Modern Çağın Öküzü

8.

8. Bölüm

'MODERN ÇAĞIN ÖKÜZÜ'

Ben stresten ayaklarımı yere vurup dururken bir anda sınıfın kapısı açılmış ve Mete içeri girmişti. Etütü biraz süzdükten sonra şüpheyle bana döndü. Yok ya, ben Barış'a satanist filan demekle hata etmişim. Asıl şeytan olan Mete' ydi. Çünkü resmen ben birşey yaptığım anda anlıyordu. Şimdide bir terslik olduğundan emindi.

"Vaov, birlikte yemek yemek için garip bir mekan seçimi." dedi komik olmaya çalışarak. Ama bu beni yalandan bile gülümsetmemişti. Çünkü 2 haftadır sadece 3 4 kere görüştüğüm Barış'ın göz yaşları ve öfkesi 3 yıldır tanıdığım Mete'den daha samimi gelmişti. Barış'ın ondan neden uzak durmamı istediğini artık biliyordum. Ki biraz geç olsa da bu işi daha Mete teklif ettiğinde kabul etmemem gerektiği gerçeğini de tamamen kabullenmiştim.

Kapının önünde durmuş ona birşey söylememi bekleyen Mete'ye yalandan gülümsedim.

"Yemek için burda olduğumuzu söyleyemem maalesef." dediğimde tamamen emindi artık.

"Ne için miş o zama-"

"Mete ben daha fazla devam etmek istemiyorum."

Bunu söylememi bekliyor olsa da şaşırmıştı.

"Gizem, ne oldu?"

Sorusuna cevap vermediğimde bana doğru gelmeye başlamıştı.

"Bak eğer Barış'la konuştuysan ve sana birşeyler anlattıysa -"

"Evet konuştum," dedim sertçe,

"Ve birşeyler anlattı Mete."

Dediğimde dudaklarını birbirine bastırdı.

"Ve evet, Barış bana gayet yeterli sebepler sunsa da, benim istememe sebebim daha farklı." dedim biraz çekinerek. Çünkü Mete'ye artık hiç güvenemediğimi hissediyordum.

"Ne olabilir ki Gizem? Bu ilişkiyi bütün okulun bilmesine gerek yok dedin, bütün okul yerine sadece Müge'nin bilmesini sağladım. Sadece arkadaşlarıma söyledim. Seni utandıracak birşey yaptığımı da düşünmüyorum." dediğinde sinirle nefesimi verdim.

"Ne," dedi sırıtarak
"yaptım mı?" dediğinde birşey demeden sadece ona baktım.

"Gizem sadece biraz daha dayanırsan Müge'yle aram daha da iyi olacak. Ve yemin ederim onu geri kazandığımda herşeyi açıklarım ona, sana karşı nefret duymaz. Lütfen sadece biraz daha dayan."

Dedikleri kafamda hiçbir önem teşkil etmediği için hemen susmasını bekliyordum.

"Mete, açık konuşmak gerekirse Müge ve senin aranda ki hiçbirşey umurumda değil. Ve bunu sende gayet iyi biliyorsun."

Dediğim şeyi anlamamış gibi yapmaya çalışıyordu. Ama en başından beri farkındaydı ona ilgi duyduğumun.

"Gizem ne demeye çalışıyorsun ki?" dedi ve bana biraz daha yaklaşıp ellerimi tuttu.

"Senden sadece biraz daha yardım istiyorum, benim için yapamaz mısın?"

Ellerimi hemen ellerinden çektim.

"Mete," dedim ve susup biraz yüzüne baktım.

"Senden dürüst olmanı istiyorum. Narşistik olma gibi bir durumun olabilir mi?" dediğimde gülmeye başlamıştı.

"Ne?" dedi gülmelerinin arasından.

"Mete, çok ciddiyim." dediğimde yavaşça gülmeyi bırakıp konuşmaya başladı. Bir anda çok ciddileşmişti.