24.Bölüm "Kimin belası tuttu?"

1.5K 135 10
                                    


İYİ OKUMALAR 🤍

GÖRSEL ALİSYA&ALPAY

DÜNYA'YA BİR GÖKTAŞI DÜŞSE O GELİR BENİM

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

DÜNYA'YA BİR GÖKTAŞI DÜŞSE O GELİR BENİM... GÖZÜME GİRER 😩

            "Bir, iki üç dört beş, eve gelmiş bir kardeş... Altı, yedi, sekiz dokuz on yanakları hep ton ton... Hep, oyun oynarmış, bizim küçük canavar... Hep, oyun oynarmış, bizim küçük canavar..."

            "Polen!" Üzerime örttüğüm battaniyenin çekilmesiyle kafam açığa çıktığında çığlık atarak hızla peluş battaniyeyi geri örttüm ve acı içerisinde mırıldandım. "Bırak beni Alisya bırak... Ortadan kaybolmak istiyorum, kimse görmesin beni."

            "Saçmalıyorsun çık artık oradan, bak kahve getirdim sana."

            Odasında dolabının önündeki pufa bağdaş kurarak oturmuş, peluş battaniyesini de üstüme örterek ellerimle çenemin altında kavuşturmuştum.

            Burnumun ucunu dışarı çıkarttığımda bakış açıma ayakları girmişti. "Karamelli mi?"

            "Evet, karamelli. Çık artık oradan sıcaktan bayılacaksın yoksa."

            İnleyerek kafamı tamamen ortaya çıkarttığımda ağlamaklı ifadem suratımda sabit kalmıştı. Buradan çıksam işin içinden nasıl çıkacaktım peki?

            Karşımdaki asma salıncağına oturduğunda ifadesi iyice merak dolu bir hâl almıştı. Sonuçta kapıyı açar açmaz bağırarak içeri dalmış, sürekli Alisya ben mahvoldum, bittim diyerek odasına koşturup battaniyeyi üzerime sermiştim.

            Üzerindeki babaanne pijamalarına zıt duran küçük suratı bu durumda bile bana tatlı geliyordu. "Kuaförde saçını mahvettim dediğin kadın komiserin annesi çıktı dedin, peki oradan nasıl kurtuldun anlatsana?"

            Tam dertleşecekken kaşlarım çatıldı ve merakla karşımda çekirdek çitleyen arkadaşıma baktım. Bu durumdan haz falan mı alıyordu? Ah... Cidden saçını başını yolacaktım zillinin.

            Derdim bu durumdan çok daha büyük olduğu için sonradan umursamadım ve dudaklarımın kenarlarını aşağı doğru büküp bir çocuk gibi sızlanarak ağladım. "Nasıl çıkacağım..."

İKİ SAAT ÖNCE

            O iğrenç yanıklıktaki bakır saçları gördüğüm anda tüm kan yanaklarımda pompalanmaya başlamıştı sanki... Kalbimin atışı öylesine hiddetliydi ki altı sene öncesinde gördüğüm kangalda bile kalbim bu kadar hızlı atmamıştı.

            Bu kadın oğluyla yakın olduğumu öğrense ne yapardı kim bilir? Kenan komiser bana her anlamda yardım eden her koşulda yanımda olan biriydi. Oğlunun daha bir metre ötesinden geçemezdim ayol ve beni mahvederdi. Hem belki Kenan komiser de annesinin kafasını tuğlaya benzettiğimi öğrenirse benimle görüşmek istemezdi. Ah... Yine her ucu boklu bir değneği elimde tutuyordum, hay aksi! Hay aksi!

Vitrin SüsüWhere stories live. Discover now