21.

2 0 0
                                    

21. Bölüm

'MODERN ÇAĞIN ÖKÜZÜ'

Efe'yle gizli gizli diğer yarışmacıları izliyorduk. Elimize tutuşturulan bilmeceden hiçbirşey anlamamıştık. Bu yüzden diğerleri anlayacak mı diye bekliyorduk. Ama hiçbirisinin kafası çalışmıyordu.

"Gizem, böyle olmayacak." diyen Efe'ye döndüm ve göz devirdim.

"Oğlum demedim mi abla de bana diye?" dediğimde ofladı.

"Bilmeceyi çözmeye mi çalışsak acaba?" dediğinde gözlerimi kısarak ona döndüm.

"Sanki denemedim yahu!" dediğimde ellerini bacaklarına vurdu.

"Sen hiç bakmadın ki, sadece ben okudum." dediğinde yüzüm hafiften yumuşamıştı. Haklıydı aslında.

"Böyle daha basit ve eğlenceli olur diye düşündüm ne bileyim." dedim ve bana uzattığı bilmece kağıdını aldım elime.

'Yazın bir kap dondurmadan daha çok ararsın beni,
Hiç bir yerde göremeyeceğin güzel kahverengi takılarım olur.
Bazen ağzını tatlandırırım güzel aromamla,
Bazende yazdığın şiirlere, şarkılara ev olurum.'

"Bu ne be," dedim dudaklarımı kıvırarak bilmeceyi okurken.
"Kesin Rasim hoca yazmış bunu, anlamsızlığından belli." diye söylendikten sonra tekrar okudum. Ama yine anlamamıştım.

"Gizem...abla sanırım vazgeçmeliyiz. Kazanamayacağız zaten." diyen Efe' yi susturdum.

"Şşş, kazanmadan gitmiyoruz buradan." dediğimde elini alnına koydu. Sarı saçları ve mavi gözleri ona vuran güneş ışığıyla parıldıyordu.

Biraz iri cüsseli bir çocuktu ama kilolu değildi. Bakınca bir anlığına yanaklarını sıkasınız gelirdi belki, ama çok bilmiş tavırları yüzünden sıkmak istediğiniz yer boğazı da olabiliyordu bazen.

"Ben acıktım." dediğinde ters ters ona baktım.

"Vahşi doğa burası şekerim, öyle istediğinde pizzayı hamburgeri bulup göbek büyütemezsin." dediğimde yüzü düştü ve elleri göbeğine gitti. Gerçekten kilolu değildi, sadece onunla uğraşıyordum.

"Arkanda ağaç var, bak bakalım meyve ağacı filandır belki." dediğimde ağaca dik dik baktı ve bana geri döndü.

"Kahverengi kahverengi birşeyler var orada. Onlar ney?" dediğinde ağaca baktım.

"Palamut onlar, meşe palamudu." dediğimde şaşkınca inceledi hepsini.

"Cevize benziyor, yiyeyim mi?"

Efe'yle birlikte benimde gözlerim ağaçta ki palamutlara dalmıştı.

"Buldum!" dediğimde Efe korkuyla yerinde sıçradı ve bana döndü.

"Ney, yemek mi buldun?" diyen çocuğun ensesine yalandan vurur gibi dokundum.

"Bilmeceyi buldum zibidi." dediğimde gözleri ışıldadı.

"Zibidi ne demek?" dediğinde şaşkınca ona baktım. Yarışmaya başladığımızdan beri sürekli bana bu tarz anlamsız şeyler soruyordu. Bu kaçıncı sorusuydu bilmiyordum.

"Küçük çocuklara takılan bir lakap sanırım, bilmiyorum tam." dedim şaşkınca. Herneyse der gibi omuzlarını silkip bana sarıldığında daha da şaşırmıştım.

"Biliyordum o kadar da salak olmadığını!" dediğinde kaşlarımı çatıp onu kendimden uzaklaştırdım.

"Seni kovalarım Efe. Evine kadar hemde." dediğimde onu üzecek birşey söylemişim gibi morali bozularak geri çekildi.

Modern Çağın ÖküzüWo Geschichten leben. Entdecke jetzt