11. BÖLÜM

519 33 3
                                    

Louis ile arabada kahvaltı için bir yere giderken aklıma dün geldi.Fazla düşünüyor olabilirdim ama dün gerçekten çok değişikti.Kurtlar,ağaçlar...Louis.
"Tanrım, şurada güzel bir yer var.Ne dersin?" Louis'in gösterdiği yere bakınca deniz manzaralı bir yer olduğunu gördüm."Olabilir." Dedim.Annem beni merak etmiş olmalı ki çünkü 8 cevapsız arama üstelik 17 mesaj vardı.Eve gidince kıyamet kopabilir.Louis ile kahvaltımızı ettikten sonra arabaya bindik."Evine bırakıyorum?" Kafamı evet anlamında salladım.Araba çalıştığında telefonumu çıkardım ve Snapchat'e  girdim."Konuşmayalı çok olmuş." Dedim ve kıkırdadım."Biliyorum farkındayım." Dedi ve gülümsedi.
Snapchat'ten çıkıp Facebook'a girdim.Jade ile Dean kendilerinin birkaç fotoğrafını atmışlardı.Birbirlerini sevselerde söyleyemiyorlar.Çünkü uzun yıl arkadaşlar ve bu arkadaşlığın arasına aşkı sokmaya korkuyorlar.Ancak farkında olsalar ne kadar çok yakıştıklarını  olduklarını bilmiyorlar.İçimden kıkırdadım ki bunu da Louis duymuş olacak sordu."Neye gülüyorsun?"  Telefonumu ona gösterdim."Dean ile neydi? Şey...Jass'miydi?" Kıkırdadım."Jade." Facebook'tan çıktım ve telefonu çantama koydum."Ah herneyse." Dedi ve gözünü yoldan ayırmıyordu."Çok yakışıyorlar bence." Bana yan yan baktığını hissettim."Sevgililer mi? Tanrım." Bu şaşırmış haline kahkaha attım."Tabiki de değiller seni şapşal! Sadece söyleyemiyorlar." Dedim.Gülümsedi.Tanıdık bir sokağa girince evimi gördüm.Artık ayrılık vakti gelmişti.Telefonumu aldım ve Louis'in gözlerine bakarak konuştum."Herşey için teşekkür ederim Tommo.Korkunç olsada bu biraz çılgıncaydı.Kurtlar ve ağaçlarda macera kattı." Dedim ve güldüm."Aslında seninle olmak bana zevk veriyor.Dün için teşekkür ederim." Dedim ve nasıl yapacağımı bilmeden Louis'in yanağına öpücük kondurdum.Louis şaşkınlığını belli etmemeye çalışıyordu ama çok belli oluyordu.Gülmemek için yanağımın içini ısırırken başka birşey söylemeden arabadan indim.Evin kapısını çaldım ve karşıma hazırlanmış annem çıktı.Aslında beni görünce herşey bozulmuş gibi belli ediyordu."Anne ?" İçeri geçtim ve telefonumu bıraktım.Annem suçlu küçük çocuklar gibi gözlerini benden kaçırdı."Hayrola nereye böyle? Hazırlanmışsın öğle vakti."
Dememle annemin telefonu çaldı.

"Alo?.....evet şimdi çıkıyorum....tamam....Siz bana gönderirsiniz ben gelirim....İyi günler." 

Sorar gözlerim hâla annemin üzerinde dolanıyordu."Nereye gidersin? O da kimdi? Neyi gönderecek?" Diye kendimi sormazdan alamadım.Hadi lanet olası çıkar şu baklayı ağzından!
"Kızım ben gelince herşeyi anlatıcağım tamam mı? Bak şimdi benim acil işim var,gelince konuşuruz." Dedi ve alnıma öpücük bırakarak dışarı çıktı.Bir iş görüşmesi yada toplantısı olabilirdi.Takmayarak odama yukarı çıktım.Dünden kalan orman kokulu kıyafetlerimi çıkarıp kirli sepetine attım ve banyoya girdim.

Çıkınca iç çamaşırlarımı geçirip günlük kıyafet giyindim.Uçlarından minik minik damlayan saçlarımı topuz yaptım ve telefonumu elime aldım.Louis Snapchat'ten fotoğraf atmıştı.

"Bu Senin Annen Değil mi?"

Diye bir fotoğraf göndermişti.Gözlerimin kocaman açılmasıyla fotoğrafa iyice baktım.Evet annemde,Louis'de ne işi var?

"Evet.Nerden buldun bunu?"

Diye yazdım.cevap geldiğinde şaşkınlığımı gideremedim.

"Amy üzgünüm ama annen..."

********

Yes! En güzel yerinde bitirmek benim işim sjdkdk Neyse! Yorum yapmayı ve votelamayı unutmayın! Sizi seviyorum! Byee!

SNAPCHAT || LOUİS TOMLİNSONWhere stories live. Discover now