16.BÖLÜM

395 23 9
                                    

  -DİKKAT!!  YAZAR YAZARKEN AĞLADI. PEÇETELERİNİZİ ELİNİZE ALIN!-

Louis ne yapacağını bilmiyormuş gibi gözlerini gözlerime dikti."Amy,bana söz vermelisin.Bana pişman olmayacağına söz vereceksin." Diye fısıldadığında aklıma çok kötü şeyler geliyordu."Bana pişman olmayacağına söz vereceksin Amy." Dediğinde kafamı salladım.Söz veremezdim."Söz mü?" Diye sorduğunda gözlerimi yere diktim."Videoları görmeden söz vermem Louis." Dedim ve mavilerine diktim."Ama Amy-"'lafını Harry böldü."Dostum ya şimdi göster yada daha hiç gösterme." Diye kalkıştı.Louis kafasını sallayarak arkasını döndü ve sandalyeye oturmam için gel işareti yaptı.Korkulu gözlerimi çocuklarda gezdirdim ve yavaşça sandalyeye oturdum.Louis sağ tarafımda,Harry sol tarafımda ne tepki vereceğime bakıyordu.Diğer çocuklar ellerini avuçlarına almış vicdan azabı çekiyormuş gibi bir halleri vardı.Lanet olsun o videoda ne kadar kötü şey vardı ki! Eğer bu bir şakaysa hiç affım olmaz! Louis son bir kere bana bakıp çocuklara döndü."Aç Louis." Zayn'nin bu dediğine video açıldı.Ne olduğunu anlayamadan gözlerim dolmaya başlamıştı.Ben bugün kaç kere ağlayacaktım? Ben daha kaç kere kırılacaktım? Babamın eli kolu bağlı görünce kalbim göğüs kafesimi parçalayacakmış gibi atıyordu.Christian denilen herif etrafında dolaşıyor kahkaha atıyordu.Başına silah dayamış bir hâlde."Şerefini bilmeliydin." Diye konuşmaya başladı babama."Gururunu bilmeliydin." Diye söylediğinde babam çırpınıyordu.Tanrım...Babam...Adam birçok şey söyledikten sonra kameraya baktı."Bu videonun çocuklarının eline geçmesini istemiyorsan ki geçecek." Diye durdu."Onlara son birşeyler söyle." Dediğinde babam duraksadı.Kameraya baktığında mavi gözlerindeki acıyı görebiliyordum.Üzüntüsü çok fazlaydı.Babamı ilk defa böyle görmüştüm."B-ben çok üzgünüm." Diye başladı."Ben sizi öylece yalnız bıraktığım için beni affetmeyin." Dediğinde göz beyazlıkları kırmızılaşıyordu."Benden nefret edin,beni sevmeyin,sövün.Ama beni yinede affetmeyin." Dediğinde adam tetiği çekti.Gözlerimi kapattım ve dediklerini dinledim."Ben böyle olmasını istemezdim.Sizi bırakmak istemezdim.Ama zorundayım...Sizi çok seviyorum.Sizi herşeyden çok seviyorum...Amy,beni affetme kızım..." Dediğinde silah sesi duyuldu.Kalbim hızla çarptığında ağladığımı fark ettim.Ellerim ayaklarım titriyordu.Babamı o pislik öldürmüştü."Lanet olsun bu videoyu ona izletmemeliydik!" Diye bağırdığında Louis tam bilgisayarı kapatıyordu ki yeten gücümle kızdım."Louis o videoları izlemeliyim." Dediğimde be duymamazlıktan geldi."Louis ! Sana diyorum!" Hâla cevap vermeyince Zayn kızdı."Louis bırak!" Dediğinde Louis bıraktı."Pekâla...Bak ama...Seni böyle görmek beni kahrediyor!" Dediğinde gözleri doldu."Affedersin..." Dediğinde başka bir video karşıma çıktı.Bu sefer babam değil aksine annemdi.
