Karşı Karşıya

51 3 0
                                    

Yapması gereken ve yapmak istediği iki ayrı şeydi sanırım ama her türlü adamın ölümüyle bitiyor olmalı. Ben sadece ona bakarken bir anda bar kısmında belirtip zaten fazlasıyla sarhoş eden içkisine cadı otu attı.

"Bana da yapar mısın?" yataktan kalkıp üstümü değiştirirken kolumu büyüyle düzelttim ama hala acısı duruyordu.

"Tabiki."

"Peder konusunu ne yapacağız?" uzattığı bardağı alıp koltukta yanına oturdum.

"Daha önemlisi Cassie... Sana tavırlı gibi gözükse de içten içe bana da kırgın. Büyü kitaplarını karıştırıyordu. Tehlikeli olanları sakladım ama... Bilmiyorum gücü şu durumda istediği her büyüye yetecek durumda ve bunu anlarsa..."

"Seni korkutan ne?"

"Bağı kendi kırmaya çalışabilir. Ve bu onu öldürür çünkü tam bağı sadece yapan bozabilir."

"Belki biz bozana kadar burdan uzak dursa daha iyi olur." merakla bana dönünce bardağı bitirip yerime döndüm. "Annemle Wilson balayına çıkacaklardı sanırım yanlarında gidebilir. Ya da Alexandre ile güvenli bir evde kalabilir."

"Mantıklı ama Cassie bunu kabul etmez, biliyoruz."

"Biz söylersek kabul etmez ama ikizi söylerse... Bilmiyorum ona karşı çıkmaz genelde." Sarhoşluk bir anda yüklendiği için dilim peltekleşmeye ve başım dönmeye başlamıştı. "Bu şey seni niye etkilemiyor?"

"Çünkü ben vampirim dayanıklılığım daha fazla..." bana doğru eğilince geriye çekildim. Neden yaptığıma dair fikrim yok ama kendime dürüst olmak gerekirse ona yakın olmak beni geriyor. "Louis ile sen konuşmalısın o halde. Bana zaten kırgın üstüne ikizini uzağa göndermeye yardım etmesini istersem çıldırır."

"O zaman uyandırıp konuşayım." kapıya yöneldiğim gibi geri yerime çekildim. "Ne yapıyorsun?"

"Şuan sarhoşsun Nerina. Louis bunu kullanır biliyorsun."

"Doğru... Söylememi istediği şeyleri çok kolay söylerim."

"Mesela adamın adı?"

Gülümseme ile ayaklandım. "Dikkat et, bu üçüncü kez beni kullanmaya çalışman."

"O konular hakkında kırgınlıkların da olur yeterki bu halinin sebebini söyle." belime dolanan elinden kurtulmak için biraz çabalasam da bırakmayacağı belliydi. "Sadece barmen yüzünden olamaz."

"Camillie... Artık değil çünkü daha beterleri olduğunu kabul ettim." dudağı o kadar yakınımdaydı ki hem nefesini hem de ne kadar özlediğimi fark ettim.

"Sahil evinde söylediğin şeyde ciddiydin yani."

"Orda çok fazla şey söyledim, hangisi?" tişörtün içine ne zaman soktuğunu bilmediğim parmakları dolanmaya başlayınca itmek için tuttuğum kolunda yavaşça gezinmeye başladım.

"Artık hatalarımı kolay kolay affetmeyeceğine dair olan." hatırlıyor mu? Onun hatırlamadığına dair kırgınlığım geçmişti.

"Hatırlamana rağmen umursamaman..."

"Ne kadar umursadığımı tahmin edemezsin. Sadece bazı şeyler kontrolümde değil ve..."

"Kontrol? Benimle konuşmak yerine barmene gittin. Kalmak yerine gitmeyi tercih ettin, onunla. Beni dinlediğin tek konu bugün kızları götürmemek ama barmeni fazlasıyla dinliyorsun."

"Kontrolümde olmayan şey hata yapmamak için yaptığım şeylerin hata olması Nerina. Kıskançlık konulu konuşmalarımızım hepsi şiddetle bitti ve bunun olmaması için seninle konuşmadım sonrasında da onun hediyeleri ile geldiğin için sana sinirliydim amacım onunla gitmek değildi, geleceğim yer yine burasıydı." evi mi yoksa kollarımın arasını mı kastediyor bilmiyorum ama ilk defa bir kavgayı bu kadar kısık sesle yapıyorduk.

ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMIWhere stories live. Discover now