Aşk Tatilde Güzel

Korku

Hilmi'den

Ciğerlerimin patlayacak gibi olduğunu, boğazımda kötü bi yanma, göğsüme birinin elinin durmadan bastırdığını ve nefes alamadığımı hissediyordum.

Şimdi ise dudaklarımda bi sıcaklık ve boğazımdan yukarı çıkmak için zorlayan suyu hissediyordum. Dudaklarımdaki sıcaklıktan bana nefes, hayat aktığını hissettim ve bi anda çıkmak isteyerek ciğerlerimi zorlayan suyu kusmak için doğruldum.

Kustuğumda "Şükürler olsun. Sonunda uyandın. Öldüğünü sanmıştım." diyen ve endişeli bi şekilde bana sarılan Begüm'e bakmaya çalıştım ama sanırım gözlerim deniz suyundan dolayı fena halde yanıyordu ve kulaklarıma da biraz su kaçmıştı.

"Hilmi. Beni duyuyor musun? Kendine gel." dedi Begüm ve hala endişeliydi. Tatlı cadı haklı. Ben olsam bende çok endişelenirdim.

"Merak etme... İyiyim... Sadece... Kulaklarıma biraz... Su kaçmış." zar zor da olsa konuşmayı başarabilmiştim.

"Sana bisey oldu sandım. Çok korktum." biliyorum bende korktum tatlı cadı.

"Tamam Begüm. İyiyim. Bu arada beni kurtardığın için sağol. Sen olmasaydın belki de ben..." demeye kalmadan Begüm sözümü kesti.

"Tamam. Gerisini getirme. Şimdi sadece biraz uzan ve dinlen." dedi ve beni omuzlarımdan ittirerek doğrulduğum yere tekrar yatırdı. Sonra da yanıma uzandı.

"Düşerken ne oldu. Sanırım bayılmışım. Hiçbir şey hatırlamıyorum." dedim merakla. Begüm biraz durup derin bi nefes aldı.

"Yukarıdayken yükseklik fobin olduğunu söyledin ama biraz geç kalmıştın. Ben çoktan senin elini tutmuş ve atlamıştım. Düşerken ellerimiz ayrıldı. Denize düştükten sonra yukarı doğru yüzdüm ve sen çıkmamıştın. Sana bağırdım ama hala yukarı çıkmıyordun. Bende bi kaç kez dalarak seni aradım ve buldum. Suyun içinde ellerin iki yana açılmış öylece sürükleniyordun. Önce bayıldığını bu yüzden yukarı çıkamadığını sandım ama sonra seni kendime çevirdiğimde gözlerin açık bi şekilde şok geçirdiğini gördüm. Çok korktum..." biraz duraksadı. Sesinde gerçekten yoğun bi korku vardı ve neredeyse ağlayacaktı.

"Neyse ki atladığımız yerin biraz uzağında küçük bi kıyı vardı. Zor da olsa seni karaya çıkardım. Çıktığında artık şokta değildin bu sefer bayılmıştın. Nefes almadığını farkettim ve kalp masajı yapmaya başladım. Bi an için uyanamayacağını sandım ama tam umudum tükenicekken uyandın... Hilmi o kadar rahatladım ki... Bunu şu an anlatamam..." dedi. Son cümlelerinde ağlamaya başlamıştı. Kolumun üstüne yüklenerek ona doğru döndüm ve çaresizce akan göz yaşlarını silmeye başladım. Tatlı cadı korkudan titriyordu.

"Ağlama... Bak ben iyiyim. Sapasağlam karşındayım. Hadi kendini toparla. Sen beni hem ayıdan hemde ölümden kurtardın. Mutlu olmalısın. Çünkü artık sen benim kahramanımsın." dedim. Şu an ona o kadar yakınım ki gözlerinin içinde neredeyse kayboldum. Yemyeşil gözlerinin etrafı ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Tıpkı yeşil renkteki denizi kurutmak için yayılan lavlara benziyorlardı.

Ben bu düşüncelerle debelenirken Begüm kendini toparladı ve yattığı yerden doğruldu. Hala ağlıyordu.

"Seni kurtarmaya çalışırken ne hissettiğimi bilemezsin. O kadar kötü hissettim ki... Elim ayağım boşaldı ve ne yapacağımı bilemedim. Öldüğünü sandım..." dedi ve tek elimle kafasından tutarak onu göğsüme yasladım. Diğer elimlede kolunu tutuyordum. Biraz bekledikten sonra "Duyuyor musun?" dedim.

"Neyi?" dedi. Hala titriyordu.

"Senin sayende atan kalbimin atışlarını." dedim. Begüm bi an bana baktı ve gülümsedi.

"Evet. Duyuyorum ve bu beni çok rahatlattı." dedi. Gerçekten rahatlamış olmalı ki artık titremiyordu. Tekrar kafasını göğsüme gömdüm ve öylece denize bakmaya başladım.

Begüm'den

Gerçekten çok korkmuştum. Hilmi, gözlerimin önünde, onu uçurumdan atlattığım için ölecek sanmış ve yıkılmıştım ama şu an onun sıcacık göğsüne yaslanmış denizi seyrediyordum. En az 1 saat böyle kaldık. O kadar rahatladım ki, bunu anlatmaya kelimelerim yetmez. Neredeyse suçluluk duygusundan ölecektim. Neyse ki kurtuldu ve ben kendimi daha iyi hissediyorum. Biraz daha böyle kaldıktan sonra doğruldum ve "Teşekkür ederim Hilmi. Sayende rahatladım. Yürüyebileceksen bi an önce yola koyulalım. Ne dersin?" dedim.

"Asıl ben teşekkür ederim. Senin sayende nefes alıyorum. Artık sana bi can borçluyum." dedi ve güler gibi oldum.

"Nasıl istersen öyle olsun." dedim ve yola koyulduk.