2.Sezon/1.Bölüm "Herkes neden bir garip?"

859 113 22
                                    

GÖRSEL POLEN BAL

NEYİ BİLMEDİĞİMİ BİLMİYORUM 🫣

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

NEYİ BİLMEDİĞİMİ BİLMİYORUM 🫣

Derin bir soluk alarak yatakta diğer tarafıma döndüm. Mutluluğu ve huzuru aynı anda hissediyorken içim cıvıl cıvıldı sanki karnımda kelebekler uçuşuyordu. Ne kadar da tatlı ve hoş bir uykuydu bu böyle.

Gözlerimi açmadan dışarıdan gelen horoz sesleri eşliğinde bacaklarımın arasına sıkıştırdığım yorganı oynattım. Pijamam dirseklerime kadar sıyrılmıştı. Çıplak, pürüzsüz bacaklarımın yumuşak nevresimde oluşturduğu hissiyat iç gıdaklatıcıydı.

"Ah..." Burnumdan bıraktığım uzun soluğun ardından gözlerimi açmadan zihnimde kalan uykumun kırıntılarının tadına doymaya devam ediyor, aynı zamanda da pencereden suratıma yansıyan güneşin o can alıcı ısısının kirpiklerime kadar olan yansımasının keyfine varıyordum.

Kısa süre sonra yatakta iyice kıpırdandım ve kollarımı iyi yana doğru açarak sırtımı gererken gözlerimi açtım. "Ah..." Adeta yeni doğmuş, Dünyalar güzeli ve temizi bir bebek gibi gözlerimi dağ evinde kaldığım odaya açtığımda güzelliğimi görmesem bile parmak uçlarıma kadar hissedebiliyordum.

Sanki bana özel yapılan hayran videolarından biriymişim gibi gülümseyerek bir kolumu daha fazla kaldırdığımda yatakta gerinmeye devam ediyordum. "Ah ah... Kenan komiserim gerçekten de işini biliyor, şuna bak. İki dağ havası aldım da yenilendim resmen, bu kadar mı fark eder?"

Kahverengi gözlerim pencereden gelen ışığı bulduğunda parmaklarımı o tarafa doğru uzatarak Güneşi selamladım. "Merhaba tatlı Güneş." Yavaşça elimi salladım ve bıcır bıcır sesimle devam ettim "Ben uyandığıma göre artık batabilirsin."

Sevimli ifademle gülümseyerek yavaşça yerimden kalktığımda odada tektim, demek ki Alisya benden çok erken kalkıp gitmişti. Ardından gülümseyerek dağ odasını incelediğimde suratımda dostane bir ifade vardı. "Aslında yavaştan alıştım sanki bu köy hayatına he..."

Tekrardan horoz sesi geldi. Bu sefer hazırlıksız yakalandığım için irkilmiştim. "Ay!" Ardından bozuntuya vermeden yavaşça pencereye yaklaşıp perdeyi araladım. "Günaydın tatlı küçük horoz..." Yüzümdeki tebessüm iyice yapay bir hal aldığında devam ettim. "Her zaman böyle geç öt olur mu? Sakın beni prenses uykumdan uyandırayım deme. Yoksa senin götünü keserim."

Horoz sanki söylediklerimi anlamış gibi bir adım geri çekildi ve ifadesi değişti. Cıvıldadım "Canım benim canım! Korkma sakın..." Ardından hızla görüş açımdan çekildiğinde gülümseyerek başımı onaylamaz anlamda sallıyor, tüy gibi sesle kendi kendime konuşarak odadan çıkıyordum. "Kendisiyle konuşan insana rastlamadıysa zar, şaşırdı tabi."

Koridora adım attığımda etraftan hiç ses gelmiyordu. Aldırış etmeden banyoya girip kapıyı kapattığımda atmosfer değişmişti sanki. Bakışlarımı kırpıştırarak etrafa bakındığımda dudaklarımı araladım ve kapalı olan dişlerimin arasından ıslak bir soluk aldım. "Sanki dejavu oldum.

Vitrin SüsüWhere stories live. Discover now