Bölüm 2

27.6K 717 96
                                    

Mutlu sonsuz...
Balık, okyanusuna kavuştu...

Ölüme Fısıldayan Adam

Doğum Günün Kutlu Olsun ^-^

#Selena Gomez - Hit the Lights

-Beril'in Bakış Açısından-

Sıkıcı bir okul gününden sonra içimde biriken stresi atmak için antrenmana gittim. Yani dans stüdyosuna. Burayı ben 2 sene önce babama açtırdım. Öğretmen değilim ama öğrenci de değildim. Stüdyonun büyük kapısından içeri girdikten sonra direk soyunma odasına yöneldim.

Dolabımın anahtarını çantamdan çıkardım ve dolabı açıp içinden kıyafetlerimi çıkardım. Bol olan tişörtümü sağ omzum açıkta kalacak şekilde giydim ve altına şortumu giyip benim için ayrılan özel dans odasının kapısını açıp içeri girdim ve arkamdan kapıyı kilitledim -ben öyle sanıyordum-. Müzik sisteminin yanına yaklaştım ve müzik listesini incelemeye başladım. Rahatlamak istiyordum. O zaman bu işe yarayabilir. Gözüme kestirdiğim müzik Selena Gomez - Hit the lights .

Müziği son ses açıp kendimi müziğin ritmine bıraktım. Şarkının ortalarında Koreograf yaptığım odanın kapısı açıldı ve içeri bugün bana çarpmakta olan arabanın sahibi girdi. Bunu karşımda ki boydan boya duran aynadan gördüm. Ona bakarken attığım adımı kavrayamadım ve kendi ayağıma takılıp yere düştüğümde acıyla inlemiştim. Bileğim çok ağrıyordu, sanırım bileğimi burktum. Çocuk telaşla yanıma geldi ve dikkatli bir şekilde ayak bileğimi aldı ve masaj yapmaya başladı. "Şey ben çok özür dilerim. Bildiğim kadarıyla burası kilitliydi ve buradan şarkı sesleri yükselince biraz şaşırdım ve bende meraklandım sadece merak etmiştim. Seni korkuttuğum için özür dilerim." dedi çocuk gözlerime bakarak. Ben ise onun o yeşil olan gözlerinde kaybolmuştum.

"Ö-önemli değil. Asıl ben özür dilerim." dedim. Başta kekelediğim için çocuk gülümsemişti. Ayak bileğimi nazikçe yere bıraktı ve sağ elini uzattı. Bende elini sıktığım da konuşmaya başladı.

"Ben Demir. Akdeniz Üniversitesinin İşletme Fakültesinde okuyorum ve 19 yaşındayım. Şimdi sıra sende!?" dedi adının Demir olduğunu öğrendiğim çocuk.

"Benim adım da Beril. -ilk başta şaşırdı ama sonra tekrar toparlandı- Akdeniz Üniversitesinin İç Mimarlık Fakültesinde okuyorum. 18 yaşındayım." dedim kendimi tanıtarak.

"Acaba senin soy adın Şimşek mi?" diye sordu Demir. Acaba nereden biliyordu benim soyadımı?

"Evet de sen nereden biliyorsun?" diye sordum merakla.

"Boş ver. Neyse ben en iyisi gideyim. Görüşürüz!" dedi ve yanağıma küçük bir öpücük bıraktı ve salondan çıktı, ben ise hala öpücüğün etkisinde arkasından bakakalmıştım. Yerden kalktım ve zorla da olsa emekleyerek soyunma odasına gittim. Soyunma odasından çantamı aldım ve dışarı çıktım.

Arabaya atladım ve hızla eve doğru sürdüm. Eve girdiğimde hızla duşumu aldım ve jean şortlarımla beyaz-mavi desenli bir tişört giydim. Ayaklarıma ise mavi babetlerimi giydim ve evden dışarı çıktım. Hızla arabama bindim Deniz Kafeye doğru sürdüm. Kafenin önüne yaklaştığımda kafenin önünde iki tane BMW x6 vardı ve ikisi de beyazdı. Bunlardan biri de eminim babamındı. Hiç zaman kaybetmeden kafeye girdim ve etrafımda babamı armaya başladım.

Babamı gördüğümde yanında bir bayan oturuyordu ve ikisi de gülüyorlardı. Yanlarına yaklaşırken babamın yanındaki bayan beni fark ettiğinde gülümsemesi yüzüne daha çok yayıldı. "İyi akşamlar efendim. Merhaba baba!" dedim babama el sallayarak.

Üvey KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin