Açığa Çıkanlar

53 4 0
                                    

Bebeklerimin her birinin tek tek uyuduğuna şahit olmak benim tüm sinirimi almıştı. En azından eve gelirkenki halimden daha iyiydim. Ama Cassie'nin sakladığı bir şey vardı, bunu farkettim. Evden çıktığında onu takip etmek konuşmaktan daha hızlı sonuç vereceği için üstelemeyip Sia'nın yanına döndüm.

Tüm gününü Efruz'a ayırdığı için yorgundu ama eğlendiği de belliydi öyle ki kollarından oğlumu alamayıp birlikte uyumalarını izlemiştim. Tâki çığlıklarla uyanana kadar.

"Sia! Ne oldu?" Efruz gözlerini açsa da tekrar uykuya dalınca yanlarına oturdum. "Kabus mu?"

"Bitmiyor... Her seferinde o evde açıyorum gözlerimi..."

"Sia... Çok özür dilerim hepsi benim aptallığımdan."

"Hayır Nerina olanlar senin suçun değil. Hiçbiri değil. Sen uyarmıştın beni. Sadece olanları unutamıyorum."

"Büyüyle halletmenin yolunu bulurum bekle biraz." kitaplara bakmak ya da annemi aramak için yataktan kalktığımda bileğimi tutup yanına çekti.

"Bileklik işe yarıyor, eskiden tekrar yaşıyormuş gibi hissederdim şimdi sadece hatırlıyorum. Bastırmak durumu daha da kötü hale getirecek."

"Senin için ne yapabilirim? Her şey olur söyle yeter." elini yanağıma koyup gülümseyince boynuna sarıldım. "Lütfen bir şey iste çünkü sen benim için çok şey yaptın."

"Kardeşler arasında olur böyle şeyler. Ama illa bir şey istemem gerekiyorsa... Klaus'a neden bu kadar öfkeli olduğunu söyle." Kollarından ayrılıp konuşmak istemediğimi anlaması için derin nefes aldım. Lütfen anla Sia. "İçten içe sana ihanet etmediğini biliyorsun Nerina seni tanıyorum."

" Fiziksel olarak belki yapmadı ama... Sia bunu kimseye açıklayabileceğimi sanmıyorum. Çünkü beni anlamayacaksınız biliyorum. Çok fazla hatalarını affettim bazılarını hiç yaşanmamış saydım ama benim de sınırım var. Ve Klaus için neredeyse sildiğim bir sınır. O yüzden bu durumu bana bırak. Sadece zamana ihtiyacım var. "

"Ama onu hala seviyorsun, değil mi? Yani daha kötü zamanlarınızda vazgeçmemiştin"

"Daha kötü zamanlarımız da ben kırgındım. Kırık bir kızı aşık etmek zor değildir. Yani kırık bir kızı etkilemek fazla kolaydı onun için." uykuya dalması için elimi yüzünde gezdirip büyüyü yaptım. Ağırlaşan göz kapakları ile onu yatağa bırakıp fısıldadığı şeyi duymaya çalıştım.

"Evrene düzgün mesaj gönder."

"Ah Sia... 300 milyar galaksisi olan evrenin benim sorunlarımla ilgileneceğini pek sanmıyorum."

Yine de bir süre sakince uyumak istedim, normalde Sia ile ya da çocuklarla çok rahat uyurdum ama şimdi... Sanki Klaus'a şartlanmış gibi sesini duymak ya da kokusunu içime çekmek istiyordum." Hayır... Bu sefer olmaz. " Sia'nın ilaçlarından alıp suyu bulamayınca aşağıya indim.

Bardağa suyu doldururken liseden beri ilk kez dört gün kahve içmediğimi, kahve makinesini görünce farkettim. "Sana bağımlı değilmişim ama çok istiyorum." Önce ilaçları içip sessizlikte kahve içmek için arka bahçedeki geniş salıncağa oturdum.

Buranın rakımını bilmiyorum ama yüksek bir yerde olmalıydı çünkü yıldızlar hem çok yakın hem de çok güzel duruyor. Geniş ve bakımlı bahçe esen hafif rüzgarla şehrin tüm karanlığını götürüyordu.

Kahve bardağını yere koyup salıncağa uzandım. Bedenim uykuya dalsa da bilincim için aynı şey geçerli değil. Uykuya bir türlü dalamadım ama tamamen açılmaması için gözlerimi sıkıca kapattım.

ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMIWhere stories live. Discover now