41

17.2K 1.1K 1.4K
                                    


Selamzi nis gelenzii

Aciklama yapcam simdi ciddi mooda gireyim;

Öncelikle arkadaşlar, geçen bölüm Seymen'e karşı gösterilen tavırlara takıldığınızı fark ettim biraz ondan dolayı açıklama yapacağım. Seymen, büyük bir hata yapmış olsa da Korkut, Civan ve Yekta'nın kardeşi maalesef ve ondan ötürü pek tabii onun canını düşünmek zorundalar. Selin yeni gelmiş olmasına ve birkaç ay gibi bir süredir onların yanında olmasına rağmen, bizimkiler Seymen'dense onu daha ön plana koyuyorlar. Bu bile biraz abartıyken benim yazdığım gayet idealdi.

Nyese simdi bolume gecenzi şlsafjş lan babam yemekteyken gelip sey diyo 'yapanzi, edenzi' bi zort oldum kahkahayi bastim ne dion baba sen diye asşdljaşl

Sarkinin pek alakasi yok o yuzden gidip sunu acin ; april27- prayer 1 kesinlikle dinlemeniz gerektigini dusunuyorum openzi baslayanzii.

hadi sg olun

<>

Direkt olarak dedemin konağına gelmiştik ve buranın gördüğüm kadarıyla kocaman bir bahçesi vardı. Musa abim konağın büyük tahta kapısının önüne geldiğimizde iki defa kornaya bastı açılması adına. Zaten bu yeterli olmuş, kapılar iki taraftan da açılarak bize geçiş için uygun bir yer sunmuştu.

Kapı açılınca karşılaştığım görüntü beklediklerimden bile daha fazlasıydı. Konağın geniş bahçesinin her yanı araçlarla doluydu. Yalnız araçlar değil, birçok insan dışarıda durmuş; bazıları konağın kamelyasında sigara içiyor, bazıları arabalarının önünde durmuş telefonla konuşuyor, bazılarıysa yalnızca birbirleriyle sohbet ediyorlardı.

Kapı açılınca hepsinin olmasa da, yarısından fazlasının bakışları bizim tarafımıza dönmüştü. Babamlar, ilgiyi bizim üzerimize toplamak için bizden daha erken gelmiş ve bizim en sonda gelmemizi tembih etmişlerdi. Tabii Musa abim de bu durumu değerlendirmiş, birlikte çiçekçiye gidip bana kocaman bir buket gül almıştık. 

Araç durduğunda abilerimle birbirimize baktık. Musa abimin kafasını sallamasıyla birlikte önce araçtan Bora abim indi. İnsanlar kaşlarını çatmış bir şekilde ona bakarken, Musa abim de arabadan indi ve kapıyı sertçe kapattı arkasından. Sıranın bana geldiğini anladığımda buketi sol elime attım ve sağ elimle kapıyı açacakken, Bora abim benim yerime açmıştı kapıyı. Ona gülümsemeyi sonraya bıraktım ve kendimden emin bir şekilde araçtan indim. 

Üstümdeki bakışları önemsemiyor gibi davransam da, gerginlikten geberecek durumdaydım çünkü burada konuşulacak konu benim geleceğim de olacaktı. 

Arabadan indiğimde beni bekleyen abilerimin yanına ilerledim ve ortalarına geçtim. Musa abimin elimi tutmak adına hareketlenmesiyle birlikte buketi Bora abime uzattım tutması adına. Bora abim buketi sağ eliyle kavrarken, konağa yürümeye devam ediyorduk.

Abimin elini kavradım ve siyah takım elbiseli, bazıları da yalnızca marka olduğuna emin olduğum gömlekli adamların önlerinden geçerken, görmeleri adına parmağımda yüzük olan elimi kaldırdım ve güneş gözlüğümü çıkarıp kulaklarımın arkasına taktıktan sonra diğer elimle de Bora abimin elini tutup etrafa aşağılayıcı birkaç bakış attım. Dudağımda alaylı bir gülümseme vardı. Onlara açık açık savaş açıyordum çünkü ailemin beni istemediğim bir şeye sürmeyeceğine adımın Selin olduğu kadar emindim.

Abilerimin ellerini sıkı sıkıya kavramış bir şekilde içeri girdiğimizde de ortam aynıydı. Etraf kalabalıktı ve erkeklerden geçilmiyordu. İnsanlar bizi gördüklerinde bakışları değişiyor, ne tepki vereceğimizi izler halde bize bakmaya başlıyorlardı.

Aşiret PaketHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin