Olaylar Olaylar

364 54 73
                                    

Hilmi'den

Olamaz! Serekan'ın kafasına silah dayayan adam Serhat'ın dediği büyük patron olamalı. Adam uzun, siyah saçlı, siyah gözlü, kumral, 40'lı yaşlarda, zayıf ama yapılıydı.

"Siz kimsiniz ve burada ne işiniz var?" dedi adam ve acayip soğuk kanlıydı. Serkan bana bakarak kaş göz işareti yaptı. Sanırım konuşmamı istemiyordu.

"Biz yolumuzu kaybettik." dedi Serkan.

"Sizde bu eve mi sığındınız. Başka ev mi bulamadınız lan!?" dedi bi anda parlayarak. Biraz önceki soğuk kanlı adam şimdi sanki kana susamış bi vampire dönmüştü. Açıkçası biraz tırstım.

"Hayır. Biz burayı daha yeni gördük. Sizin arabalarınızı görüncede buradan kurtulmanın tek yolu olduğu için almak istedik." dedi Serkan ve adam aniden yüzündeki dehşet verici öfkeyle elindeki silahın kabzasını Serkan'ın omzuna sert bi şekilde geçirdi.

Serkan bi anda "Ahh!" diye bağırarak sert bi şekilde omzunun verdiği acıyla dizlerinin üstüne düştü. Bi eliyle de omzunu tutuyordu.

"Sen beni aptal mı sandın!!?? Yeni gördüyseniz bu elinizdeki iğneler ne!?" diye bağırdı adam ve silahı yeniden Serkan'ın kafasına dayadı.

Serkan'a bişey olucak korkusundan ne yapacağımı bilemedim. Sanki dona kaldım.

"Serhat'ta sizde çok büyük bi hata yaptınız! Hepinizi tek tek öldüreceğim!" dedi adam.

Bu sırada yere baktığımda korumalardan birinin silahının çok yakınımda olduğunu gördüm ve tam eğilip onu alacaktım ki "Sakın böyle bişeye kalkışayım deme! Yoksa onun şuracıkta beynini dağıtırım!" dedi silahını önce bana sonra yine ona doğrultarak.

Hemen ellerimi havaya kaldırarak "Tamam. Hiç birşey yapmıyorum. Yeter ki ona bişey yapma." dedim ve ellerimi kafamın arkasına götürerek birleştirdim. Bu daha ikna edici olur diye düşündüm.

"O silahı ayağınla uzaklaştır. Hemen!" dedi ve bu sırada Serkan'ın kafasına silahın namlusuyla baskı yapıyordu.

"Tamam. Dediğini yapacağım ama Serkan'ı rahat bırak!" dedim ve ayağımla silaha hafiften bi tekme attıp bizden uzaklaştırdım. Ulan şimdi ben ne yapacağım!?

"Hepinizi teker teker öldüreceğim. Senide, bunuda, Serhat'ı da, Açelya'yı da...! Hepinizi öldüreceğim!" dedi ve tam bu sırada çalıların arkasından Serhat'ın elinde sopayla geldigini gördüm ama adama çaktırmadan hemen gözlerimi Serkan'a sabitledim. Gülümsedim ve "O kadar emin olma..." dedim.

Yusuf'tan

Kahretsin!!!! Etrafımda bir sürü olay dönüyor ama ben gözlerimi dahi açamıyorum. Lanet olsun!!

Serhat beni hangi odaya gönderdi? Ne oluyo içerde, ya ne planı? Allahım çıldıracağım yaa!!??

İçerden bi çığlık mı geldi? Kim lan bu? Seside hiç tanıdık gelmiyor. Offff. Ya tam zamanında ameliyat olmuşum, içerde bir sürü olay oluyo ve ben burada yatmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum!

Ahhh!! Lanet olsun kulaklarım!!! Bu silah sesimiydi??? Noluyo lan içerde!? Biri mi vuruldu?!

Kahretsin!! Demet! Demet içeride miydi?! O mu vuruldu!?

Hadi ama! Artık bişey yapmalıyım... Gözlerimi açmalıyım. Hareket etmeliyim.

Demet! Demet!! Demet!!!!

Bi dakika! Gözlerim... Açıldı!! Açıldı!!!! Buğuluda olsa görebiliyorum!

"Yusuf!?" diye bi ses geldi. Hemen kafamı arka tarafa doğru çeviriyordum ki dikişlerim o kadar ağrıdı ki birden "Ahhh!" diyerek dikişli yerime elimi götürdüm.

Aşk Tatilde GüzelWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu