Daralan Çember

21 3 0
                                    

"Nerina?"

"Söyle." Sakinleşmem için oturduğumuz toprak parmaklarıma çıkıp tekrar yere dönerek bir döngüye girmişti. İçeride yaşanılan kargaşa yüzünden.

"Daha iyi misin?"

Nasıl olmamı bekliyordu? Zihninde olduğumu anlayıp parçalamak ve boğmak için her yolu deneyen bir kurdu aynı öfkeyle benim tenimi yakmayan ama onunkini haşlayan suyla kurtulmuşken ya da amcasının düşündüğümüzden daha zekice kurulmuş planları olduğunu öğrendikten sonra?

"Sanırım." sorgusundan kaçmak için ona bakıp gülümsedim ama onun bakışları benimle aynı fikirde değil.

"Bu yalan gülümsemeyle sana kanmak gibi bir hata yapmam aşkım." yüzümü kapatan saçlarımı itip küpeye baktı. "Karanlığı azalmamış."

"Hiç azalmayan baş ağrım da sensin Klaus."

"Sen de az sorunum değilsin." avucumda biriken toprağı ona atıp gülümsedim. Gözleri küpedeki renk değişiminden memnun halde bana döndü.

Artık gitme vaktimiz geldiği için üstümü silkip kalktım. Jackson'ın neler hatırlayacağını bilmediğimiz için göl evinde tutulacaktı ama başında beklemesi gereken kişi hala bizimleydi.
Raca'nın gitmesi gerektiğini söylemek için Klaus'a döndüğüm zaman öfkeyle dolu göğsümü yumuşatan bakışlarını gördüm. "Bakma öyle, en baştan beri aşık olan taraf benim."

"Sonsuza kadar bakabilirim."
Uzattığım elimi tutup kalktıktan sonra yanağımı öpüp tekrar saçımı düzeltti. "Artık beyazlar."

.....

Eve giderken Rebekah'ın da gelmesi için mesaj atıp telefonu kapattım. "Klaus? Neden eve giden yolda değiliz?"

"Çünkü eve gidersek sen Jackson'ın zihninde ne gördüğünü ya da ne aradığını söylemeyeceksin."

"Söyleceğim ama bugün değil. Ne evde ne başka yerde." arabayı büyüyle durdurup geri dönmesini bekledim.

"Bu tartışmayı yapmamıza gerek var mı aşkım?"

"Yok."

"O halde söyle hadi." konuşsam bile ısrarına devam edeceği için arabadan inip diğer yola geçtim. Çok ilerlemeye hızla yanımda belirior durdurdu. "Orda içini kemiren öfkeyi hissettim."

"Saklamadım zaten." bakışları sinire evrilip önüme geçti.

"Beklemeyi sevmiyorum ve sabrımda yok sen söylemeden ben sana gece yarısına kadar bekleyeceğimi söyleyeyim. Sen de sonrasında ne olacağını biliyorsun." dudağımı öpüp hızla gözden kaybolduğu zaman anahtarı elime bıraktığını fark ettim.

.....

"Neden gelmem konusunda ısrarcı olduğunu söyler misin?"

Efruz'u kucağına alıp yanıma oturdu. "Jackson'ın zihninde bazı anılar gördüm."

"Marcel'in olduğu mu?"

Klaus'un bazen öfkesinde haklı olduğunu düşünüyorlar. "O kısım temiz. Sevgilin doğruyu söylemiş ama ailenin geri kalanını tehlikeye atan başka bir şey var."

Ona hatırladığım her şeyi anlatıp bunca yıl yaşamanın verdiği bir avantajını kullanmasını bekledim ama o da yardım için Elijah'ı aramayı teklif etti. "Halbert'ı Klaus dışında en iyi tanıyan Elijah. Üstelik geçmişte Ayrılıkçılar'ı birlikte kurmuşlardı ve Halbert'ın uzun zamandır bu planı yaptığını düşünürsek.... Bilmiyorum Nerina başka nasıl çözebiliriz bilmiyorum."

Aklımıza gelen her yolun sonu kötü görünürken Rebekah'ın Kol'u önermesiyle baştaki teklifini kabul edip aynı süreci Elijah ile de yaşadık. En azından onun bizden daha iyi seçenekleri vardı.

ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMIWhere stories live. Discover now