Annemi görünce onun gözlerinde de acı ve üzüntüyü gördüm.Şu pislik heriflerin bizimle zoru neydi ki!? Annemin saçı başı dağılmış bir şekilde dayak yiyordu."Kocanı bitirdim! Sen artık benimsin!" Diye bağırdığında annem affalamış gibi gözüküyordu."Ne yaptın?" Diye sessizce fısıldarken annem yere düştü.Olayın şokunu yaşıyor olmalıydı.Gözyaşlarımı aldırmadan bitmesini umarak izlemeye devam ettim."Kocanı öldürdüm." Dediğinde bildiğim hâlde kalbimde bir acı hissettim.Tanrım...Adamın söylediği cümleler beynimde yankılandı."Artık sen benimsin! Kocanı öldürdüm..." Dediğinde sonraki videoyu izlemeyeceğimi anladığım için hızla kapıya koştum.Louis'in söylediği şeyleri aldırmadan evden dışarı çıktım.Annemin yanına gidecektim.Ondan özür dilemeliydim...Onu haksız yere suçlamıştım...Onun bir suçu yoktu..."Amy dur artık!" Dediğinde beni kolumdan tutarak kendine çevirdi."Nereye gidiyorsun?" Diye sorduğunda arkamızdan çocuklar bakıyordu.Tekrar Louis'e baktığımda bana üzülmüş bir şekilde bakıyordu."Annemden özür dilemeliyim Louis." Ağlamamak için sıktığım çenemi rahat bıraktım."Onu suçlamamalıydım." Dediğimde bana sıkıca sarıldı.Gözlerimi yumup bende kollarımı sıkıca ona sardım.Saçlarımı okşarken bende boğuk çıkan sesimle ağlamaya başladım."Onu haksız yere suçladım!...Lanet olsun...Ben,ben bilmiyorum..." Diye dediğimde bana daha da sıkıca sarıldı."Şşş." Diyordu.Kollarından ayrıldım ve Louis'e döndüm."Beni anneme götür Tommo.Yalvarırım..." Dediğimde kafasını salladı.BMV X6'ya bindiğimizde eve doğru yol almıştık.Onu suçlamamalıydım...O suçsuzdu...Aklımdan bunlar geçerken durduğumuz yere baktım.Evimizi gördüm.Bir zamanlar mutlulukla,huzurla ve sağlıkla yaşadığımız o evi gördüm.Ama artık oranın bir önemi kalmamıştı.Çünkü herşey bitti.Mutluluk,huzur,sağlık...Arabadan indiğimizde kapıyı tam çalacaktım ki aralık olduğunu gördüm.Annemin hep unuttuğu şeydir kapıyı aralık bırakmak.Aldırmadan içeri girdim.Özlemiştim.Her yerde bir anımız vardı.Güçlü kalmaya çalışarak ki güçsüzdüm kısık sesimle bağırdım."Anne!" Ses gelmeyince tekrar bağırdım."Anne! Neredesin?" Aklıma yatak odasına çıkmak gelince hızlı adımlarla yatak odasına girdim.Hiç kimse yoktu ama yatağın üzerinde bir not ve yanında ise ben 9 yaşındayken ailecek çekildiğimiz bir fotoğraf duruyordu.Notu elime aldığımda Louis tepkisiz beni izliyordu.Notu açtım ve okumaya başladım...

*******

Yine duygusal bölümle karşınızdayım! One direction'un Moments şarkısına taktım.Eski olsada benim için hâla yeni ❤️ moments ile dinleyin.Biterse little things açın.Geç gelmiş olabilir ama affedin.Yorum yapmayı ve votelamayı unutmayın lütfeen! Sizi seviyorum.YAZARKEN AĞLADIM NE YALAN SÖYLİYİM. Bye!

SNAPCHAT || LOUİS TOMLİNSONWhere stories live. Discover now