...?...

441 49 18
                                    

Serkan'dan

Serenay'a Hilmi'nin aslında psikopat olmadığını sadece hayattan ne istediğini bilemeyip kardeşinin olan veya istediği şeyleri almak istediğini anlattım. Ve Begüm sayesinde ikisininde bu sorundan kurtulacağını çünkü Hilmi'nin ona aşık olduğunu söyledim.

Aşk kelimesi fazla kaçmış olabilirdi ama Serenay'ın inanması için bunu yapmam gerekiyordu.

"Sen bu anlattıklarında ciddi misin?"

"Evet sevgilim. Gayet ciddiyim." dediğimde Serenay'ın yüzünde belli belirsiz bi tebessüm oluştu ama sonra ise ciddi haline geri döndü.

"Bak. Tamam. Arkadaşların için iyi bişey istiyorsun ama... Bu işin ucu benim arkadaşıma geliyor. Ya sonunda Hilmi Begüm'ü bırakıp Yusuf'un sevdiği kıza giderse.... O zaman arkadaşımın yaşayacakları ne olacak.... Tam bi travma."

"Haklısın ama öyle olamayacak. Çünkü bu sefer Hilmi'nin gözlerindeki pişmanlığı ve sevgiyi gördüm... Lütfen Serenay, benim yanımda ol. Bak herşey güzel olacak. Eğer bi şeylerin ters gittiğini görürsem söz veriyorum daha başlamadan bitireceğim bu şeyi.... Tamam mı?" dedim ve tam bana karşı gelecekti ki sanki bişey onu durdurdu.

"Tamam. Kabul ama en ufak bi terslik sezersem bu oyunu bitiren ben olurum." dedi ve büyük bi rahatlama hissettim.

"Sevgilim. İstersen bizimkilerin yanına bi gidelim. Ortamı yoklayalım." dedim ve göz kırptım. Serenay bana çok içten bi şekilde gülümsedi ve "Tamam." dedi.

Ayağa kalkar kalkmaz elini tuttum. O da tuttu ve gülümsemesi daha da içtenleşti.

Beraber salona girdiğimizde gözlerim resmen koltukta yatan Hilmi'ye çakıldı. Yüzü ne hale gelmişti! Bunu kim yapmıştı ve neden yapmıştı!?

Mutfaktan Açelya geldi ve hemen ona sordum.

"Ona ne oldu?" dedim.

Yüzümdeki dehşeti görmüş olmalı ki "Serkan sakin ol.... Ya duyduğum kadarıyla Hilmi Begüm'ü öpecekken Yusuf onları basmış. Sonrada kavga etmişler. Serhat'ta onları ayırırken dayak yemiş ama sonunda ikisinide etkisiz hale getirmiş. Bayıltarak." dedi ve yüzümdeki dehşet iki katına çıktı.

Yusuf basmış mı? Hilmi Begüm'ü mü öpücekmiş? Ne oluyo lan?!!! Ortalığı iki dakika boş bırakmaya gelmiyor!

"Sen Hilmi Begüm'ü öpecekken Yusuf mu basmış dedin?" dedi Serenay o da dehşet içindeydi ve Hilmi'nin yüzüne bakmıyordu. Bakmasında zaten.

Yalnız Yusuf Hilmi'yi fena dağıtmış. Çocuğun kaşı hafiften açılmış, dudağının sol tarafı fena patlamış, artık alnını nasıl şişirmişse davul gibi olmuş. Çenesi fena halde morarmış ve burnundan kan akıyordu. Zaten Yusuf'ta Hilmi'de kavgada hep buruna çalışır. Eminimki Yusuf'un da burnu kan içindedir. Belki Serhat'ınki bile öyledir.

Hilmi'nin ellerine baktığımda bandajları yoktu. Sanırım kavga ederken elindeki yaraları yeniden açılmış. En azından Açelya var. O halleder.

"Begüm nerede?"

"Yusuf nerede?" Serenay'la aynı anda söylemiştik.

"Yusuf'u bilmiyorum ama Begüm yalnız kalmak istediğini söyleyip dışarı çıktı."

"Yalnız gitmesine izin mi verdiler?" işte bunda haklıydı Serenay. Bu durumdayken nasıl onu yalnız bırakırlar.

"Hayır. Yalnız değil. Serhat yanında." dedi Açelya ve hafiften gülümsedi. Ne oluyo ya? Nasıl bu kadar şeyi kaçırabilmiştim.

"Kızlar ve bizim tayfa nerede?" dedim.

"Onlar kendi odalarında takılıyorlar diye biliyorum." dedi Açelya.

Aşk Tatilde GüzelWhere stories live. Discover now