0.7

280 165 64
                                    

Ben en büyük hatayı en çok sevdiğime yaptım.

***

Gelen mesajla beraber önce kaşlarım çatılsa da mesajı gönderen kişinin Batuhan olduğunu anlamıştım. Devrim telefonu sıfırlamak zorunda kaldığını söylediği için muhtemelen bu sebeple numarası kayıtlı değildi. Boş bir anımda telefonumun her yerini kurcalamayı aklıma not ettim.

Bir ipte yürüyordum, tıpkı bir cambaz gibi. Upuzun, engellerle dolu ve her bir adımımda ayak tabanlarıma yara açan cinsten bir ipti bu. Bir cambaz dengesini kaybedeceği zamanı hissedip durmayı akıl ederdi fakat ben tecrübesizdim, tecrübeden kastım henüz o ipten düşebileceğimi aklıma getirmemiş olmaktı. Sanki bir el vardı o ipin altında ve ben ne zaman düşecek olsam o güvenli kollara kendimi bırakıyordum. Duyacaklarımın beni dağıtabileceğini ve hatta kendime olan bakışlarımı bile değiştirebileceğinin bilincindeydim fakat içimden bir ses gitmemi söylüyordu. Kızgın lavlara bulanmış bir ipin üstünde yürüsem de adım atmaktan kaçınmamalıydım bu kez, gerçeğe ulaşabilmek için. O gerçeğin kalbimi dağıtacağını bilsem de yapmalıydım bunu.

Batuhan'a geleceğimi söyleyen kısa bir mesaj atıp saate baktım, henüz iki saatim daha vardı. Bu sürede kendime atıştırmalık bir şeyler yapmayı düşündüm fakat aç hissetsem de yemek yapma fikri beni oldukça üşendirmişti. Yine de hızlıca ekmek arası hazırlayıp yedim ve kendimi duşa attım. Su her zaman beni rahatlatıyordu, yüzmeyi de bu sebeple çok severdim. Kış ayında olmamıza rağmen sık sık duş alırdım, kendimi yenilenmiş hissetmek bana muazzam bir keyif verirdi.

Bornozla banyodan çıktığımda tenimin ürperdiğini hissettim, üşütmemek için klimayı çalıştırdım. Evim küçük olduğu için klimayla ısınmak yetiyordu. Üstüme günlük bir sweatshirt geçirip altıma kot pantolon giydim.

''Biraz kendine özen göster Meyra, haftalar sonra buluşacaksınız ve senin seçtiğin kıyafetler çok vasat... '' dediğinde On Yedi'nin başta dalga geçtiğini düşündüm.

''Benimle dalga mı geçiyorsun? Onunla sadece gerçekleri öğrenmek için buluşacağım. Onunla aramda hiçbir şey olamaz. ''

''Daha önce oldu ama. Onun sana neler hissettirdiğini hatırlamadığın için böyle konuşuyorsun. ''

''Ne yaşandıysa hepsi hataydı ve geride kaldı On Yedi. ''

''Aşk bir kez vücuduna işlediğinde geride kalmaz Meyra. '' dediği zaman sinirle güldüm. Evet söylediği doğruydu fakat ben Devrim'e aşıktım.

''Kırk kez aşık oldun herhalde? ''

''Bir kez aşık olunca kırka gerek kalmaz. '' dediğinde sesinden üzüldüğünü anlamıştım, sanırım bazı zamanlar bana kırılıyordu ama bunu hiç dile getirmemişti. Konuşmayı devam ettirmek yerine çantamı alıp evden ayrıldım, çıkmadan önce de Devrim'e biraz yürüyüşe çıkacağımı söyledim. Ona yalan söylüyor olmak beni suçlu hissettiriyor olsa da kendimi telkin ettim, her şeyi öğrendikten sonra yapacağım ilk şey Devrim'le konuşmak olacaktı. Ona hatırlamasam da yaptığım her şeyi izah etmeliydim ve onun güvenli kolları arasında kalmak için ondan af dilemeliydim.

Onu seviyordum, zamanında böyle bir hata yapacağım aklımın ucundan bile geçmezdi fakat aşık olduğum o yeşil harelerine ihanete bulanmış mavi gözlerimi karıştırmıştım. Her damla kanımda yalandan yuva yapmış kuşlar kanatlarını çırpıyordu ve her bir soluğumdan özgürlüklerine kavuşmak için benimle inatlaşıyorlardı. Onunla olmayı seviyordum, bana bakışlarını ve bana hissettirdiği o masum duyguları. Ona tekrar ihanet etmek istemiyordum, biliyordum ki ona ihanet eden kişi artık ben değildim. Biliyordum ki, o kişiliğim ardımda kalmıştı ve tekrar dirilmeyecekti.

On Yedi - Otuz YediWhere stories live. Discover now