Bölüm 4

23.2K 631 84
                                    

Bölüm düzenlenmiştir. İyi okumalar, Neko-chan.

#Passenger- Let Her Go

İnsan belirli kişilere değer verir.
Mesela ailesine, arkadaşlarına,
Dostlarına ve sevdiği insana.

İrem Sertkaya

#Bu şahıs bir yazar falan değil ama benim tanıdığım en iyi edebiyatçı. Aşkım bu bölüm senin adına :)

-Demir'in Bakış Açısından-

Toplantı biter bitmez kendimi şirketten dışarı attım. Eğer bir kez daha benim telefonuma "Demir bey yarın toplantınız var!" diye bir mesaj gelirse ben o telefonu kırarım. Umurumda bile olmaz kaç para olduğu.

Arabaya atladığım gibi arabayı doğruca HOMRA'ya sürdüm. Üstümü değiştirmeden şirketten çıkıp bir bara gitmek pek mantıklı değil ama yinede. Barın önünde durduktan sonra arabadan indim ve hızlı adımlarla bara girdim. HOMRA her zaman ki gibi doluydu. Ve onu tıklım tıklım yapan şey sadece havasıydı. Gece saat 20:30'a ortalıkta caz şarkıları çalarken o saatten sonrası burası gecelerin kralıydı.

"Oo Demir Bey?! Siz buralara uğrar mıydınız?" diye arkamdan tanıdık bir ses duyuldu. Arkamı döndüğümde Ayaz'ı gördüm ve yanına yaklaşıp dostane bir şekilde sarıldım. "Selam!" dedim sadece kuru bir şekilde.

"Bu kılık ne oğlum? Ali nerede?" diye sordu.

"Ne biliyim?! Takipçisi miyim?" diyerek Ayaz'ı tersledim. Normalde Ayaz'a bu şekilde davranmazdım ama şu an canım son derece sıkkındı. Ve kime ne dediğim benim umurumda olan en son şeydi.

"Ne oldu anlat bakalım. Beni de terslediğine göre konu mühim." diyerek benim oturduğum koltuğa oturarak dirseklerini dizlerine dayayarak ellerini birleştirdi.

Derin bir nefes alarak "Sanırım onu seviyorum!" dedim ve koltukta huysuzca kıpırdandım.

"Sen?! HOMRA'nın en meşhur Casanova'sı aşık oldu! Hadi canım!? Şaka yapıyorsun?" diye sorduğunda kaşlarımı çatarak ona pis bir bakış attım. "Anlaşıldı şaka değil demek ki?! Ee söyle bakalım kim bizim yengemiz?" diyerek sordu ciddiyetle. Ama sesinde hala alaylı bir tını olduğu da belliydi.

"*r*sp*nun teki olsaydı daha az üzülürdüm emin ol!"

"Kim lan adam akıllı anlatsana?!" diye kızdı bana Ayaz.

"Beril... onu seviyorum." dedikten sonra ortamı ölüm sessizliği kaplamıştı. Geçen birkaç dakika sonra Ayaz'a arkasından sarılan Gökhan'a gözüm kaydı ve bir p*ç gibi sırıtmaya başladım. "Daha ayrılmadınız mı?" diye sordum. Ayaz'la Gökhan 3 aydır sevgiliydiler ve ben bu konuda diğer insanların şaşırdığı gibi şaşırmamıştım. Tam tersine onun bu vermiş olduğu karara, yönelmiş olduğu şeye saygı duymuş onu her zaman desteklemiştim. Ama bu benim bir biseksüel olduğum anlamına gelmezdi. Sadece saygı duyardım o kadar.

"Niye kıskandın mı?" diyerek Ayaz'ın yanağına öpücük bıraktı ve geri çekildi. "Ayaz benim gitmem gerek. Sonra görüşürüz!" diyerek elini bizim tarafa salladı ve HOMRA'dan dışarı çıktı.

Üvey KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin