28.

1 0 0
                                    

28. Bölüm

'MODERN ÇAĞIN ÖKÜZÜ'

Gözlerim telefonum ve annem arasında gidip gelirken panikle uzanıp yere düşen telefonumu aldım.

Hoparlörü nasıl açılmıştı bunun? Herşeyden önce Barış'ı nasıl aramıştım ki ben?

Annem gülümsemeye başladığında telefonu hiçbirşey söylemeden kapattım. Annemde bende gözlerimizi birbirimizden ayırmıyorduk. Annemin gülümsemesine karşılık bende ürkekçe gülümsüyordum.

"Yaaaa, Gizeeemm." diyip bana koşturan annemle birlikte kaşlarım çatıldı.

"Benim ördeğim sevgili yapmışta utanır mıymış?" diyip saçlarımı öptüğünde resmen şoktaydım.

"Anne," dedim ve o benden uzaklaşana kadar sessiz kaldım. Telefonumda mesaj titreşimi hissedince annemin gözleri telefonum ve benim aramda gidip geldi ve çapkınca sırıtıp kalktı yatağımdan.

"Ben seni rahatsız etmeyeyim, konuş sen sevdiğinle."

"Anne öyle birşey değil ki!" diye her ne kadar arkasından bağırsamda çoktan çıkmıştı odamdan. Sinirle oflayıp telefonumu elime aldım.

Barış: Ben istemeden zor duruma mı soktum seni?

Mesajı bir iki küfür mırıldanarak okumuştum.

Siz: Hem de nasıl.

Mesajım çift tikte kalınca konuşmadan çıkıp telefonu cebime attım. Yatağımdan kalkıp panduflarımı da giydikten sonra odamdan çıktım.

"Anne?" evin içinde dolanıp annemi arıyordum. Sonunda mutfak camından onun balkonda olduğunu görüp oraya ilerledim.

"Bizim kızda var gibi birşeyler ama sorma valla Aynur." diyip kıkırdadığında kaşlarımı çatıp balkona çıktım. Annem ben çıkar çıkmaz hemen ciddileşmişti.

Daha yanımdan ayrılalı 3 dakika bile zor olmuştu. Ne ara Aynur teyzeyi arayıp anlatmıştı ona?

Gözlerim şüpheyle onun üstünde dolaştığında sanki Aynur teyzeyle normal bir şekilde sohbet ediyor gibi günlük şeylerden konuşmaya başlamıştı. Ben bu sırada kollarımı balkonun kenarına yaslamış yoldan gelip geçen insanları izliyordum.

Cebimde ki telefon mesaj gelmesiyle titrediğinde hem annemin hemde benim gözlerim telefonuma gitmişti. Çekingence bir yandan annem bana bakıyor mu diye gözetlerken bir yandan telefona gelen mesajı okumaya çalışıyordum.

Barış: Onu da telafi ederiz.

Mesajını görüldüde bırakıp telefonumu tekrar cebime attığımda annem gülümseyerek bana göz kırpıyordu. La havle çekerek tekrar içeri girdim. Oturma odasına girdim ve koltuğa uzandım. Barış'ın profil fotoğrafına tekrar tıkladım. Okul üniforması gerçekten bir hakaretti onun için. Mükemmel bir vücudu vardı. Ama okulda bunu hiç fark etmemiştim.

Sadece onunla aramızda yaşanan, ona istemeden sürekli temas etmelerimde fark etmiştim sıkı bir vücudu olduğunu. Ama hiç düşünmemiştim bunun hakkında bu kadar. Şimdi niye bu kadar ilgilenir olmuştum ki onunla?

Ona kızgın olma sebebimi hatırlayınca şaşkın şaşkın profil fotoğrafını inceleyen gözlerim birden bire yine alev atmaya başlamıştı. Telefonu kapatıp uzandığım yerde öylece tavanı izlemeye başlamıştım.

...

Okula girer girmez, Barış'ı görürüm korkusuyla etrafı incelemeye başlamıştım. Sırf onu görmeden sınıfa gidebileyim diye oldukça erken bir saatte gelmiştim.

Modern Çağın ÖküzüWhere stories live. Discover now