20.

2 0 0
                                    

20. Bölüm

'MODERN ÇAĞIN ÖKÜZÜ'

"Ulan Efe!"

Efe beni görünce öğretmenin arkasına sokulmuştu hızla. Kaşlarımı çatarak öğretmenin arkasından çıkardığı kafasına baktım. Korkak korkak beni izliyordu tek bir gözüyle.

"Seni bulacağım demedim mi oğlum ben?" dedim gülerken.

"Gizem, korkutma çocuğu." Derya hocanın kolumu dürtmesiyle gözümü Efe'den ayırdım.
"Kusura bakmayın hocam."

"Korkacak birşey yok Efeciğim çıkabilirsin arkamdan."

Efe öğretmeninin lafını dinleyip, yavaş yavaş onun arkasından çıktı.

Gözlerim etrafta Kayla'yı aradı. O da buradaydı. Arkada olduğu için onu görmeyeceğimi sanan küçük kıza el salladığımda bana yüzünü buruşturup yanında ki arkadaşının elini tuttu ve başka bir tarafa geçti.

Derya hoca ve isminin Fisun olduğunu öğrendiğim çocukların öğretmeni sohbet ederek bizi yarışma alanına götürmüşlerdi.

Yarışmadan önce hepimizin çocuklarla tanışıp sohbet etmemiz için yemek yiyecektik. Herkes masanın etrafına oturduğunda hemen karşımda oturan Efe'yi görünce kaşlarımı çattım ve ona dil çıkardım. Ama ikimizde aynı anda birbirimize dil çıkarmıştık. Sinirlendim ve tabağımda ki salatalıklardan birini ona fırlattım. Efe hemen önüne düşen salatalığı aldı ve etrafta onu izleyen birisinin olup olmadığını kontrol ettikten sonra bana geri fırlattı.

Salatalık yanımda oturan Faruk'un hemen önüne düşmüştü. Faruk salatalığı eline alıp bir bana bir Efe'ye baktıktan sonra salatalığı bana uzattı. Sırıttım ve elinde ki salatalığı alıp ani bir hızla tekrar Efe'ye attım.

Sakatalık bu sefer Efe'yi sıyırmıştı. Ben hedefi bu kadar iyi tutturmanın sevincini yaşarken Efe bana yine dil çıkarmıştı. Tabii ki bende ona geri dil çıkardım ve yemeğime döndüm.

"Çocuk musun sen?"

Faruk'un sesini duyunca ona döndüm.

"Bilmem. Sence?" dedim sırıtarak. O da gülümsedi. Ama bu gülümseme şu ağzının ortasına rövaşata çekmek isteyeceğiniz türden bir gülümsemeydi.

"Bence evet." dediğinde olabildiğince sahte bir şekilde gözlerimi kısarak gülümseyip yemeğime devam ettim.

Yemek yeme fasılı bittiğinde yarışmayı yapmak üzere toplanmıştık.

"Gençler, hepinizin çocuklarla tanışmış olduğunu düşünerekten birlikte yarışmak için bir takım arkadaşı seçmenizi isteyeceğim sizlerden."

Derya hocanın söylediği şeyin hemen ardından ben atıldım.

"Hocam biz Efe'yle takım olabiliriz." dediğimde Efe şaşkınca bana baktı.

"Değil mi?" dedim yalandan gülümserken.

"İster misin Efe?" Efe öğretmenine döndü ve başını salladı.

"O zaman geç bakalım ablanın yanına." dediğinde Efe istemeye istemeye benim yanıma geldi. Yüzümü öğretmenlerin göremeyeceği şekilde kapattıktan sonra Efe'ye dönüp ona garip bir yüz yaptım. Efe benden iyice korkmuş dururken ben keyifle gülümsedim. Benimle dalga geçmeden önce düşünecekti.

Birkaç çocuk daha takım arkadaşlarıyla eşleştikten sonra Kayla'nın sesini duydum.

"Barış'la ben takım olmak istiyorum!" dedi az önce el ele tutuştuğu arkadaşını itelerken.

Modern Çağın ÖküzüOnde histórias criam vida. Descubra agora