Bölüm 14

13.8K 358 23
                                    

Önemli olan hastalıkta sağlıkta değil,
Yalnızlıkta yanımda olman.

Cemal Süreya

#Sia - My Love

-Beril'in Bakış Açısından-

Sabah güneşin yüzümü aydınlatması ile gözlerimi aralamak zorunda kaldım. Ellerimi gözlerimin önüne siper ederek yataktan doğrulduğumda otel odasının her yanını, kırmızı ve beyaz güllerin yapraklarıyla doluydu. Yatağın üzerinde ise kırmızı bir zarf ve kırmızı bir gül vardı. Elime aldığımda havaya az da olsa Demir'in kokusu karışmıştı. Büyük bir heyecanla zarfı açıp okumaya başladım.

Canım sevgilim iyi ki doğdun, iyi ki varsın seni ölümüne seviyorum.
Şu an yanında değilim ama emin ol kalbimde ve aklımda sürekli sen varsın.
Umarım bu günün çok güzel geçer.
Şimdi yüzünü yıka ve üzerine bir şeyler giyip gülleri takip et.
NOT: Gülleri toplamayı unutma!

ODUN SEVGİLİN; Demir

Yüzümde kocaman bir sırıtma ile yataktan çıktım ve koşar adım banyoya girip işlerimi hallettikten sonra daha boşaltmaya fırsat bulamadığım valizin başına geçtim. Kıyafetlerimin arasında en çok hoşuma giden beyaz, belinde kemeri olan ve dizime kadar gelen elbisemi alıp hızla üzerimi değiştirdim ve gülümü alıp diğer gülleri takip etmeye başladım. Odadan çıkıp asansöre kadar gülleri takip ettikten sonra asansör kapısı açıldı ve içeride yine bir zarf ve bir gül vardı. Bu iş gittikçe heyecanlanıyor ve ilginçleşiyordu, benim için.

Denizler sonsuzdur ama benin sevgim kadar değil,
Güneş ısıtır ama senin kadar değil,
Herkes seni sever ama benim kadar değil.
NOT: Şimdi bir güzel kahvaltını et!

Yüzümde yine kocaman bir sırıtma ile asansörün zemin katının olduğu düğmeye bastım ve inmesini bekledim. Kapılar yine açılınca karşımda yine güllerden oluşmuş bir patika ile karşılaştım. Sırıtmam daha da genişleyerek yolu takip ettim ve sonunda restorana indim. Kapının önünde beni karşılayan garsonu takip ederek masama ulaştığımda yine bir zarf ve bir gül ile karşılaştım. Sandalyeye oturup elimdeki gülleri vazonun içine koyup zarfı açtım.

Sana öyle tutkun ve vurgunum ki...
Artık sensiz kalmaktan çok korkuyorum.
Hiç ayrılmadan beraber uyuyacağımız gecelerin yaklaşması için benim tek dileğimsin.
NOT: Umarım kahvaltı hoşuna gider.

Mektubu okuyup masanın üzerine bırakınca 2 tane garsonun elinde birer tepsi ile benim masama yaklaştılar. Beni karşılayan garson tepsisini bırakıp kapağını açtığında birkaç krepin üzerine çizilmiş yüzleri fark ettim. Diğer garson ise bana hiç eksik olmayan kahvemi bırakıp yanımdan çekildiler. Kahvaltımı, yüzümde kocaman bir gülümseme ile bitirip yerimden kalkacakken garsonlardan biri yanıma geldi ve bana bir tepsi üzerine yerleştirilmiş zarfı ve gülü uzattı. Sanırım bu zarflar hiç bitmeyecek.

Sanırım benim bücürüm artık sinirlenmeye ve huysuzlaşmaya başlıyor.
Ama ne yapalım, benim aklıma da başka bir fikir gelmiyor.
Şimdi doğruca otelin çıkışına yönel, orada seni bir araba bekliyor.
İyi geziler!

Üvey KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin