Aşk Tatilde Güzel

Kızlar

Yusuf'tan

Ormanın içine doğru yaklaşık 10 dakika yürüdükten sonra karşımızda gördüğümüz manzara karşısında ağzımız açık kaldı.

Burada resmen bi saray yavrusu ve bahçesindeki havuzda birbirinden güzel, 4 tane prenses gibi kız vardı.
Ayrıca hepsi birbirinden seksiydi.

"Ohaaa..." tamda Hilmi'den beklediğim bi tepkiydi ama bağırmasına engel olmak için elimle ağzını kapatmak zorunda kaldım.

"Bağırma lan. Kızlar duyacak. Bu arada ne yalan söyleyeyim şok oldum. Resmen bi harikalar diyarı havası vermişler ama varya harika olmuş."

"Oğlum sen eve mi bakıyosun?" dedi Hilmi ve kafama bi tane patlattı. "Kızlara baksana. Hepside manken gibi." dedi.

Ben bu sırada evin kapısına bakıyordum. Kapıdan bi kız daha çıktı ve o an beynimden vurulmuşa döndüm. Kızın masum bi güzelliği vardı. Neden bilmiyorum ama bi anda içimi bilmediğim, farklı duygular kapladı. Sanki onun girdabına yakalanmış ve yavaş yavaş onun içine gömülüyormuşum gibi hissettim.

Hilmi bana dönüp "Sen öyle neye bakıyorsun?" dedi.

"Kapının önündeki güzelliğe" dedim. Yavaşça kafasını çevirip o da baktı.

"Oğlum bu kız bi harika." dedi.

"Boşuna bakma kardeşim, onu önce ben gördüm. Bu kız bana daha önce hissetmediğim karmaşık duygular hissettirdi. Ondan uzak dur. Fena olur, ona göre." dedim tehtidkâr bir sesle.

"Tamam canım, sende hemen ne kızıyorsun."

"Olsun. Ben şimdiden işimi garantiye alayım da sonra kızla yakınlaşıp, 'ben senin duygularını bilmiyodum' deme."

"Ben zaten ona bakmam. Açıkçası pek güzel değil."

"Zaten senin için güzel olmasına gerek yok. Benim için gayet güzel biri." dedim ve gerçekten güzel bi kızdı.

Siyah saçlı ama uçlarını sarıya boyatmış. Bi boya insana bu kadar yakışabilir mi? Kumral, uzun boylu ve incecik bi vücuda sahipti. Bikiniler içerisinde o kadar seksi duruyordu ki onu hayal etmekten kendimi almadım ve bi an kendimi tokatlayacak duruma geldim. Ben nasıl böyle bir şeyi düşünebilirdim. Hemen kendimi bu düşünceden uzaklaştırdım ve yüzüne odaklandım. Uzakta olduğumuz için hatlarını net seçemiyordum.

"Oğlum biz cennete mi düştük? Burasıda bize ayrılan bahçe ve onlarda hurilerimiz mi? Bu nasıl bi fantazidir. Ormanın içine saray yavrusu yapılır mı? Ama yinede yaptırana helal olsun. Mükemmel olmuş." dedi Hilmi gülerek.

"Aynen dediğin gibi kardeşim. Burası bize ayrılan küçük bi cennet ve neden bilmiyorum ama bu cennet bizim dönüm noktamız olacakmış gibi hissediyorum." dedim ve gözlerini kızlardan ayırmadan beni onaylar gibi kafasını aşağı yukarı salladı.

Aniden ikimizde birbirimize döndük. Gözleri ışıldıyordu ve eminim benimki de öyleydi.

"Sende benim düşündüğümü mü düşünüyorsun?" ikimizde aynı anda söyledik ve yine aynı anda "Evet" dedik.

"O zaman öncelikle bu evde kaç kişi kaldıklarını ve içlerinde erkek var mı yok mu? Onu öğrenmeliyiz." dedim

"Haklısın. Önce gözlem, sonra işlem. Ama bana kalırsa bu 5 kızdan başka kimse yok. Eğer erkek olsaydı havuzda kızları yanlız bırakmazdı. Yani ben olsam bırakmazdım." dedi ve doğruydu.

"Sende haklısın ama yinede biz eşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım." dedim ve kolumun üzerinde bi el hissetmemle küfür savurarak arkamı dönmem bir oldu.

"Tamam. Sakin ol. Biziz. Çığlıkların nereden geldiğini merak ettik." dedi Chris toparlar gibi. Şimdi hepimiz buradaydık.

"Ulan, ödümü patlattın. Yakalandık sandım." dedim rahatlamış bi sesle.

"Çığlık atan kızlara mı?" dedi gülerek.

"Evet. Siz onları gördünüz mü?" dedim.

"Neredeyse 5 dakikadır onları dikizliyoruz. Sizi görünce yanınıza gelelim dedik." dedi Serkan ve hala kızlara bakmaya devam ediyordu.

"Yusuf ve Hilmi beni iyi dinleyin. Biz aramızda konuştuk. Şu kızlara baksanıza. Masum ve savunmasızlar. Onlara iyi bi korku filmi yaşatmaya ne dersiniz? Buraya tek başlarına geldiklerine pişman edelim. Aynı üniversitede yaptığımız gibi." bunu söyleyen Kerem'di.

"Bizde tam bunu konuşuyorduk ki Chris araya girdi." dedim Chris'e bi bakış atarak.

"Tamam o zaman ne duruyoruz. Bi şeyler kurgulayalım ve kendi filmimizi yapalım" dedi Serkan. Hepimiz onu onayladık ve artık kızları dikizlemeyi bırakıp kamp alanına geri döndük.

(Arkadaşlar sizce beghil mi olsun, yoksa bu kitap biraz değişik olsun deyip begyus mu yapayım ;))