Üvey Kardeşim

Bölüm 15

Kalbe, kan pompalamaktan başka
Bir görev verince saçmalıyor.

M. Longston

#Sleeping With Sirens - Scene Three

ÇOK AMA ÇOK SMUT İÇERİYOR. HALA İNANAMIYORUM NASIL OLUR DA BEN BÖYLE BİR ŞEYİ YAZDIM?

-Beril'in Bakış Açısından-

Yanağıma konan birkaç ıslak öpücükten sonra gözlerimi büyük bir mutlulukla araladığımda karşımda tüylü bir kedicik beklemiyordum. Yani aslında bu çok güzel bir şey. Yataktan kalktığımda kedi, Demir'in yatması gerektiği yerde oturuyor, bana çok ama çok tatlı bir şekilde bakıyordu. Kendimi daha fazla tutamadım ve en ince sesimle çığırarak o tatlı minnağı kucağıma aldım. Demir çığlığımı duymuş olmalı ki odaya bir anda daldı ve bana hiç bir şey olmadığını anladığında nefesini dışarı verdi. "Beril, ne diye bağırıyorsun? Yoksa kediyi mi sevmedin? Ama Buse senin bu kedi cins-" cümlesini bitirmesine izin vermeyerek ben konuştum.

"Sen Buse'den yardım mı aldın?" diye sordum şaşkınlık içerisinde. Suçlu bir çocuk gibi başını sallayıp aşağı eğdi.

"Sadece ondan olsa?!" diyerek dolaylı yoldan bir şeyleri itiraf etti. Bakışlarımdan anlamamış olduğumu anladığında bıkkınlıkla nefesini verdi.

"Dünkü romantik akşam yemeği, güzel sürprizler ve bu yavru kedi. Bunlar benim fikrim değildi, bunlar Ayaz'ın, Ali'nin ve Buse'nin fikriydi." diyerek asık olan suratını iyici astı. Kediyi yatağın üzerine bırakıp yataktan kalktım ve yanına gelip ona sıkıca sarıldığımda, buz gibi ellerimi çıplak kalçalarımın üzerine koydu. Bir dakika?! Ben az önce 'çıplak kalça' mı dedim?

Demir'e yarı çıplak bir şekilde sarıldığımın farkına vardığımda hızla geri çekilip yorganın altına saklanmaktı benim planım ama Demir'in güçlü oluşu buna engel oldu. Somurtarak başımı kaldırdığımda dudaklarıma konan bir öpücüğü kesinlikle beklemiyordum. Öpücüğüne karşılık vererek, Demir'in kalçamı sıkmasına sebep oldum. Normalde -belki- zevkle inlerdim ama öyle olmadı. Acıyla inlediğim de Demir kaşlarını çatarak geri çekildi ve bana merakla baktı.

"Dün geceki ilişkimizden sen zevk alırken ben acı çektim. Hem hala anlayabilmiş değilim! Neden dünyadaki bütün acıları biz çekmek zorundayız ki? İlk sevgilisi bizden, depresyonu bizden, adeti bizden, ağdası bizden, ilk gecesi bizden, 9 ay karnındaki çocuğun çilesi bizd-" dememe fırsat kalmadan Demir, beni susturmanın en kolay yolunu buldu. Kalçamdan tutup beni kaldırdı ve bacaklarımı beline dolamamı sağladı.

Yatağa ulaştığında beni altına alarak üzerindekileri çıkarmaya başladı. Çok geçmeden üzerindekileri çıkardıktan sonra dudaklarını, dudaklarımdan kızlığıma kadar inen bir yolculuğa çıkardı. Her dil darbesinde saçlarını daha sıkı tutuşum ve inlemem artıyordu ki başımı yana yatırmam ile minnağın bize baktığını görmem bir oldu. Telaşla yerimde doğrulduğumda Demir kaşlarını çatarak sadece kafasını kaldırdı. Eğer ailemden biri odaya girseydi pek de uygun bir pozisyonda bizi yakalayacağı kesin değildi.

"Ne diye keyfimizin içine ediyorsun? Ayrıca sen dün uyuya kaldığın için hiçbir şey olmadı." diye sordu sinirle soluyarak.

Utanarak, "Minnak bize bakıyor ve ne?!" dedim ve şaşkınlıkla ona bakmaya başladım. Demir derin bir şekilde soluyarak yerine doğruldu ve demiş olduğum şeyi umursamadan beni öpmeye başladı. Ne kadar da direnmiş olsam da yine de Demir beni yenerek sırtımı tekrardan yatağa yatırdı ve çok yavaş bir şekilde içime girmeye başladı.