Kaçırılan Sır

65 4 0
                                    

Söylediği sözleri ilk kez duyuyormuş gibi tepki verince gülümseyerek pencereyi açtım. "Piç gibi de davranabilirsin eğer istersen, sonuçta olmadığım şey değil."

"O kelimeler..."

"Özür diler misin bilmiyorum ama dileme. Henüz bir şeyi anlatmadım. Diğerlerinden ayrı ayrı defalarca kez dinlemişsindir ama bendekini bilmiyorsun. O yüzden kelimelerin için özür dileme, belki de gerçekten aklından geçen tüm kötü, edepsiz, şeytani, canavarca şeyleri yapmışımdır. "

"Yine de kullanmamam gereken kelimelerdi."

"Seni neden dinleyeyim ki? Sen beni dinlemedin. Aşağıda çığlık çığlığa o sığınaktan beni çıkarman için yalvarırken, parmaklarımı kırarken, beni anlayacağını düşünüp umutlanarak dövmeyi gösterdiğimde ne olduğunu, nasıl olduğunu bile sormadan derimi yüzerken dinlemedin, ateşe tutup yakmaya çalışırken dinlemedin, acıyla kıvranırken dinlemedin, merdivenlerden sürüklenirken dinlemedin... Ben seni neden dinleyeyim? Eğer konuşmak istiyorsan konuş ama dinlemiyeceğim. "

"Nerina beni tanıyorsun, o dövmeyi sende gördüğümde gözümün önüne ne gelecek sanıyordun? Nelina mı? Hayır. Eğer o gelseydi dövmeyi gördüğüm anda kalbini sökerdim. Onun yaptıklarını senin de yapma ihtimalin? Evet ama büyük bir farkla, onun yüzünden yaşadığım herhangi bir sahneye, sadece herhangi bir sahneye seni koyduğumda mantığım kabul etmedi, beni sevdiğini söyleyen kadın nasıl onlardan birini yapabilir? O adını bile bilmediğim duygular yüzünden ruhumun bedenimde nasıl çırpındığını biliyor musun? Benden asla vazgeçmeyeceğini söyleyen ve beni buna inandıran kadın... Nasıl o ihanetlerden birini yapabilir? Aklımı kaçırmak üzereydim...." kollarımın dirseğinden tutarak kendine çektiğinde kurtulmaya çalışmadan sözünü kestim.

"Seninle sevişirken Stan'ı gördüğümü söylediğimde beni dinlemiştin, anlamıştın, yargılamadan, suçlamadan çözüm üretmiştin. Ben sandım ki... Bilmiyorum... Yine yanımda olursun."

"Çünkü öyle bir durumla daha önce hiç karşılaşmadım çağrıştırdığı bir şey yoktu, ama dövme... Aynı şeyleri tekrar tekrar yaşarım, başkaları yapabilir buna dayanırım ama Nerina... Sen olmaz...olamazsın.... Sürekli aklımdan geçen tek şey benden neden vazgeçtiğindi? Bir yanım bunun doğru olmadığını söylerken diğer...hastalıklı yanım beynime, gözlerime öyle bir zehir akıtıyorki onlarla savaşamıyorum. "

"Ben...düşünemiyorum, nefes alamıyorum." derin derin nefes almaya çalışsam da  işe yaramadı.

"Tamam, gel çıkalım." elini benden ayırmadan kapıyı açınca ondan uzaklaşıp hızlı adımlarla Sia'nın odasına girdim. Sessizlik büyüsü yaptıktan sonra yanına oturup beni incelemesine izin verdim.

"Nasıldı?"

"Hesap sorma kısmını sonraya erteledi, bende onu affetmemek için duygularımı dışımdan dile getirdim." yanağımdaki yaşları silip onun neden güldüğünü anlamaya çalıştım.

"Seviştiniz mi?"

"Hayır Sia!" gülmesi solunca devam ettim. "Kendi kendime affetmek istemiyorum, onu affetmeden de sevişmeyeceğim."

"Dün seviştin ya"

"Hayır sadece birlikte olduk, fark var." elini yanağıma koyup dudaklarını bir sür birbirine bastırdı. Gülmesini tuttuğu belliydi. "Onun benim hakkımdaki düşüncelerini, gerçek düşüncelerini bilmem lazım Sia."

"Sonra da sevişmeniz."

"Hayır sonrada normal kıskançlıkla güvensizlik arasındaki farkı öğrenmesi gerekiyor. Beni dinlemeyi öğrenmesi gerekiyor."

ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMIUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum