15. BÖLÜM

429 25 2
                                    

Alçılanmış ayağım yüzünden fazla yürüyemiyordum.Yere bastığımda iliklerime kadar büyük bir ağrı basınç yapıyordu.Şuan Louis'in evinin salonunda oturmuş televizyon izliyordum.Üzerimdeki battaniyeyi belime kadar çekerek masada duran telefonumu aldım.Rehbere girerek Jade'i aradım.Telefon açılmayınca kulağımdan çekip saate baktım.Tanrım,sınav için özel ders alıyordu ve sanırım şuan dersteydi.İçimden lanetler sayarken aramayı kapattım ve mesaj attım.

"Üzgünüm derste olduğunu unutmuştum,seni özledim.🍀"

Yazarak gönderdim.Görüldü yaptığında kesinlikle derste olduğunun kanıtıydı.Mesajları kapattım ve telefonu masanın üzerine geri koydum.Başımı yastığa geri koydum ve boş boş tavana bakıyordum.Louis evde yoktu çünkü kopyaladığım dosyaları inceliyorlardı.Uzun zamandır yok olmaları USB'nin içinde önemli şeylerin olduğunu kılıyordu.Louis beni 3-4 kere aramıştı.Ayağımı soruyor ve acıkıp acıkmadığımı soruyor.Tabiki de acıkıyordum ancak kendi başımın çaresine bakabilirim amacıyla acıkmadığımı söyledim.Ve canım sıkılırsa bana kız kardeşinin numarasını verdi.Adı Lottie'ymiş.Yani bana öyle söylemişti.Acaba ben burada fazla mı kalıyorum? Louis'in başına dert oluyor muyum? Kesinlikle dert oluyordum.Burada daha fazla kalamam.Telefonum çaldığında annemin aradığını gördüm.Elimde öylece tuttum ve açtım.
   
ŞARKIYI AÇIN

"Alo kızım?" Sesinde endişe ve özlem vardı.

"Efendim?"  Dedim bıkkınca.Ona hâla sinirli olduğumu öğrensin.

"Amy ben...ben çok üzgünüm.Bak senin bildiğin gibi değil..."

Burnunu çektiğinde ağladığını anladım.

"B-beni zorladılar...Beni rezil ettiler...Aşağıladılar...Senden başka destek alabileceğim kimse yok,geri dönmelisin Amy...Biricik kızım Amy bana yardım edip bu adamların elinden kurtarmalı...Lütfen kızım..." Diye fısıldadığında gözlerim doldu.Ağlamamalıydım! Benim bir gururum var.Lanet olsun neden ağlıyordum ki? Gözyaşlarımı daha fazla tutamayıp yanaklarımdan aşağı süzülmelerine izin verdim.

"Anne ama ben...bilmiyorum."

Diyerek hıçkırdım.Aklıma geldikçe dahada şiddetli ağlamama yarıyordu.

"Babam." Diyerek tekrar ağlamaya devam ettim.Annem suskunluğunu bozdu.

"Babanı bende özledim kızım...Ama mecburdum,senin için mecburdum."

Bu sözleri duyunca öksürdüm.

"Bana destek olmalıydın kızım...Beni bırakma.Beni asla bırakma.Seni seviyorum Amy.Benden nefret etsende seni çok seviyorum."

Dediğinde tam bende onu sevdiğimi söyleyecektim ki telefon kapandı.Ekrana bakıp ağladım.O ne olursa olsun benim annemdi.Bastonumdan destek alarak ayağa kalktım. (ne denildiğini bilmiyorum varya gri büyük 2 tane :D) Bavulumu toplayıp bir otele gidecektim.Yavaşça yukarı çıkıp dağınık bavuluma bana ait olan herşeyi koydum ve ağzını kapattım.Louis'e haber vermeyecektim.Eğer verirsem gitmeme asla izin vermezdi.Bavulumu aşağı indirip arayan Louis'in telefonunu cevapladım.

ONE DİRECTİON-MOMENTS DİNLEYİN.

"Alo Amy?"

Az önce ağladığım için burnumu sıkıyorlarmış gibi çıkan sesim yüzünden öksürdüm.

"Efendim Louis?"

"Acıktın mı diye sormayacağım.Hiç acıkmıyorsun zaten." Diyerek kıkırdadık.

"Evette,bir sorun mu var?"

"Ya aslında,ne olduğunu söylemeyeceğim.Buraya gelip USB'deki videoları izlemelisin.Niall seni almaya geliyor.Hazır ol."

"Videolar?...Peki tamam."

Diyerek telefonu kapattım.Ne videosu olabilirdi ki? Telefonumu cebime koyarak evin anahtarını aldım ve dışarı çıktım.Evin kapısını kilitleyerek gölgede Niall'ı bekledim.Kısa bir süre sonra bir Range Rover Discovery geldi.Hepsi Range Rover mı kullanıyordu Tanrı aşkına? Niall'ı görünce hızlı adımlarla arabaya bindim ve gülümsedim."Selam." O da sıcak gülümsemesiyle "Selam." Kendimi alamadan dünyanın en muhteşem sorusunu sordum."Niall? Birşey sorabilir miyim?" Ray-ban gözlüğünün arkasından baktı ve yüzünden kaybolmayan gülümsemesini takındı."Sorabilirsin tabi." Diye ekledi."Louis ne videolarından bahsediyordu?." Gerildiğini görünce devam ettim."Ya tamam bak belki burada söylenmeyecek bir kelime.Ancak kiminle ilgili?" Niall olumsuz bir şekilde kafasını salladı."Evet bunu sana burada söyleyemem.Belki sana göstermek damarımıza basar ama bilmen gerek Amy.Gerçeklerle yüzleşmen lazım." Dediğinde içimi büyük bir korku sardı.Tanrım...O videodakiler o kadar kötü olabilir miydi? Geldiğimizde Beyaz bir villanın önüne geldik.Daha doğrusu bahçesine arabayı park ettik.Bu çocuklar ne kadar zengindi böyle? Arabadan inerek Niall'ı takip ettim.Evin kapısını çalınca karşımıza Liam çıktı.
"Hoşgeldin Amy." Diyerek sarıldı.Bende küçük kollarımı ona sarınca içerde ne yapacağını bilmediği için kuduran Louis'i gördüm."Tanrım Amy'nin ne tepki vereceğini bile bilmiyoruz!" Diye bağırdığında Zayn'e baktım.Beni görünce öksürdü.Louis'in gözleri beni bulunca yüzü yumuşadı."Neyi görünce tepki vereceğim?" Diye sordum."Amy?" Diye bana yaklaştığında tekrar sordum."Neyi görünce ne tepki vereceğim Louis!"

******

Holla! Zaa! En guzel yerı denılmez ama olsun. :D Fazla duygusaldı ama hajdjd.

SNAPCHAT || LOUİS TOMLİNSONDonde viven las historias. Descúbrelo ahora