Aşiret Paket

19

Satır arası yorum yapın dememe gerek yoktur herhalde? Siz görevinizi yapın ben de yapıyorum. Neyse olm hadi hadi daha yorumlarınızı okuyacağım.

Önümdeki karpuz tabağından büyük bir karpuz daha ağzıma tıkıştırdım ve yaptığım işe, etrafı izlemeye devam ettim.

Bu aşiret toplanması, tanıtma cart curt dedikleri zaman gerçekten basite almıştım ama şimdi anlıyordum ki bu asla basite indirgenecek bir konu değildi. Koca bir salonda yüze yakın kişi oturuyor, bu kadarıyla kalmıyor, damda da kadınlardan oluşan bir topluluk bulunuyordu tabii ben orayı daha görmemiştim.

"Kızım al şu kavundan da bir ısırık al, Haşo ağa getirmiş sırf senin için!" dedi ve ağzıma tıkıştırmaya devam etti şişko nene. Töbe Ya Rabbim.

Ağzım doluyken önünü avucumla kapattım. "Toyzo yiyom yiyom." dedim dolu olan ağzımla.

Kaşlarını çattı. "Ne teyzesi keçe, ikinci annenim ben sesin ikinci annen!" dedi ve ağzıma başka bir kavun daha sıkıştırdı. Gözlerim kocaman açılırken, yanımda dedikodu yapmaktan benim varlığımı unutan aneme döndüm. Dostlar eksiliyor masadan teker teker.

Hayatı sorgulamaya odaklanmıştım ki birden bir ablanın zılgıt çekip ne alaka olduğunu anlamadığım 'Le Buke' şarkısını söylemeye başlamasıyla ben de ağzımdaki kavunu hızla yutup zılgıta katıldım.

Zılgıt zincirini başlatan abla hemen yanıma gelmiş ve kolumdan tuttuğu gibi kadın halayına kaldırmıştı beni. E hocam bana da halaya katılmak düşer. Yerimde hafifçe zıplayıp omuzlarımı hızla sallarken annemin elime girmesi bir olmuştu. Kısa bir an bakışmış, ardından gülerek halaya devam etmiştik. Yeniden güldüm ve anneme bakıp zılgıt çektim.

Olm zılgıt çekmeyi nerden biliyorsun diye sormayın, okulda teneffüslerde arkadaşlarla kudurup zılgıt çalıyorduk hatta bazen hocaların eşlik ettiği bile oluyordu.

Şarkı söyleyen ablaya eşlik etmeye başladım. Herhalde biri gelindi. Olm gelin biz çıksak nasıl zortingen olurdum ama.

Annem hafifçe kolumdan ayrıldı ve beni karşısına alıp, başını hafifçe öne eğdi ve karşılıklı halay çekmeye başladık. Hareketlerimi hızlandırmıştım ki abla şarkı söylemeyi bırakmış, buna paralel olarak halay da bitmişti. Her bölüm halay çekilmez be kızım.

Tam yerime oturuyordum ki vücudumu saran kollarla dumura uğramıştım. "Yengesi kurban, bı xeyrati!"

Güldüm ve beni sımsıkı saran kollardan yavaşça ayrıldım. "Hoş buldum hoş buldum yenge de, hangi amcam beyin eşisin sen?" diye sordum merakla.

Buna karşılık o da güldü. "Yekta amcanın karısı Songül ben, amcan Akif abiden bir küçük." dedi.

Aydınlanmışlıkla kaşlarımı havaya kaldırdım ki yeni birileri gelmişti. Bu kalabalıkta birbirimizi duymamız zaten oldukça zorken bağırarak konuşuyorduk neredeyse.

"Hoş geldin kızım, ben Civan amcanın eşi Feride." oldukça sıcakkanlılardı bu kadınlar. Lan her ailede hani büyücü yenge vardı? Kandırıldık.

"Selin" dedim ve ben de gülümsedim.

Gamzeleri görünecek şekilde güldü. "Bu aralar adını çok duyuyoruz, valla seninle tanışmadan nasıl deli bir kız olduğunu anladık." dedi.

Ee yengos vallahi de ayıp ediyorsun. "Öyleyimdir." dedim söyleyecek bir şeyim kalmadığı için. O sırada başka bir kadın daha gelmişti. Lan bu şarkıyı söyleyen gacı değil mi?

Elini uzattı sıkışmak için. Kaşlarım hafifçe çatılırken anlamak için yeniden baktım kısa bir süre sonra ben de elimi uzatmıştım.

Yüksek sesli bir kahkaha patlattı ve elimi kendine çekip yani dolaylı yoldan beni de kendine çekip sıkıca sarıldı. "Kız abla senin kız da ne komiktir valla." dedi ve güldü. He valla ne komiğim ben de neye gülüyoduk?