Mektup 2

239 55 12
                                    

Serkan'dan

Elime mektubu aldım ve okumaya başladım.

"Serenay,

Bu yazacaklarımı sana belkide asla yüz yüzeyken söyleyemeyeceğim. Kalemi alıp bu kağıda içimi dökmemde bu yüzden.

Canım kızım. Sen benim hayatındaki en önemli varlıksın. Sana her ne kadar sert davransam da seni çok sevdiğimi ve senin kılına bile zarar gelmesine yüreğimin dayanamayacağını biliyorsun....

Annenin mektubunda neler yazdığını biliyorum. Biricik kızım, annene sakın kızma. Onun suçu yok. Annen ölümünü görmeni istemedi.

Bak kızım, ben gördüm.... Gördüm de ne oldu!? Annenin o son nefesini verirken ki hali hala gözümün önünde canlanıyor ve..... Ben...

Üzerinden 8 yıl geçmiş olmasına rağmen içimdeki acı hala taze. Ben anneni çok sevdim kızım. Herşeyden çok... Sen bana ondan kalan en büyük emanet ve armağansın.

Sen hep neden doğum gününde yanında olmadığımı soruyordun ya...

Kızım... Senin doğduğun gün, annenin ölüm günü. Annenin ölümünü düşünürken senin doğum gününde eğlenezdim.. Yapamazdım bunu....

Bu mektubu aslında bilmen gereken diğer şey için yazıyorum.

Benim, annen ölür ölmez başka biriyle evlendiğimi düşünebilirsin. Evet. Evlendim ama senin için.... Annen istediği için....

Zehra...
Annen sandığın kişi.... Kızım, Zehra'nın çocuğu olmuyordu ve evleneceği adam sırf bunun için onu terk etmişti. Zehra büyük bi boşluğun içindeydi.

Annen senin hafızanı kaybettiğini öğrenince kardeşinin yanına gitti. Ondan, sana annelik yapmasını istedi. Bunu ona vasiyet etti. Oda bu yaşadığı şeyden sonra bi daha kimseye güvenemeyeceğini ve sana annelik yapmayı kabul ettiğini söyledi.

Kızım.... Bunca zamandır annen bildiğin kişi, Zehra, senin teyzen.....

Bunları keşke ben hayattayken sana söyleyebilseydim ama.... Yapamadım. Umarım ben ve annenden nefret etmezsin....

Biricik kızım. Biz seni çok seviyoruz. Senin yüzündeki gülümsemeyi soldurmamak için her ne gerekiyorsa yaptık.

Bu mektup sana olan vasiyetim.... Benim bütün malvarlığım senin üzerine olacak. Bu sana maddi mirasımdı.

Senden asıl istediğimse, beni annenin yanına, İzmir aile mezarlığına gömmen.... Senden kendim için bir tek bunu istiyorum. Mezarlığın adresi kutunun içinde küçük bi kâğıtta yazıyor.

Senden bir diğer isteğimde bizi affetmen. Kızım... Ne olur bizi affet. Lütfen kızım... Affet bizi....

Baban.... 01/09/2014"

Mektubu okurken neredeyse şaşkınlıktan ölecektim. Bu nasıl bi trajediydi!

Bu nasıl bi baba! Kızını nasıl böyle üzer diye düşünürken.... Şimdi.... Anlıyorum.

Böyle olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi.

Demekki babası annesini aldatmıyormuş, aksine Serenay'ın mutluluğu için, sırf o annesiz olduğunu, canının yarısının olmadığını düşünmesin, anne sevgisinden mahrum kalmasın, hayatta tutunacak bi annesi olsun diye teyzesiyle evlenmiş.

Vay be...

Kendimi bu düşüncelerden kopardığım anda hemen kutuyu karıştırdım. Babasının dediği gibi küçük bi kâğıt vardı. Hemen onu aldım ve cebime attım. Buradan kurtulur kurtulmaz yapacağımız ilk şey annesinin mezarını ziyaret etmek olacak...

Begüm hala Serenay'ı uyandırmaya çalışıyordu.

"Begüm tamam. Yaşadığı travma güçsüz düşmesine sebep olmuş. Bi çeşit şokta. Sen aşağıya... Hilmi ve Demet'in yanına git. Uyandıklarında Demet'in gücü Hilmi'yi durdurmaya yetmez. Ben Serenay'la ilgilenirim. Bu arada bizimkiler aşağı kattaki koridorda, en sonda, sağdaki odada." dedim ve Serenay'ı kucağıma aldım.

"Tamam." dedi Begüm ve merdivenlere doğru gitti. Bende onun tam ters istikametine, Serenay'ın gece yattığı odaya gittim.

Onu yatağa yatırdım. Altındaki battaniyeyi çektim ve üstünü örttüm.

Geri dönüp o kutuyu aldım. Kim bilir daha ne sıralar vardı bu kutunun içinde....

Tam elime aldım kutuyu karıştıracaktım ki Serenay sayılamaya başladı.

"Anne.... Baba... Nasıl olur.... Annem kim..." diyordu. Hemen yanına gidip ellerini tuttum çünkü sayıklarken ellerini oynatıyordu.

Kutuyu kimsenin göremeyeceği şekilde yatağın altına ittirdim ve battaniyenin altına girip onun ellerini kullanamayacağı şekilde, kafasını göğsüme yaslayıp, ona sımsıkı sarıldım.

Bunu atlatırken yalnız olmayacaktı. Çünkü yanında ben vardım. Kimsenin daha fazla onu üzmesine, kırmasına veya incitmesine izin vermeyecektim.

Tabi bu olay hariç. Bu çok hassas bi mesele.... Neyse, her zaman onun yanında olacağım. Buna söz veriyorum.

Arkadaşlar sanırım bu yazdığım en kısa bölümdü. :) Fazla geçmeden yeni bölümüde atarım.

Kitabımı sevdiğiniz, voteleriniz ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Umarım hep böyle devam eder. :)

Okuyan votelesin. :) Hepinizi çok çok öptüm. Diğer bölümde görüşmek üzere.... :) :* ❤

Bu arada;

@hilmibegumfan - Küçüklük Aşkım

Kitabını tanıtmamı istedi. :) Beğenen votelesin :)

Aşk Tatilde GüzelNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