Bölüm 8

17.1K 444 32
                                    

Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz manasına gelmez.
Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin,
Egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.

Freud

#Bruno Mars - It Will Rain

Bölüm Düzenlenmiştir. Bu bölümü hayalet okuyucularıma ithaf ediyorum :) Neko-Chan

-Beril'in Bakış Açısından-

Kafamı yaslamış olduğum yatakta birkaç hareketlenme ve üzerime örtülen yorganla gözlerimi az da olsa araladım ve olanları sindirmeye çalıştım. Demir, yüzünde yeni uyanmış bir ifade ile bana yamuk bir gülümseme ile bakıyordu. Ay ben senin o yamuk gülüşünü yerim.

Kafamı hala olanlardan habersiz bir şekilde kaldırıp, bende ona gülümsedim Demir, "Bana sarılmayacak mısın?" diye sorduğunda başımdan aşağı kaynar suların boşaldığını hissettim. Gözlerini açtı, Demir gözlerini açtı!

Olanların bütün heyecanıyla hıza kollarımı Demir'in boynuna doladığım da, Demir'de kollarını belime doladı ve boynumun iç tarafına bir öpücük bıraktı. Hassas olduğum bir bölge olduğu için elimde olmadan inledim ve Demir'in saçlarını çekiştirdim. Yapmış olduğum bu utanç verici şeyi beynim algıladığı anda ellerimi ve kendimi hızla Demir'den uzaklaştırdım. "B-ben çok ama çok özür dilerim. Hem o gece olanlar hem de az önceki olay için." dedim ve utançla başımı eğdim.

Demir kafasını 'Önemli değil,' anlamında sağa sola salladı ve benim bileğimden tutarak kendi tarafına çekti ve bende elimde olmadan onun üzerine düştüm. Birkaç dakika boyunca ben onun üzerinde bulunarak birbirimizle bakıştık. Taki birisi kapıyı açana dek. Kafamı hızla kapıdan tarafa çevirince bize şaşkınlıkla bakan babam ve İpek'i hiç beklemiyordum. Hatta ben onları tamamıyla unutmuştum. Hakikaten ben buraya Ali ve Buse ile gelmiştim. Acaba onlar şu an neredeler?

"Eğer biz sizi rahatsız ediyorsak çıkabiliriz isterseniz?" diye sordu babam imalı bir şekilde. Başımı utançla eğip hızla Demir'in üzerinden kalktım ve koltuğa yerleştim. İpek Demir'in uyanmış olduğunu gördüğü anda, yüzünde kocaman bir gülümseme ile onun yanına koştu ve sıkıca sarıldı. "Canım benim, ne kadar çok endişelendiğimden senin hiç haberin var mı?" diye sordu ve ağlamaya başladı oğluna sarılarak İpek Abla. Demir kollarını annesini bel çevresine dolayarak sıkıca sarıldı ve kendisine doğru çekti.

"Özür dilerim anne. Ama sana canım pahasına bile olsa sevdiğim insanları koruyacağıma dair sana söz vermemiş miydim?" diye sordu ve ilk defa Demir'in ağladığını gördüm. Babam başını benim tarafa çevirerek dışarı çıkmamız gerektiğini belirten bir kafa işareti yaptı ve biz ikimiz odadan çıktık.

-Demir'in Bakış Açısından-
-GEÇMİŞ-

Babam, ben ve Elif hep beraber kış tatili için Uludağ'a gidiyorduk. Aslında bu bizim Yılbaşı hediyemizdi. Elif ve ben, okulun 1. Dönemini takdirle bitirdiğimiz için babam ve annem bize bu sürprizi yapmaya karar verdiler. Annem de bizimle gelecekti fakat son dakikada gelen bir telefon aile planımızı bozmuştu.

"Ben gitmeye bilirim ama bu sizin tatiliniz de iptal oldu anlamına gelmiyor. Ben yoksam babanız var! Öyle değil mi Vedat?" diye sordu annem, ben ve Elif'in boyuna ulaşmak için eğilerek. Babam yüzünde kocaman bir gülümseme ile kafasını salladı ve ikimizi kucağına alıp yanağımızdan öptü. Daha sonra annemin dudağından öptüğünde biz iki kardeş iğrenmiş olduğumuzu belli etmek için "Iyy!!" sesini çıkardık.

Üvey KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin