3.8

30 7 4
                                    

Bir hüzün kıyısında kulaklarında çalan şarkı olacağım.

***

''Meyra uyan. ''

Bir rüyanın içinde miydim, bilmiyordum. Algılarım henüz uyanmış değildi.

''Meyra korkuyorum, uyan. '' dedi On Yedi. Gözlerimi zorlukla araladım, öyle zor gelmişti ki bunu yapmak bir süre nerede olduğumu algılamak yerine tüm vücudumun neden ağrıdığını sorguladım.

''Sonunda gözlerini açtın! ''dedi On Yedi, tekrar. Sevinçle yerinde zıplıyordu, Otuz Yedi'yi henüz görememiştim. Tüm vücudumda hüküm süren bir kas ağrısı vardı, yatakta zar zor doğruldum.

''Neden uyandırdın beni? ''diye sordum. Bir yandan boynumu ovuşturuyordum. Sanırım boynum tutulmuştu.

''Gece beni çok korkuttun, sürekli konuşup durdun. ''diye kendini açıkladı. Ona yanıt vermek yerine bir süre kendime gelmeyi bekledim. İçeriden sesler geliyordu, kısık tonla da bir şarkı çalıyordu sanki.

''Bileklerin kötü gözüküyor. ''dedi Otuz Yedi. Bakışlarım bileklerime kaydığında ne demek istediğini anlamıştım. Tırnaklarımla öyle sert çizmiştim ki derim kabarmıştı. Anlaşılan yine kabus görmüştüm. Bazı günler gördüğüm kabuslar tüm günümün kötü geçmesine neden oluyordu. Pijamamın kollarını örttüm, izleri gizlemek için.

Ayağa kalkıp önce yatağımı topladım ve odadan ayrılacaktım ki On Yedi portakal fidanını sulamam gerektiğini hatırlattı. Odadaki şişeden bolca su döktüm saksıya. Bir yandan Devrim'in mutfaktaki seslerini duyuyordum. Odamdaki Batuhan'ın vermiş olduğu saksıyı suluyor olmak kendimi suçlu hissettiriyordu. İşimi halledip odadan çıktığımda Devrim'in salonu topladığını ve kahvaltı için masa kurduğunu gördüm. Yanına uğramadan önce banyoya girip elimi yüzümü yıkadım ve kendime çekidüzen verdim.

Banyo kapısını ardımdan kapatıp mutfağa doğru ilerlediği de Devrim'in omlet yaptığını gördüm. Bir yandan da çalan şarkıya eşlik ediyor ve bedenini şarkıya göre dans ettiriyordu. Onun bu görüntüsünü bir süre ses çıkarmadan izledim, çünkü uzunca bir süre bu hoş vaziyetten mahrum kalmıştım.

Acaba benim olmadığım zaman diliminde ne yapmıştı? Kafamda beliren bu soruyla onu kollarından tutup koltuğa oturttuktan sonra bensiz geçen her gününü saniye saniye anlatmasını isteyecek kadar gözüm dönmüştü. Birkaç hafta, belki de bir aydır ayrı kalmıştık ve bu çok uzun bir zamandı benim için. Yoksun bırakıldığım her saniyesini dinlemek istiyordum sadece.

İçimdeki bu isteğe Otuz Yedi karşı çıktı. ''Böyle anlık kararlarla hareket etmemelisin Meyra. ''diyerek beni uyardı.

On Yedi ise ''Delirmiş gibi her saniyesini anlatmasını nasıl beklersin? ''diyerek Otuz Yedi'yi destekledi.

Neden anlamıyorlardı? Bensiz nasıl bir saniye geçirdiğini, nasıl dayanabildiğini duymak istiyordum.

Devrim ''Uyandın demek, neden öyle dikiliyorsun? Korkuttun beni. '' dediğinde kendime geldim.

''Günaydın, omletinin gizli tarifini öğrenmek istediğim için sessizce izliyordum. ''deyip güldüm ve yanına doğru ilerledim. Aslında ona karşı içimde bir çekingenlik vardı, dün ki gibi onu uzun uzun öpmek istiyordum ama bunu yapamayacak kadar gururum bana engel oluyordu.

Affetmemişken öyle davranmak hata sayılırdı.

''İstersen başka şeylerin tarifini verebilirim. ''diyerek elini belime koyup beni kendine doğru çekti. Bu ani hareketi tüm vücuduma bir ateş yaymıştı.

On Yedi - Otuz YediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin