18

47.4K 2.9K 843
                                    

Arkadaslar gecen bolum yargi dagitmissiniz yerim gotunuzu ham ham diye. Neys saka maka bi yana bu bolum icin de her paragraf yorumla dolmazsa yarin bolum gelmiyo puahahha kotu kadin gulusuydu bu. <3


Evin içerisinde büyük bir kaos vardı ve ben Dilek hanımı, buraya geldiğim süreç boyunca bu denli acımasız, kötü kalpli, sinirli, EVİL görmemiştim.

"Anneee! Selin elindeki toz bezini masaya bırakmış, temizlik yapmıyooor!" diye bağırdı Cenk kaşarı. Bakışlarım hızla ona dönerken gözlerimi kıstım ama vakit kaybetmeden elime bezimi alıp masaya sürmeye başladım. O sırada Dilek hanım annem de bize bakmak için gelmişti.

Sabahın altısında sırf temizlik yapmak için kalkmıştık ve yorgunluktan geberecektim birazdan. Babam bey hızla şirkete kaçmış,olan bize olmuştu. Annem hanımın kısık maviş bakışları üzerimizde dolanırken, saf bir edayla gülümsedim ve başımdaki tülbenti düzeltip bezimi masaya sürmeye devam ettim. Aynı zamanda bakışlarım sarı kaşarın üzerinde dolanıyordu. Dudaklarının kenarı kıvrılmış, elindeki viledayla yerleri siliyordu. Derin bir of çekti ve viledayı köşeye bıraktı.

"Ya anne! Bi temizlikçi filan tut, koca konağı biz nasıl temizleyeceğiz?" dedi sonunda dayanamayarak. Güldüm. Salak şimdi görecekti nasıl temizleniyor. "Ben yapmıyorum." dedi ve koltuğa oturdu. Selim ve Barlas'ın da bakışları onun üstüne dönerken, Selim ile birbirimize bakıp güldük.

Cenk kaşarı arkasını döndüğü gibi annem parmağını gözüne sokmuş ve gözünü doldurmuştu. Yaptığı şeyleri an be an izlerken, ağzım şaşkınlıktan beş karış aşağı kaymıştı. Ağzımın üstüne çarpan avuçla bakışlarım bunu yapan kişiye kaydı. Tabii ki Bora'ydı. "Ne oluyor?" diye sordu sessizce.

Dudaklarımı hafifçe öne uzatarak 'şşt' anlamında bir hareket yaptım ve annemi işaret ettim. Direkt olarak gülümserken, masanın üstündeki cam spreyini aldı ve geri döndü.

Annemin gözleri dolu doluyken, Cenk arkasına dönmüştü ki annemin dolu gözleriyle karşılaşmıştı. Gülmemek için elimi ağzımın üstüne bastırdım.

Annem burnunu çekti hafifçe. "Tamam oğluşum, siz yapmayın ben yaparım. Millet gelsin kirli kirli görsün sonra dalga geçsin, alay etsin bizle. Bırak bırak ben yapayım, belim de çok ağırıyordu zaten son zamanlarda." dedi ve eliyle gözlerini hafifçe sildi.

Cenk direkt olarak gardını düşürürken, hızla viledayı aldı. "Tamam annem, sen dur, boşuna mı bu kadar çocuğun var? Yaparım ben, hadi sen mutfağa git." dedi ve elleriyle mutfağı işaret etti.

Annem arkasını döndü ve yerinde bir saniye durup bana baktı ve göz kırptı. Ağzım olabildiğince açılırken gülmeye başlamıştım. Selim ve Barlas da benimle birlikte gülerken, Cenk muhtemelen neye güldüğümüzü anlamamıştı.

Elimdeki toz bezini, önümdeki kovaya batırdım ve sıkarak çıkartıp masadaki tozları almaya devam ettim. Yaklaşık yarım saatin ardından Selim, eline kumandayı almış, televizyondan bir şeyler açmaya çalışıyordu. O kadar yorgundum ki takmadım ve temizliğime devam ettim. Son bir odam kalmıştı ve oturma odası, yani bu odaydı. O sırada duyduğum sesle gülümsedim ve arkamı dönüp Selim'e baktım. O da bana bakarken, kafamdaki tülbenti çıkardım ve gülerek Selim'in yanına koştum. Televizyonda ağır bir halay şarkısı çalarken, ben ve Selim halay çekmeye başlamıştık bile.

Elimdeki yazmayı halka şeklinde çevirip saçma sapan sallarken, Barlas toz bezini omuzuna attı ve yanımıza koşup elime girdi. Üç kişilik büyük bir halay zincirindeydik artık.

"Sosine Mergaaa!" diye bağıra bağıra şarkıyı söylerken, bu defa Cenk kaşarı bunca sese dayanamayıp bakışlarını bize çevirmişti. Takmadık ve halay çekmeye devam ettik.

Aşiret PaketHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin