13

44.2K 2.9K 567
                                    


Dinçsoylar aşağıda yemek yemiş, ben aç olmadığım için banyo yapmış ve biraz dinlenmiştim. Şimdi aşağı iniyordum çünkü Akif bey çağırıp biraz sohbet edelim demişti.

Aşağı indim ve henüz fark edilmeden önce oturacak yer aradım. Barlas, L koltukta uzanmıştı. Gözlerim ona çarptığı gibi gülümsedim ve yanına gidip karnının üstüne başımı koyup ben de uzandım.

"Selin hanımlar teşrif ettiniz sonunda." dedi Akif bey gülerek.

Ben de güldüm. "Ay evet oldu öyle şeyler." Barlas, ellerini çekingence saçlarımda dolandırmaya başlamıştı. Ona doğru çevirdim kafamı. "Saçlarımla oynar mısın?" Abim oynayınca çok hoşuma giderdi.

Hevesle başını salladı ve ellerini saçlarımla dolaştırmaya başladı. Ben de o sırada telefonu orta sehpanın üstüne koymuştum.

Dilek hanım mutfaktan içeri girdi. Ben ve Barlas'ı bu şekilde görmeyi beklemiyor olacak ki şaşırmıştı ama çabuk toparladı.

Gülümsedi. "Nasıl geçti günün, güzel kızım?" dedi hevesle.

Ben de yanıt olarak güldüm önce. "Çok çok güzeldi! Açık konuşmak gerekirse Antep'in bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim." dedim. Dediğim gibi Çınar gelip üstüme atlamıştı. Ağzımdan bir çığlık kaçarken, o da benim karnımın üstüne kurulmuştu.

"Oğlum mal mısın? He sonuncu? Valla seni yaparken nerde hata yaptık diye düşündürüyorsun bana Çınar." dedi Akif bey. Söylediği şeyle kahkaha attım ve Çınar'ın saçlarını karıştırdım. "Niye öyle diyorsunuz kardeşime Akif bey? Gayet de karizma sahibi bir ağa." dedim sabahki konuşmamıza atıfta bulunarak.

"Ya abla! Babam yapıyor bari sen yapma!" diye inildemişti. Güldüm. O sırada içeri Cenk ve Atakan girmişti. Olum bunlar yapışık ikiz mi? Bu iki gündür göt göteler hep. Ay doğru ya, Selin'e karşı önyargılı olma toplantısı yapıyor olabilirler. Cenk ile göz göze gelmiştik ki bakışlarımı ondan çektim ve Barlas benim saçımla oynarken ben de Çınarın saçlarıyla oynamaya devam ettim.

Sultan Teyze içeri çay getirmişti. Ben de Çınar da içmediğimiz için yerimizden kalkmamış ve rahatımızı bozmamıştık. Akif beyin Berkcan'a mesaj atması üzerine o da şimdi aşağı inmişti.

Berkcan ve Cenk'in göz hapsindeyken göz devirdim. Birkaç dakika olmuştu ki, Bora da aşağı inmişti. Heeh! Tam kadro buradayız.

Dilek hanım son iki gündür yaptığı tek şeyi yaptı ve yine gülümseyip kocasına sırnaştı. "Ay ne güzel değil mi!? Vallahi huzuru var evimizde huzur!" dedi. O sırada Berkcan, ben ve Çınar'ın üstüne hain bir saldırı düzenlemiş ve üzerimize yastıkla birlikte zıplamıştı.

"Ağğh! Berkcan! Ağzına sı- öptüğümün kardeşi! Söyleseydin böbreği çıkartıp verirdim eline direkt!" dedim acıyla karışık. 

Çınarın durumu benden farklı değildi. "Abih! Nefes alamıyorum tamam al ablana dokunmadım geç vallahi geç!" dedi. Bu çocuğun kıskançlıkları bana pahalıya patlıyordu.

Akif bey ve Dilek hanım bu duruma gülerken onlara da side eye attım. 

Yaklaşık yarım saat sonra Çınar ve Berkcan, birlikte karnımın üstünde uzanıyorlardı. Berkcan konuştu.

"Ablam story atmış, bizi attı herhalde." dedi Berkcan. Gülmemek için kendimi zor tutarken, Bora'nın keskin bakışları altında mimik göstermeden telefonumu elime aldım. O sırada odanın içinde yüksek ses yankılanmaya başlamıştı. 'BABALAR SÖZÜNÜ TUTAR! HASIMLAR LAFINI YUTAR!'

Buna daha fazla dayanamayıp püskürürken, Berkcan kuduruğu donakalmıştı. Paylaştığım şey kesssinlikle İcardi değildi...

Hızla yerinde doğruldu ve üstüme çıkıp alnıma sulu bir öpücük kondurdu. "Aslan ablam be! Kimi paylaşmış biliyor musun Barlas abi!?" dedi ve kahkaha attı.

Aşiret PaketHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin