Polen Bal 24 yaşında kariyerinin zirvesinde bir mankendir ve oldukça süslü bir hayat yaşamaktadır. Sevgilisi tarafından dolandırılıp hapse attırılmak ise... Onun için rüya bile olamazken birden kendisini kodeste bulur!
Bakalım şeker kızımız kar...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
TAM BİR DAĞ AYISI😣
"Şimdiden dökülmen yararına olur."
Gözlerimi tekrardan açtığımda sıcacık bir ifadeyle ona bakarak konuştum. "Bu benim ismini bilmediğim kokulu mumumun kokusu..." Genzine doğru yaklaşarak sesli bir soluk aldım "aman Allah'ım çok güzel, o kadar uzun süredir arıyordum ki... Evet sizden geliyor parfümünüzün markası ne?"
Çenesini hızla indirdiğinde istemsizce başımı geri çekmek zorunda kaldım ve göz göze geldik.
Az önce rahatlayan ifadesi birden solduğunda kaşları çatılmıştı. İki gözüme de sırayla bakıyor, büyük bir dikkatle ifademi inceleyerek ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu.
Ardından bakışlarını yavaşça kıstı ve soluğunu bırakarak mırıldandı "biraz daha oynamak istiyorsun demek..."
"Huh?"
Yavaşça doğrulup usul adımlarla benim karşımdaki sandalyeye oturduğunda ne demek istediğini anlamamıştım. "Zor olmuyor mu böyle salak rolü yapmak?"
Kaşlarım hayretle yukarı doğru kıvrıldı. Az önce Komiser Bey bana salak mı demişti? Aman Allah! Dudaklarım hayretle aralandı "komiser Bey... Tam olarak neden öyle söylediniz ki?"
Adam benim doğal halimi rol sanmış, üstelik kendi ruh halime de salak demişti. Ah! Ağlamalı mıyım? Ya da daha zeki olduğumu düşünmesi için bu rolü kabul etsem nasıl olurdu ki?
Kenan komiser gibi bir erkekle daha önce hiç konuşmamıştım. Tabi, rüya da olsa her ne kadar karakolda olsak da genelde yer, rütbe fark etmeksizin erkeklerden hep benzer karşılıkları alırdım.
Normalde karşısında oturduğum erkekler genelde bana hayranlıkla bakar, bir sonraki buluşmayı garantilemek için üstünkörü bir flört çabasına girerlerdi. Bu adamın umurunda bile değildim.
Üstelik bana dünyanın sekizinci harikasıymışım gibi değil de en uyuz ve itici insanıymışım gibi bakıyordu.
"Yoksa..." Titreyen bakışlarla iki gözüne de sırayla baktıktan sonra işaret parmağımı kendime doğru kaldırarak haykırdım "farklı biri miyim?" Kafamı indirip bedenimi kontrol ettim. Rüyamda belki de farklı bir görünüme sahiptim!
Yoksa o teyzenin kılığına mı bürünmüştüm?
"Aman Allah!" Cırlayarak yerimden kalktıktan sonra siyah camların oraya giderek yansımamı izlemeye çalıştım.
