15. Bölüm: "Sevgili."

15.3K 767 111
                                    

30 Seconds To Mars - A Beautiful Lie

-

Başımdaki kaskı çıkarmak ve rüzgarın görünmez ellerinin saçlarımı okşamasını istedim bir an. Öyle çok istedim ki, kaskı çıkarıp atmaktan korktum. Belki sonra kasksız binerdim bir motora. Rüzgarın saçlarımı okşamasına izin verirdim.

"Düşeceksin. Tutun." Dedi ne dediğimi umursamadan. Belki de duymamıştı beni. Bu kadar hissetmenin yeterli olduğunu düşünüp kollarımı yeniden Eray'ın beline doladım. Ama yeterli değildi. Hissetmeye muhtaç gibiydim sanki. Dahasını istiyordum.

Rüzgarın tenimi okşayışı son bulduğunda geldiğimizi anladım. Eray motordan inmeden ben indim ve kaskı çıkarıp önceden gelmiş olduğum eve baktım. Ecrin için yine buradaydım. Pişman değildim. Onu özlemiştim. O benim hep istediğim ama hiç sahip olamadığım küçük kardeşim gibiydi.

Ona karşı içimde büyük bir şefkat besliyordum.

Eray da motordan indi ve kaskı çıkardı. Saçları alnına dökülmüştü. Elleriyle arkaya attı saçlarını. Bu, iflah olmaz saçlarını yatıştırmamıştı. Saçları yine alnına döküldü. Bu sefer dokunmadı saçlarına. Bana bir şey demeden eve doğru yürürken arkasından yavaş adımlarla onu takip ettim.

Şengül anne beni karşısında görünce hem şaşırmış hem de mutlu olmuştu. Sıcak bir karşılamayla bana sarıldı ve öptü. "Laden, kuzucuğum benim. Hoşgeldin. Ecrin'e sürpriz yap. Günlerdir somurtup duruyor." Dedi sırtımı sıvazlarken.

Tebessüm ettim. "Onun için geldim." Dedim. Gözlerim Eray'ın üstündeydi. Merdivenlere yönelmiş, beni takmadığını gösterircesine arkasına bile bakmamıştı.

Arkasından merdivenleri tırmandım. Ecrin büyük ihtimalle odasındaydı. Önceden geldiğim odanın kapısına baktım. Aralık duruyordu. Eray kendi odasına çoktan ulaşmıştı. Odasına girmeden önce, "Hadi artık. Ecrin seni bekliyor." Dedi bana. Sıkılmış gibiydi. Beni yeniden evinde görmekten memnun değildi belki de.

Aralık kapıdan sessiz bir şekilde girdim. Ecrin yatağında sırtı bana dönük bir şekilde uzanıyordu. Fısıltı halinde konuşuyordu. Ona yakınlaştıkça dediklerini daha net duymaya başladım.

"Senden sonra tek arkadaşım oydu Ela. Ama o da gitti. Senin gibi." Elindeki bebeğin saçlarını okşadı. "Hepsi o abimin yüzünden. Gıcık! Laden ablayı korkutup kaçırdı."

Daha fazla dayanamadım. "Eray beni korkutamaz." Dedim gülerken. Aniden bana döndü. Gözleri şaşkınlıktan kocaman olmuştu.

"Laden ablaaa!" Diye bağırdı yatakta ayağa kalkıp. Minik ayaklarıyla sevinçten zıplıyordu. Sonra yataktan zıplayıp kucağıma atladı. Düşmemek için ayağımı yere iyice sabitledim. Onun mutluluğu benim mutluluğum gibiydi.

Bacaklarını belime, kollarını da boynuma dolamıştı. Yanaklarımı öptü. "Geldin Laden abla! Bir daha hiç gelmeyeksin sandım!"

"Geldim işte Ecrin." Bende onu öptüm. "Hiçbir şey engel olamaz seni görmeme." Aslında engel olabilirdi. Onu kendimden koruma içgüdüm onu görmememe engel olabilirdi. Kötü örnek olmamak için ondan uzak dururdum gerekirse. Ama buradaydım işte.

Ecrin'le birlikte yatağına oturdum. "Sen yokken çok sıkıldım Laden abla. Ela'yla konuşuyordum ama bana cevap veremiyor." Eline bebeğini aldı. "Çünkü o bir oyuncak." Dediğinde güldüm.

"Abini mi yumrukladın sen?" Diye sordum keyifle. Eray'ın bu minik eller sayesinde hırpalanması hoşuma gitmişti. Ne kadar hırpalanabilirse artık...

Kayıp DudaklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin