39

172 7 0
                                    

Hayır üzerine birşey giyemiyorda. Offf Allahım ya .
Kaslı bedeni ile yunan tanrıları gibi yatağa uzandı. Kollarını bana açarak beni de yanına çekti . Kollarına uzanıp başımı gogusune koydum .
Ama kafami kurcalayan şey yüzünden bir türlü uyuyamiyordum. Bu çocuk Hazar'a ne söylemiş olabilir de ona saldırdı.
Yatakta sürekli döndüğüm için Hazar rahatsız olmuş olacak ki kalktı.

- Derdin ne senin ? Dedi.

- Sana ne söyledi.

Çok iyi lafa başlıyorum.değil mi ama ? Hayır bunu duyduktan sonra bana asla cevap vermez .

Yüzüne masum kiz bakislarimi atıyordum ama bu bakışın nasıl yapildigini inanin bilmiyorum .
Yüzümü ellerinin içine alıp yüzüme bakmaya başladı. Yuzunde anlamlandiramadigim bir endişe vardı . Benden bir şey saklamaya çalışıyordu ama canım yansın da istemiyor gibi gözlerimin içine bakiyordu.

- Sadece bana olan öfkesini kustu. Eylül bak bana söz ver o çocuktan uzak duracaksin .

Ona inanmasamda tamam demek zorunda kaldım. Derin bir nefes alıp yataktan kalktım. Telefona bakınca Özlem 20 kez aramıştı . Bu kızın derdi nedir de beni bu kadar arıyor. Şimdi ararsam kesinlikle kulağımı becerecekti .

Telefonu alıp yatın dışına çıktım. arasam mi aramasam mi diye içim gidiyordu. Hayır ararsam bir saat neden acmiyorsun diye konusacakti. Ama başka çarem de yoktu . Telefonu arayıp açmasını beklemeye basladim.

- Eylül sen dersen diye cirtlak sesi ile bağırıyordu .

- Özlem kulak zarim patladı ya.

- Sen neredesin Eylül ?

- Hazar ile Manastirdaki yat marinasindayiz .

- Hemen eve gel halam eve geldi ve sabahtan beri seni soruyor .

- Neden beni soruyor ?
Annem beni arıyorsa kesinlikle büyük bir olay vardı . Annem seyahati yarım bırakıp donmezdi .

- Tamam ben eve geliyorum .

Telefonu kapatıp iceri geçtim. Hazar yatakta hala uyuyordu . Sert gibi görünen yüzü Su an çok tatlı bir bebek gibi masumdu . Uyandırmak istemesemde yanına gidip yüzüne küçük öpücükler bırakarak uyandirdim.
Uyanınca sapsik bir yüzle adımı söyledi .

- Eylül.

- Canım .

- Ne oldu güzelim.

- Özlem aradı ve eve gitmem gerekiyor . Bizimkiler seyahatten dönmüş ve beni arıyorlar .

- Tamam ben seni eve bırakayım.

Üzerine geçirdiği tişört ile yatın dışına çıktık . Arabanın olduğu tarafa doğru ilerleyip arabaya bindik . Yarım saatlik yolculuğun ardından evin önüne geldik . Hazar ' a donup yarin görüşürüz diye yanağına küçük bir buse kondurup arabadan indim. Eve girince annem ve Özlem salonda oturuyorlardı. En son böyle oturduklarinda benim icin hiç de iyi şeyler olmamıştı.

Onlara gozukmeden odama doğru parmak uclarimda yürümeye başladım.

- Eylül

Içeriden gelen annemin sesi kesinlikle tehlike iceriyorum diye bağırıyordu. Salona doğru yönelip ağır adımlarla ilerledim.

- Hoşgeldin annecim .

- Eylül.

- Anne seyahatten erken donmussun dedim.

- Şirkette bir sorun çıktı .Sen neredeydin Eylül.

- Okulda .

- Eylül Hazar 'dan ne zaman bahsetmeyi dusunuyordun.

Bu kadın Hazar 'i nereden öğrendi diye arkasında duran Özlem 'e baktim. Ellerini havaya kaldırarak ben bilmiyorum dermiş gibi baktı.

- Anne ben .

- Eylül Hazar ile konusmani istemiyorum kızım diye üzerine basa basa bağırdı.

- Ben onu seviyorum diye karşılık verdim.

- Sen kucuksun ve yakında üniversite için hazirlanman gerekiyor .

- Anne ben yakında reşit olacağım ve Sen bana karisamazsin .

- Sen benim kızımsın ve hakkında verilecek önemli kararlar bana ait .

- Sen bana karisamazsin .

- Ben senin annenim.

- Sen benim annem değilsin , bana karisamazsin . Hazar benim sevgilim ve yaşadığım bu hayat benim .

- Eylül odana çık hemen .

- Senden nefret ediyorum anne .

Sen benden nefret edemezsin diye yüzüme tokat attı.

Senden hep nefret edicem.

SEÇİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin