16.Bölüm "İsimsiz not"

2K 156 34
                                    


İYİ OKUMALAR 🤍 

MULTİMEDİA KENAN DALKIRAN

LİBİDOSUNU YÖNETEN BİR ERKEK Mİ? 🤔

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

LİBİDOSUNU YÖNETEN BİR ERKEK Mİ? 🤔


"Bir, iki, üç dört beş, eve gelmiş bir kardeş. Altı, yedi, sekiz dokuz on... Yanakları çok ton ton. Hep, oyun oynarmış, bizim küçük canavar," Arkamdan hızlıca gelen ayak sesleri işitince ensem terledi. Kalp atış hızım birden şaha kalktığında ürpererek geriye baktım, kimse yoktu. "Hep oyun oynarmış. Bizim küçük canavar."

Tekrardan ayak sesleri işitince karanlıkta birinin hızla bana doğru geldiğini gördüm.

Dehşetle aralanan gözlerle o tarafa bakmaya başladığımda gözüm kamaşıyor, geleni bir türlü seçemiyordum. Elim ayağım boşalınca korkarak önüme döndüm ve koşmaya başladım.

Kalbim ağzımda atıyorken arkamdan gelen karartının da koştuğunu işittim. Ben kaçıyordum, o ise kovalıyordu. Korkum her geçen salise katlanarak arttığında panikten bağıramıyordum bile, ne yapacağımı şaşırmıştım.

Dudaklarımı aralayıp tiz de olsa bir çığlık kopartmaya çalıştığımda başarısız olmuştum.

Ne yapacağım? Şimdi ne yapacağım?

Tam o sırada göğüs cebimde kalan telefonum çalmaya başladığında arkamdaki giderek hızlanıyordu. Telefonu hızla çıkartıp açmaya çalıştığımda ayağıma takılarak öne doğru yalpaladım.

Dengemi koruyamadan çığlık atarak yere düştüğümde avucum telefonun üzerine kapanmıştı.

Arkamdan koşan kişinin hemen başucumda dikildiğini hissedebiliyordum. Korkudan dizlerimi kendime doğru çekip onlara sarıldığımda omuzlarım titriyor ağlayarak soluyordum.

"Hanımefendi, hanımefendi!" Bir süre sonra kulaklarım güçlükle yanımda dikilen kişinin sesini seçtiğinde korkarak suratımı kaldırıp ona baktım.

Hemen sokak lambasının altında durduğu için bakışlarım ilk başta kamaştı ve yavaşça kısıldı. Ardından gözlerim acısa da tepemde dikilen adama bakmayı sürdürdüm. Bana bir şey uzatıyordu.

Ciyaklayarak geri çekildiğimde ifadesini artık daha net seçebiliyordum. Normal bir insana benziyordu ve suratıma oldukça üzgün bir ifadeyle bakıyordu.

"Sizi korkuttuğum için çok özür dilerim. Bunu düşürdüğünüz için size yetişmeye çalışıyordum."

Dudaklarımı sertçe ıslatıp yavaşça yerimden kalktığımda kalçam acıyordu. "Ne?" Mırıldanarak ona bakmaya devam ederken az önceki anın etkisinden kurtulmaya çalışıyordum. Bana zarar verecek birinin peşimden geldiğinden o kadar emindim ki, bacaklarım birbirine dolanmıştı. Neden durup dururken böyle hissetmiştim?

Vitrin SüsüWhere stories live. Discover now