Bir Anlamı Olmalı

65 4 0
                                    

"Nerina senden büyüyü çekmeni rica ediyorum."

"Ben de bildiğin şeyleri anlatmanı rica ediyorum Elijah!"

O şaşkınlığını sakince kapatırken ben öfkemi kontrol edemiyorum. Üstelik gözlerinin kapıya kaymasından sonra aunı sakinlikle paniklemesi birinin geldiğini gösteriyordu.

"Anlatacağım ama lütfen şimdi bütünü çek ve hikayeyi benden dinleyene kadar Niklaus'a bundna bahsetme."

Demek kapıya yavaşça vuran kişi Klaustu. "Bu akşam. Başka zaman değil bu akşam! Yoksa her şeyi Klaus'a anlatırım. Ve benim tahminlerim en kötüsüdür."

"Söz veriyorum."

Büyüyü kaldırıp kapıyı açarak Klaus yol verdiğinde odaya peşimden gelmesini bekledim. Ondan bunu saklamak ne kadqr doğru bilmiyorum ama sadece kardeşi anlatana kadar. Gün doğmadan öğrenecek. Kendime bunun sözünü verdikten sonra o beni durduruna kadar odanın içinde dolandığımı farkettim.

"Kızların dediğine göre falcılarla bir sorun olmuş. Ne oldu ve Elijah ile ilgisi ne?"

"Elijah.... Klaus bana gece yarısına kadar izin ver."

"Ne?" dalga geçer gibi bir kahkaha ile geriye adım atınca ellerini tuttum. "Nerina en son benden böyle bir zaman istediğinde mührü söyledin!"

"Bu öyle bir şey değil, güven bana."

Kelimeleri yuttuğu parmaklarımı sıkmasından belliydi. "O zaman neden saklıyorsun?!"

"Saklamıyorum, yapmayacağım söz veriyorum sadece her şeyi doğru bildiğimden emin olmalıyım. Lütfen."

"Ayin o kadar da matah değilmiş ha." ellerini çekip sitemle dolanmaya başlamıştı. "Benden bir şey saklamaman, ihanet barındıran duygulardan uzak durman gerekiyordu."

"Zaten..."

"Sözünü tutmuyorsun Nerina."

"Ne? Hayır ben..."

Söz? O falcının dediği şey bu muydu? Eğer bunu kastediyorsa ben ayin de verdiğim sözü bozmadım ki. Sadece.... Elijah'a zaman verdim ama öğrendiğim her şeyi Klaus'a söyleyeceğim zaten.

"Bahane mi arıyorsun?" Zihnimde konuşmayı bırakıp gözlerini gözlerime kilitleyen Klaus'a döndüm. "Ben sana verebilirim."

"Klaus bu..."

"Seni sıkıyor muyum?"

"Hayır! En azından boğmuyorsun, ben yapıyormuşum ya."

Kalbini kırmadan konuyu değiştirdiğim için rahatlayıp üstümdekini çıkardım. Kadının sıktığı kolum uzun süre bağlı kalmış gibi morarmıştı.

"O konuyu açma."

"Sen de bunu açma o zaman." kanını bardağa damlatıp bana uzattı. Gözleri morluğu yeni görmüştü.

"Korkmuşsun Nerina, o morluğun hesabını soracağım ama önce şunu iç. Hala kabul ediyorsan tabii."

"Ederim." Sonuçta etmiyorken bile kussam da alışmak için içmiştim. Bardağa uzandığımda geri çekip elinde parçaladı.

"Çocuklarınki daha hızlı etki eder." odadan çıkacağı zaman kapıyı büyüyle kapatıp yanına gittim.

"Kabul etmeyeceğimi mi sanıyorsun?"

"Öyle hissediyorum ve bunu görmeye niyetim yok." büyümü bozup kapıyı açtı. "Saat sekizde seni alırım."

"Klaus bir saniye..." şimdi bunların üstüne planladığı randevuya çıkamayacağımızı nasıl söyleceğim? Elijah ile konuşmam gerektiği kesin ama Klaus tüm tavrına rağmen bu akşam çıkmak istiyordu.

ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMIWhere stories live. Discover now