9.

4 0 0
                                    

9. Bölüm

'MODERN ÇAĞIN ÖKÜZÜ'

Neyse ki o iğrenç olaydan 3 gün sonra artık haftasonundaydık. O gece Deniz'de yatıya kalıp ona sarılarak bütün gece ağlamıştım. O da benimle birlikte ağlamış ve sürekli saçımı okşamıştı. O hayatta güvenebildiğim neredeyse tek insan olduğu için olanları sadece ona anlatabilmiştim. Aileme ya da Erdem'e anlatmaktan deli gibi korkuyordum. Çünkü ailem yaşadıklarımı öğrenirse ömür boyu suçluluk çekerdi, Erdem'de muhtemelen Mete'yi dövmeye kalkıp başına bela açardı.

Ama sadece Deniz'e anlatmakta yeterli gelmediğinden, ertesi gün diğerlerinin yanına da gitmekte karar kılmıştım.

...
(BARIŞ'TAN)

Babaannem arabadan iner inmez önce şoför koltuğunda ki babama sonra da karşımda ki binaya huzursuzca bakındım. Babaannemi ailesiyle vakit geçirdikten sonra getirip buraya bırakmak hiç hoşuma gitmeyen birşeydi. Ama mecburduk.

Onu bahçede karşılayan görevlilere güvenmeyip, odasına kendim çıkarmayı teklif etmiştim. Onlarda kabul edince babaannemi kucaklayarak odasına çıkardıktan sonra eşyalarını almaya gidiyordum ki, yaşlıların ortak oturma alanından duyduğum tanıdık sesle duraksadım.

Önce yanıldığımı düşünsemde, bunun Gizem olduğunu anlamam pek uzun sürmemişti, kendine has garip bir konuşma hızı vardı. Yanında ki yaşlı bir kadının omuzuna yaslanmış sürekli konuşup duruyordu.

"Ya işte Yasemin teyze." diyip iç çekti.

Ne konuştuğu pekte umurumda olmadığı için gitmek üzereydim ki adımın söylenmesiyle durmuştum.

"Birde Barış var tabii." dediğinde anlamsızca kalp atışlarım hızlanmıştı.

"Beni çok fena yanlış anlamasına sebep oldum be Yasemin teyze." sesi ağlamaklı çıkıyordu.

"Ya hani bu Mete gergedanı vardı ya, işte ben onunla konuşmak için çağırmıştım. Bitirmek istediğimi söylediğimde resmen 3 yıldır ben ona değilde o bana takıntılıymış gibi davranmaya başladı biliyor musun?" dedi ellerini sertçe dizlerine vurarak.

"Ben kendimden uzaklaştırdıkça üstüme geliyordu, korkudan hareket bile edemedim Yasemin teyze. Çok korkunçtu. "

Anlattıklarıyla kaşlarım gitgide çatılırken hafifçe kapıya yaslandım.

"Sonra birden beni öpünce zaten, benim korkudan bütün gücüm kaçmasın mı!"

Ayaklarını karşısında ki masanın üstüne uzattı ve yerine iyice yerleşti.

"Bide üstüne Barış birdenbire sınıfa girmesin mi! Ben zaten korkmuşum yeterince, birde Barış'ın beni böyle görmesi daha da korkuttu beni. Neyse işte sonra kendime geldim, çaktım bi tane yumruğu Mete'nin suratına."

Yaptığı saçma el hareketleriyle o anı anlatmaya çalışıyordu. Okuldayken onu görmezden gelmiş olsamda Mete'nin yüzünde ki morluklar görmezden gelinecek gibi değildi.

"Sonra çıktım bir saat ağladım lavaboda biliyor musun? Barış bana kızgın olunca kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Sanki eğer o birisine kızgınsa o kişi dünyanın en kötü insanıymış gibi geliyor." dedi ve bir süre tavana bakındı. Onun anlattığı herşey içimde Mete'ye karşı olan öfkemi büyütürken, kendime karşı da bir nefret duyuyordum. O orada tacize uğrarken ben onu bırakıp gitmiş miydim yani? O birde bunun için kendisini mi suçluyordu?

"Ama ben ne bu dünyada ne de Barış'ın dünyasında kötü birisi olmak istemiyorum ki! Hep yanlış anlaşılmalar yüzünden. Her konuda bi beceriksizlik yapıyorum, bana salak demekte çok haklıydı. "

Modern Çağın ÖküzüWhere stories live. Discover now