"Kimsenin bilmediği bir yere kadını kapatıp şimdi de kaybolduğunu mu söylüyorsun Niklaus?"
Kol'un zihnindeki seslerin arasında yer alan sorusuna cevap vermektense haritada bulmam gereken ama inatla belirmeyen noktaya baktım.
"Ve büyük bir öfkeyle kaybolmuş halde. Alexandre'ın korkusu boşa değildir."
Fazladan açıklaması için Rebekah'a baktım. Bunları zaten biliyoruz neden yeniden söylüyorlar ki?
"Çeneniz yerine kulaklarınızı çalıştırıp yardım etmeye ne dersiniz?"
"Hangisi için? Çocukları ve ailesi onu sorduğunda ne demeyi planlıyorsun?"
Sabrımı zorlama Rebekah. "Eğer dikkat çekmeden önce bulursak sorun olmaz."
"Pekala, ben güneş doğana kadar cadıların ağzını ararım. Eğer hala şehirdeyse biri mutlaka denk gelmiştir."
Eğer hala şehirdeyse. Bu ihtimali düşünmek istemiyorum. "Birde liderlerini arayan cadılarla uğraştırma Kol, dikkatli ol."
Beklediğimin aksine beni sinir edecek bir şey demeden evden çıktı. "Elijah nerde?"
"Swayze'nin bahsettiği sizi takip eden kadını araştırıyor. Umalım da o kadın Nerina olsun."
"Nerina neden takip etsin ki? Aklıma yatmıyor, Alexandre'ı incitecek kadar öfkeli ama eve gelip seninle kavga etmek yerine neden takip edip kaybolsun ki?"
Marcel'in uzattığı bardağı aldım. Ben de aynı şeyi düşünüyorum. Bu Nerina'nın yapacağı bir şey değil.
" Erkek beyniyle değil de anne aklıyla düşünürseniz zor olmaz. Öyle bir öfkeyle çocuklarının yanında babalarıyla kavga eder mi sizce?"
Doğru, Nerina bunu da yapmaz. Efruz'un ağlamasıyla haritayı alıp yukarı çıktım. Aşağıda duyduğum her fikir mantıklı gelirken Nerina'yı onlardan daha iyi tanıdığım halde benim bir fikrim yok. İstediğim tek şey sağ olarak onu bulmak.
"Gel canım." elinde oyuncağı ile içeri giren Ale'yi koltuğa bırakıp Efruz'u yanıma aldım.
"Sorun mu var baba?"
"Hayır Ale, şehirde bir parti olacakmış aşağıda onunla ilgili konuşuyoruz." duymadığı için şanslıyım.
"Nim ve Louis nerde?"
"Uyuyorlar ufak aşkım." saçlarını okşayıp onuda ablası ve abisi gibi uyutmamak için daha fazla soru sormamasını diledim.
"Ama halan uyanık ve seninle eğlenmeye hazır."
Elijah'ın beni kurtarmasına gülümseyip kızımın ardından boşalan yere oturdu. "Ne buldun?"
" İzler evin dibine kadar geliyor ama başka iz yok."
"Swayze nerde?" haritayı cebime koydum.
"Alexandre'ın yanında."
Hem arkadaşımı görmek hem de Efruz'u ona bırakmak için odasına girip hala öfkeyle bana bakan Swayze'i görmezden geldim. "Nasılsın Alex?"
"Kucağında gülümseyen bir bebekle kötü cevap alamazsın Nik, onu bana ver."
Hala iyileşmemiş yaralsrına rağmen uzattığı koluna yavaşça oğlumu bırakıp ağrıları için elimi alnına koydum. Alışkanlıkla mührün gücü parmaklarımdan onun ağrılarına giderken canım ikinci kez yandı.
"Dinleneceğin zaman onu Rebekah'a ver."
"Sen nereye gidiyorsun?"
"Evin dışındaki izlerim Nerina'ya ait olup olmadığına bakmam gerekiyor." kalkacağı sırada Swayze ile onu durdurduk. "Sen yapacağın her şeyin fazlasını yaptın zaten."
