Aşk Tatilde Güzel

Beklenmeyen

Arkadaşlar. Bugün yazamadığım günleri telafi etmek adına uzun bi bölüm yazdım. Komik ve aksiyonlu  bir bölüm yazdığımı düşünüyorum. Umarım beğenirsiniz. Beğenenler votelesin, beğenmeyenlerin de canı sağ olsun. Sizleri çok seviyorum. :) Hepinize iyi okumalar...:)

"Eyvah ne yapacağız biz şimdi" gerçekten ne yapacağız biz şimdi.

"Bilmiyorum biraz düşünmeme izin ver." dedim.

"Düşünecek zamanımız yok. Benim aklıma hiçbir şey gelmiyor. Begüm çabuk, bi şeyler bulmalısın." o böyle yaptıkça ben daha çok panik oluyorum ve bu yüzden bunu yapmayı bi an önce kesmeli. Ayrıca koşarken düşünmekte hiç kolay değil.

"Tamam. Bulmaya çalışıyorum. Sadece sakin ol." dedim.

"Daha ne kadar koşabiliriz Begüm. Bence saklanalım." dedi. Anlaşıldı koşarken bu çocuğun beynine oksijen gitmiyor.

"Delirdin mi sen be? Ne saklanması? Sen istersen saklan ama benim saklanmaya hiç niyetim yok. Ölesiye koşarım daha iyi. Ayrıca, hani sen uzun mesafe koşucusuydun. Daha ne kadar koştuk ki, hemen yoruldun mu?" dedim.

"Asıl sen delirdin mi? Kaçarken bunları nasıl düşünebiliyorsun. Bunu düşünene kadar bizi kurtaracak bi şeyler düşünseydin belkide çoktan kurtulmuş olucaktık." A a bide bana kızıyor, manyağa bak.

"Sanki sen çok işe yaradın. Bide bana kızıyorsun. Ağaca çık Begümmüş. Senin dediğini yaptığımızda az daha bizi yakalıyordu. Ben sana orda kızdım mı ki aklıma bi fikir gelmiyor diye bana kızıyorsun. Ayrıca sen haritayı doğru dürüst tutsaydın dediğin gibi belkide çoktan evi bulmuş ve ondan kurtulmuş olurduk." dedim. Hem bunları söyleyip hem de burada koşmaya çalışmak beni gerçekten yordu ve kaçacak halim kalmadı. Artık ya bir çare bulacağız ya da...

"Şu durumda bana laf soktun ya, helal olsun. Bravo. Gerçekten inanmıyorum. Ayrıca ağaca çık dediğimde 'İyi fikir Hilmi' diyen bendim zaten." dedi. Doğru söze ne denir. Tam bende lafı yapıştıracaktım ki...

"Al işte gördün mü? Ne yapacağız biz şimdi!" sesi çok endişeli çıkıyordu.

"Gördüğün gibi yapacak tek bisey var." dedim. Bakışlarımdan anlamış olmalı ki...

"Nasıl yani? Hayır, hayır, hayır! Bunu yapmamı isteme benden. Yapamam. Hayatta olmaz. İmkânı yok. Kesinlikle HAYIR!" bunları bağırarak söyledi. Aslında bende bağırırdım ama şu an çok sinirli ve bende bağırarak konuşursam arkamızdakinden önce biz birbirimize gireceğiz.

"Duyan da bunu senden babamın hayrına yapmanı istiyorum sanacak. Sende gördün işte, peşimizi bırakmıyor. Ondan kurtulmanın tek yolu bu. Başka bi fikrin varsa söyle. Ya şimdi yaparız ya da... Artık gerisini sen düşün." dediğimde Hilmi süt dökmüş kediye döndü. Sanki söylemeye utandığı bisey vardı.

"Ne olur Begüm? Başka bisey bul..." demeye kalmadan arkamızdakinin bizi yakalamak üzere olduğunu fark ettim ve...

.........1 buçuk saat önce.........

Begüm'den

Korktuğum kişinin markette gördüğüm çocuk olması nedense beni rahatlattı. Halbuki adını bile bilmiyodum. Kim olduğunu, bu ormanda ne aradığını bilmediğim halde ona güvendim ve şu an onunla koşu yapıyorum.

"Bu ormanda ne yapıyorsun? Koşu yapmaya mı geldin diyeceğim ama burası evlerden baya uzak bi yer. Sapık mısın sen ya?" dediğimde bi kahkaha patlattı ve olduğu yerde durdu.

"Hemde sapıkların kralıyım." dedi dalga geçerek.

"Şaka yapmıştım." dedim ciddi bi şekilde.