19.Bölüm "Pideci güzeli"

1.9K 163 10
                                    



Bölüm  yetmiyor dediniz uzattım 🤍
İYİ OKUMALAR 🤍

MULTİMEDİA SELAMİ

BU ADAM PİDEYE HAYIR DİYEMİYOR MU? 😩

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

BU ADAM PİDEYE HAYIR DİYEMİYOR MU? 😩

Ne?

Gözlerim dehşetle aralandığında ifadem anında dağılmıştı. Sürekli gerilen surat hatlarımla kadına her defasında ilk defa görüyor gibi bakıyorken daha fazla dayanamadım ve öne doğru bükülerek arkamı döndüm.

"Burada ne işi var?" Fısıldayarak kendi kendime konuştuğumda aklımdan bir ton düşünce geçiyordu. "Yoksa beni hapse atmaya mı geldi? Oh?" Kafamı hafif yana eğip daha detaylı düşünmeye başladığımda zihnimdeki Polen'i kollarından tutup sürüyerek kodese tıkıyorlardı.

Kendimi birden parmakların arasında bulunca zihnimdeki Polen küçüldü küçüldü ve ufacık kaldı. Birden elinde jopuyla jop ne alaka inanınki bende bilmiyorum Kenan komiser geldiğinde tepemde dikiliyor, halime kahkahalarla gülerken jopla kendi eline vuruyordu.

Hayır, hayır hayır! Bir daha o batağa girmek istemiyorum.

Makyajsız, manikürsüz ve masajsız üç M'siz günlerime kesinlikle geri dönmek istemiyordum.

Apartman kapısının yansımasından gözüken, çömelmiş görüntümle göz göze gelince ıkınırcasına bir ifadeyle kendime baktıktan sonra sıkıca gözlerimi yumdum.

Şimdi ne yapacağım?

"Kaçsam mı ki? Timuçin gibi firar etsem ne olur?"

O zaman babaannene kim bakacak?

"Polen Hanım?" Kadının sesini tekrardan duyunca sanki hiçbir şey olmamış gibi olağan bir tavırla sırtımı dikleştirip ona doğru döndüğümde suratımda sahte, sevimli bir tebessüm oluşmuştu.

"Ah, merhaba. Kusura bakmayın" dedim ve elimi enseme atarak gövdemi gerdirdim "sırtımı kıtlatıyordum da."

Kadının öylesine sert ve ciddi bir ifadesi vardı ki bir an ürkmeden edememiştim. Gecenin karanlığında son derece sabit duruyorken hoş sesiyle mırıldandı "Kıtlatabildiniz mi bari?"

Tek kaşımı sorarcasına kaldırdım "efendim?"

"Sırtınızı diyorum, kıtlatabildiniz mi?"

"Ah..." Dudaklarımdan uzun soluklu bir mırıltı döküldü ve pozisyonumdan rahatsızmışım gibi kıpırdandım "kıtlatamadım ya bu ara bir tuhafım nedendir bilmem."

"O halde izin verin." Deyip birden bana doğru adım atınca ne yapacağını anlayamadan kolumdan tuttuğu gibi sırtımı döndürdü "bu işte uzmanımdır" "ah!" Gövdem birden geriye doğru büküldüğünde gözlerim yaşarmıştı.

Vitrin SüsüWhere stories live. Discover now