56

142 5 0
                                    

Sıkıca sarılmış kollar ile pencereden dışarıdaki ormanı izliyordum. Haziran da olmamıza rağmen her yer yemyesildi . Dünden beri dağ evindeydik . Gozlerimden akan yaşlar dinmiyordu. Babamın yüzü gözümün önünden gitmiyor kabus gibi hayatımıza cokuyordu.

- Seni seviyorum.

Sıcacık bir söz değil mi ? Ilk kez ailenizden duyarsınız . Sonra hayatınıza biri girer onun sıcacık sesinden duyarsınız .

- Seni seviyorum.

Kara bir gunah gibi görülen ama içinde umut taşıyan bir şey taşıyordum ben . Ailem kabul etmemişti . Babam beni evlatlıktan reddetmişti . Annem tepki gostermemisti . Koltukta oturmuş öylece bir yerleri izlemek dışında bir hayatım kalmamıştı . Çalan kapı ile tedirgin oldum.

- Ozan gelmiştir diyen Hazar kapiya gitti. Tabi tanıdık sesleri duyana kadar yerimden kalkmamistim.

Eylül diye bağırarak iceri giren Özlem ve arkasından giren Batu abi ile şok yaşadım . Bu ikili ne zaman barismis ve bu duruma düşmüştü .

- Özlem diye ağzımdan kaçan şaşırma ibaresi ile karsimdaki çifte bakıyordum.

Yarım saattir saskinlik icinde izledigim insanlar benim kuzenlerim mi diye kontrol ediyordum.

- Uzaylı görmüş gibi ne bakıyorsun kızım diye Özlem beni kendime getirmişti .

- Sadece saskinim . Siz ne ara baristiniz diye sordum.

- Dün akşam baristik. Bu arada halam dün beni seni savunduğum için evden kovdu . Yani artık işsizin önde gideniyim . Akman şirketi ile olan bağlantım kesildi ve babam beni tekrardan işe aldı .

- babam cok mu kizgin dedim Özleme .

- Evet . Halam sabah bütün eşyalarını bana gönderdi . Eşyalarını getirdim .

- Anladım .

- Hazar'a döndü ve siz hala burada mi kalacaksınız . Yakında üniversite açılacak ve sorun şu ki o hamile diyen Özlem merak içinde ona bakıyordu.

- Merkezde bir ev buldum. Yarın oraya geçmeyi planlıyorum diyen Hazar beni şaşırttı ne ara bu kadar hızlı olmuştu .

Bir saat sonra Özlem ve Batu abi kalktı . Bu gun yoruldugum için bende yukarı çıkıp uyumaya karar verdim.

Kaç saattir uyuyordum bilmiyorum ama duyduğum ses ile yataktan kalktım. Hava karartmak üzereydi . Pencerenin önünde duran bardaktan su içmek için kalktım. Suyu içtikten sonra Hazar 'a bakmak için odadan çıktım ama aşağı katta yoktu . Telefonuma uzanip aramaya karar verdim.

Ama aramalarima yanıt vermiyordu . Bende yukarı çıkıp bir duş almaya karar verdim . Aynada kendime bakınca ne kadar çirkin bir kiz haline gelmiştim . Neden üzülüyorum ki ailem yıllar önce yok oldu benim sadece dün akşam üzerine toprak atıldı o kadar . Ağlayarak hem kendime hem de bebegime zarar veriyordum. Sıcak suyun bedenimde yarattığı rahatlama ile dışarı çıktım. Annemin gönderdiği eşyaların içinden siyah kot sortumu ve beyaz askilimi giydim. Saclarimi da siyah beyazli bandanam ile bağladım.

Aşağı kata inince bahçede bir ışık gördüm . Tabi ormanın içinde ışık görmesi ne kadar düzgün ise onu bilemem . Dış kapiya çıkıp bahçeye doğru ilerledim. Hazar neden hala ortalıkta yoktu . Belkide şehre gitmişti .

Bahçede ilerlemeye basladim.
Yere dizilmiş mumlar ve önünde duran bir kutu üzerinde aç diye yazıyordu .

Kutuyu büyük bir merakla actim.
Içinde beyaz renk üzerinde Beşiktaş amblemi tasiyan bir forma cikti . Formayı kaldırınca altından bir kırmızı kart çıktı .

Formayı giy ve mumları takip et .

Formayı üzerime geçirip yerdeki mumları takip etmeye basladim. Ormanın içine doğru ilerliyordum. Yerde küçük bir kutu ve kırmızı bir kart vardı .

Kutuyu aç

Kartı yere bırakıp kutuyu açtım.iki tane Beşiktaş mac biletine benzeyen karti kaldirdim. Düğün davetiyesine benzeyen bir kartti . Sadece üzerinde evlenen kişilerin adı yazmiyordu. Siyah beyaz kartın üzerinde altin varakli Beşiktaş amblemi parildiyordu .
Hazar gene neler karistiriyordu bilmiyorum ama bu işin sonunda eğlence vardı . Ilerlemeye devam ettim. Bu sefer ağaçların arasında küçük bir şelalenin olduğu bir alana çıktım . Karanlık olduğu için pek görülmüyordu ama gürül gürül akan su ay ışığı altında parliyordu . Buyulenmiscesine etrafa bakıyordum. Çok güzel bir yerdi . Buraya gündüz gelmeyi kafama kazıdım ve etrafa bakmaya basladim. Ama bu sefer kutu veya mumlar yoktu .

Bana doğru ilerliyordu . Maça gidecek gibi üzerine beşiktaş forması vardı ama benimkinin aksine onun ki siyahti. Yüzüne sürdüğü siyah boya ile tam bir taraftar olduğunu gösteriyordu .

- Hazar neler oluyor diye sordum.

Parmakları ile yuzume beyaz cizikler attı. Babam ile maça giderken ki halime benzemistim.

-Hazar neler oluyor dedim.

Parmakları ile sus işareti yapip yere diz çöktü . Cebinden çıkardığı siyah kutuyu acinca gözlerime inanamadım. Ay ışığında parlayan kocaman taşı olan bir yuzuktu.

BEŞİKTAŞ GİBİ BAĞLANIR MISIN BANA?
SİYAH BEYAZ GİBİ SEVER MİSİN BENİ ?
EYLÜL SAYGINER OLMAYA NE DERSİN?

Yaşadığım şeye inanamiyordum. Şu an sevdiğim adam diz çökmüş bana evlenme teklifi ediyordu . Büyük bir umutla yuzume bakan Hazar benden cevap bekliyordu .
Aklıma gelen şey ile söylemeye basladim.

GEL GUNDUZLE GECE OLALIM
GEL GOKYUZUNDE OLALIM.
ASKLA KOSARIM YESIL CENNETE .
EVET KARA KARTALIM.


SEÇİMWhere stories live. Discover now