2.6

83 49 7
                                    

Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.


Bölümde hoşunuza giden cümlelere '💚' bırakmayı unutmayın!

***

Ve her şey tekrar başlar, sen unutmadıkça.

***

Gözlerimi araladığımda alnımda hissettiğim yoğun ağrıyla yüzümü buruşturdum, ne olmuştu? Yerden kalkmaya çalıştığımda boynuma giren ağrıyla bir süre uzandığım yerde boynumu ovuşturdum. Mutfaktaydım, anlaşılan o ki burada uyuyakalmıştım. Uyku sersemliğinin verdiği birkaç dakikalık alıklığım geçince dün yaşanılan her şey bir anda gözlerimin önünden geçti. Kabustu, tam anlamıyla bir kabus! Başka bir açıklaması olamazdı. Hayal meyal hatırladığım anlar canımı sıkmaya yetmişti, nasıl kendimi böylesine kaybetmiştim?

Peki ya On Yedi? O neredeydi? Bana önce her şeye son vermemi aşılayıp son anda neden vazgeçirmişti? Sesi öyle yabancı gelmişti ki birkaç saniye onu tanıyamamıştım. Korkmuştu belli ki, her şeyin son bulmasını isterken korkunç bir sonun gerçekleşmesinden delice korkmuştu.

''On Yedi? '' diye fısıldadım, yanıt vermedi. Belki utanıyordu veyahut yorgun düşmüştü. Dün ki halini hiçbir zaman unutmayacaktım. Onu bu hale sürükleyen bendim.

Ayağa kalktım ve tutulan boynumu ovuşturmaya devam ettim, aynı zamanda odama doğru ilerledim. Kendimi yalnız hissediyordum, On Yedi neredeydi? Neden sesi çıkmıyordu, neden benimle konuşmuyordu? Kendime gelmek adına duş almaya karar verdim. Duştan sonra giyeceğim kıyafetleri hazırlayıp yatağımın üstüne bıraktım ve banyoya doğru ilerledim. Daha yüzümü bile yıkamamıştım, kim bilir ne haldeydim! Yüzümü duş alırken yıkamaya karar verdim ve kıyafetlerimi çıkarıp kendimi duşa kabinin içine attım. Sıcak suyu ayarladım ve önce bacaklarımı ıslatarak yavaşça bedenimin ıslanmasını izledim. Duş başlığının sabitlendiği yer kırık olduğu için hep elimde tutmak zorunda kalıyordum ama böyle yıkanmaya alışmıştım.

Bedenimi ıslattıktan sonra sıra saçlarıma geldiğinde fıskiyeyi kaldırdım ve tüm bedenimi suyun altına sokmuş aldım. Gözlerimi birkaç saniye kapatsam da bu karanlık beni huzursuz hissettirmişti, gözlerimi araladığımda bedenimden süzülen damlalara dikkat kesildim, kırmızılardı. Neden kırmızılardı? Panikle ellerimle vücudumu kontrol ettim ama hayır, yara alan bir yerim yoktu. Duş başlığının buhar tutmuş metalini silip kendime baktığımda alnımdaki yarayı gördüm, yüzümde kurumuş kanları da tabii.

Demek ki kabus değildi, kabus deyip geçemezdim şimdi işte! Her bir an yaşanmış ve üstüne üstlük bu kez iz de bırakmıştı. Öyle bir izdi ki bu canımı yakıyordu, her aynaya baktığımda yaşanan o acı dolu anları hatırlayacaktım.

''Her iz bize yaşanılanları hatırlatır, peki ya yaşanamayanları neden düşünüyoruz bu kadar? '' dedi. Sesi On Yedi'ye göre biraz daha kalındı. Yabancıydı daha doğrusu.

On Yedi - Otuz YediDär berättelser lever. Upptäck nu