3. Bölüm: "Kimse beni aslen tanımıyor."

23.1K 1K 281
                                    

Bölüm Şarkısı; Devics- Red Morning

-

Kulağıma uğultu şeklinde gelen gürültüyü yok sayıp fotoğrafa biraz daha yaklaştım. Üzerimdeki bakışları hissedebiliyordum. Tenimi delip geçiyordu sanki. Bunu önemsemek istemedim çünkü artık umursamamayı öğrenmiştim. Ama ağlama isteğim beni dürtmeye başlamıştı. Uzun zamandır hissetmediğim duyguları hissederken fotoğrafa bakmaya devam ettim.

Dudaklarımın üstünde dudakların olması sorun değildi. Bu normal bir şeydi. Ama dudakların sahibinin sarışın bir kız olması… Asıl sorun buydu.

Bir kızı öpmek… Düşünmeyeceğim bir şeydi. Yapmayacağım… Çünkü tercihlerimi erkeklerden yana kullanırdım.

Kulağıma dolan ince sesle o tarafa döndüm.

“Sürprizimi beğendin mi ucube?” Sıla’ya boş bir ifadeyle bakmaya çalışırken dudaklarımın titrememesi için onları ısırdım. “Herkes beğenmiş görünüyor.” Etrafına bakınıp fotoğrafıma bakan öğrencilere güldü. Onunla birlikte bende kafamı burada bulunan öğrencilerde gezdirirken bana alayla baktıklarını fark ettim. Muhtemelen şuan benim hem ucube hem de eşcinsel olduğumu düşünüyorlardı.

Eşcinsel bir ucube…

Porno filmlerinde tıklanma rekoru kırabilirdi.

Yanıma gelen Yağmur Sıla’yı sertçe omuzlarından ittirdiğinde yere düştü. Eray yanına eğilirken o da şaşkın gözüküyordu. Yağmur’a kaşlarını çatarak bakarken, “Şu ucube arkadaşını ve kendini buradan götür yoksa elimden bir kaza çıkacak.” Dedi sert sesiyle.

Bu muameleyi niye hak ettiğimi düşünürken kafamı yere eğdim. Bütün “Ben güçlüyüm.” havalarım kırılmıştı. Yarın yine eski halime döneceğimi biliyordum ama bu günlük bu kadardı. Yağmur ağzını açmış, sanırsam küfür etmeye hazırlanırken, hızlı adımlarla koridordan yürüdüm. Yanlarından geçtiğim insanlar bana iğrenerek bakıyordu. Neler düşündüklerini elbette biliyordum. Onları anlamak zor değildi çünkü hepsinin kafaları aynı ve basit çalışıyordu.

Yukarı kata çıkıp kendimi lavaboya attığımda boş olması işime gelmişti.

Tabii, aşağıdaki eğlenceyi kaçırmak istemiyorlardı…

Kendimi kabinlerden birine attım. Klozetin kapağını kapatıp üstüne oturduğumda yüzümü ellerime gömüp gözyaşlarımın serbest kalmasına izin verdim.

İkinci gün… Daha ikinci günümdeydim, lanet!

Bu içlerindeki nefret de neydi? Bu kadar edilecek ne yapmıştım? Sadece farklı olmam mı onları sinir etmişti?

İstemeyerek ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında kapının açılma sesini duydum ve sessizce bekledim.

“Ben bir erkeği bile öyle öpemem.” Dedi alayla çıkan tiz bir ses. Gülüşme sesleri kulağıma ulaşırken yüzümü buruşturdum. İçmeyecektim. Bir daha içmeyecektim. Neler olduğunu hatırlayabilsem belki içimi rahatlatabilecek bir şeyler bulabilirdim ama hiçbir bok hatırlamıyordum!

“Allah bilir dil de kullanmıştır orospu.” Dedi başka bir ses. Burnumu çekip dikleşirken saçlarımı ellerimde düzeltip daha da kabarttım. Makyajımın aktığını hissedebiliyordum ve şuan öcü gibi göründüğümün de farkındaydım.

“O öpücüğün sonu yatakta da bitmiş olabilir.” Dedi aynı ses. Klozetin üstünden kalkarken atlatabileceğimi düşünüyordum. Bunu da atlatabilirdim.

Kayıp DudaklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin