49.BÖLÜM

196 18 0
                                    

Gözümü açtığımda bir odada ve yatakta olduğumu fark ettim.Burası Zayn'nin evi olması lazımdı.Gözümü daha çok etrafta gezdirdiğimde Louis'nin yanımda olduğunu gördüm.Gerçekten derin uykuya dalmıştı.Elleri belimdeydi.Kafamı tekrar yastığa koyup tavana bakmayı tercih ettim.Bütün o olanlar ne çabuk geçmişti öyle...Neler atlatıyoruz biz?...Bunlar gerçekten normal miydi?...Ah,her zaman dediğim gibi bütün bunlar benim için çok fazlaydı.Louis kıpırdandığında ona döndüm.Esnemişti ve tekrar bana sıkıca sarıldı.Louis uykulu olsa da koynuna girdim ve yüzüne dönük bir şekilde yattım.Ellerimi beline sardım ve kafamı serbest bıraktım.Başım çok ağrıyordu.Louis'i uyandırmak istemiyordum.Onun gerçekten çok fazla uykusu vardı ve uykusunu alması gerekiyordu.Dudağına uzanıp sessizce küçük bir öpücük kondurdum.Yorganı üzerine daha çok çektim ve rahatını bozmadan yataktan çıktım.Üzerimde tek Louis'nin uzun gömleğinin olduğunu gördüm.Altımda sadece kilot vardı.Ondan utanıyordum,evet.Ancak bunun ne yeriydi,ne de zamanı.Altıma kısa bir şort giyindim ve üzerimdeki gömleği çıkarma gereği duymadan sessiz ve yavaşça odadan çıktım.Aşağıdan çocukları geliyordu,ancak içinde özlem duygusunu daha çok bastıran bir ses vardı.Bu...Jade'di.Onunla en son 1 hafta önce telefonla konuşmuştum.Yavaş adımlarla aşağı indiğimde bütün gözler üzerimde toplanmıştı.

"Günaydın demeli miyim?"

Niall'ın gülümsediğini duydum.

"İyi misin?"

"Daha iyiyim."

Dedim ve gülümsedim.Jade'in gözlerindeki özlemi görmüştüm.

"Ah."

Deyip yanına oturdum ve onu kollarımla sımsıkı sarıp kendime çektim.

"Gelmişsin."

Kafasını salladı ve ellerimi tuttu.

"Olanları duydum,seni ve Louis'i görmek istedim."

Kafamı bende salladım.

"Derslerin?"

"Haftalık izin aldım,1 hafta yanındayım."

Gülümsedim.Yanında oturan Dean'ı görünce Jade'in önünden onada uzanıp sımsıkı sarıldım.

"İyi ki geldiniz."

Geri çekilip sırtımı koltuğa yasladım.Başım hafif hafif ağrıyordu.

"Louis uyuyor mu?"

Kafamı salladım ve başımı tutarak Liam'a cevap verdim.

"Evet,oldukça derin uyuyor."

Deyip kıkırdadım.Herkes küçük kahkaha attığında aklıma çocuklardan bizi hem kurtardıkları için teşekkür etmeliydim hemde Louis'nin başını belaya soktuğum için özür dilemeliydim.

Sesimi normale sokmak için sahte öksürüp öne doğru yöneldim ve ellerimi birbirine kenetleyip ne yapacağımı bilmemiş bir şekilde konuşmaya başladım.

"Çocuklar sizinle Louis uyanmadan birşey konuşmak istiyorum."

Bir sessizlik oluştu ve bütün gözler yine üzerimde toplandı.

"Ee...Çocuklar sizinle dün o olanları konuşmak istiyorum."

"Seni dinliyoruz."

Niall'ın söylediğine kafamı sallayıp sözüme devam ettim.

"Çocuklar ben sizden çok özür diliyorum."

Utancımdan gömleğin kollarını elimle kavradım ve sıktım.

"Neden?"

Bütün kaşların çatıldığını gördüm.

"Benim sorumluluklarımı sizde taşıyorsunuz ve Louis'nin başını belaya soktum...Louis benim yüzümden ölebilirdi."

SNAPCHAT || LOUİS TOMLİNSONWhere stories live. Discover now