Geçmişin Yazdıkları

24 3 3
                                    

"Yani bulduğun cadı bize yardım edebilir. Doğru mu anladım?"

Elijah'ın buluşmak için ısrarlı olması yüzünden kesin çözümlerle geldiğini düşünmüştüm ama dün Wilson ile baktığımız alfabe benim dışımda herkes için değişen bir sistemken mektubu benden başkasının okuyamayacak olması şüpheye yer vermeyecek kadar kesindi. Ama ben bunu Elijah'a söylemeden önce okuyacak birini bulduğunu söylemişti oysa bu alfabeyi bilen her cadı okuyamayacağını da bilirdi.

"Evet Nerina. Biraz zorlanacağını ama okuyacağını söyledi."

Sakin adımlarını hızlandırıp dayandığım masanın yanına çekti sandalyeyi. "Güvenilir biri mi? Çünkü ben tüm araştırmaşarıma rağmen okuyabilecek birini bulamadım." Umarım yalan söyleyen taraf Elijah değil de cadıdır.

"Bizim dışımızda kimse güvenilir değil ama ihanet etmesine edebilecek kadar cesur biri de değil."

"Peki, nerde buluşacağız?"

"Eve yakın yerde buluşmak istediğini biliyorum ama Klaus'un da görmemesi gerekiyor. Göl evine ne dersin?"

"Olur." kalkmadan önce kolunu tutup tekrar sandalyeye oturması için bastırdım. "Ama Klaus'un görmemesi gerekiyor derken sakladığımız için değil de başka bir sebep varmış gibi hissediyorum."

Haklı olduğumu kanıtlarcasına gülümsedi. "Kaçırmıyorsun."

"Tetikte olmak iyidir. Neden görmemesi gerekiyor?"

"Eskinin asi cadılarından biriydi. Niklaus onu uzun zaman aradı ama bulamadı."

"Sen hemen bulduğuna göre... Neden söylemedin?" arkamdaki sandalyeyi kendime çekip oturdum. Bunları saklamak yetmezmiş gibi başka bir sır daha girmemeli.

"Kardeşimin öldürmek istediği herkese izin verseydim sen şuan karşımda olmazdın Nerina."

"Ben artık karısıyım ama o hala düşmanı, belli ki." Birkaç aylık zamandan tanıdığım kadarıyla Elijah ne zaman suçunu bastırmak istese bunu karşısındakini kullanarak yapıyor. "Bu konuda tuhaf davranıyorsun Elijah."

"İllegal araştırma yapıyoruz Nerina. Üstelik sakladığımız kişi Niklaus."

Bu defa gülümseme sırası bendeydi. "Çok yoğun olmasam bu konuya birkaç kere müdahale edecektim ama haklısın. Ondan bir şey saklaması zor."

Bana destek vererek kalktığı zaman düşen yüzümü görmemesi için elimle yüzümü kapattım." Herhangi bir şey içer misin?"

"Ne verirsen."

Viski olduğunu düşündüğüm bardağı uzatıp karşıma oturdu. "Umutsuzluğunun farkındayım ama endişelenme, başaracağız toplamayı."

"Umarım öyle olur." Telefonun çalmasıyla uzanıp aldım. "Klaus arıyor."

"Bugün Marcel ile vampirlerin sorunlarını çözmek için buluşacaklardı sanırım cadılarla ilgili bir sorun oldu."

Göz devirip sandalyeden kalktım. "Ya da karısını özlemiştir." en azından pot kırdığını anlayıp konuşmamıza izin vermek için diğer odaya geçti. "Klaus?"

"Nerdesin aşkım?"

"Elijah'ın yanındayım, ne oldu?"

"Seni özledim."

Kıvrılan dudaklarım birkaç saniye konuşmama engel olsa da arama amacının farklı olduğunu bilecek kadar sesini ayırabildim. "Eminim ona. Hadi söyle bakalım."

ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMIWhere stories live. Discover now