38

11.9K 961 1K
                                    

Bolca yorum görmek istiyorum, lütfen beni kırmayın. 

Zeynep senin ameke bu arada (bana zrobalık yaptın okuyucularım gelsin hepsini ustune salcam simdi bekle kizim bekle kalabalıkta laf edenin tenhada affi olmaz. simdi gelir benimkiler)

Medya: Poyraz Eroğlu

Dişlerimi sıkarak yerdeki geri zekalıyı samanlığın içine çektikten sonra Poyraz'a baktım. "Amına koduğumun hayatında nereye gidersem yanıma illa bir aptal çekiyorum ya." diye sinirle konuştum ve Ömer aptalının bedenine baktım.

Poyraz kurduğum cümleye güldü. "Ne yapacağız sarışın, senin kuzen bayıldı?" diye gülüşünün arasından konuşt.

Ömer'in bedenini saman balyasının üstüne yaslamıştık. Dişlerimi üst üste bastırdım ve güldüm. "Ben ne yapacağımı biliyorum şimdi." deyip elimi yumruk haline getirdim ve geriye getirip güç aldıktan sonra hızla Ömer'in yüzüne çaktım.

Uyanmasına neden olacak kadar etkili bir hamle olmuş olmalı ki, acıdan ötürü bağırarak uyandı. Elini hızla yüzünün üstüne getirdi ve okşadı. "Ne yapaysun gerizekalu kuzenum!" diye bağırdı bana. 

Omuz silktim. "Bayılmasaydın yemezdin o yumruğu." diye konuştum itici bir şekilde. Hemen sonra Poyraz'a döndüm. Gülerek bana bakıyordu.

Beni alkışladı. "Tebrikler güzelim, harika bir yumruktu." deyip alnımı sıkıca öptü. 

Güldüm. "Teşekkürler hayatım." şu sevgi sözcükleri de ne kadar çirkindi ya. Hayatım ne amk mesela? 

Ömer hızla yüzünü tutarak ayaklandı. "Ula ben sizi hepsine anlatmaz mıyım he?" diye tehditle konuştu.

Poyraz dişlerini sıkarken ben yüzümü buruşturmakla yetindim. "Siktir git kralına söyle, ahmak herif. Ama sen söyledikten sonra yiyeceğin dayağa da hazırlıklı ol çünkü ağzınla gözünün yerini öyle bir değiştiririm ki aynadan kendine bile bakamazsın." Poyraz'a döndüm ve sevimlice gülümsedim. "Öyle yaparız değil mi sevgilim?" diye sordum.

Gülümsedi. "Nasıl istersen öyle yaparız sarışınım. Ama anlaşalım bak, önce ben döveyim. Sen dövdükten sonra insanın içi almıyor ki bakmaya." dedi sevimlice. Onun da benimle birlikte role girmesine gülmemek adına dudaklarımı üst üste bastırdım ve ikimize korkuyla bakan Ömer ibnesine baktım. 

Poyraz güldü ve Ömer'in üstüne bir adım attı. Adımını atmasıyla Ömer'in geriye kaçması da aynı doğrultuda ilerlemişti zaten. "Anladın mı?" diye fısıldadı koğğcam. Halilşkonun annesi gibiydim tam şu an. İgrenenze.

Ömer hızla kafasını salladı. "A-anladım, zaten söylemeyecektim ki. Hem ben destek olurum size!" diye birden yükselmesiyle yerimden sıçradım.

Kafamı sabır dilenircesine iki yana salladım. "Tamam hadi hadi çıkalım şuradan artık, valla nefes borusu diye bir şey kalmadı bende yemin ederim ya." diye mırıldandım ve tahtadan kapıyı açıp dışarı çıktım.

Çok yürümemiş ve yoldaki bahçelerden birkaç şey toplayıp tıkındıktan sonra eve gitmiştim. Zaten akşam olduğu için de kız kuzenlerim ve Ömer kuduruğu ile sohbet ettikten sonra da uyumuştuk.

<>

 Sabah kahvaltımızı yapmıştık. Herkes yine bahçede oturuyor, çay içiyordu. Ha, herkes değilmiş babamlar ve diğer büyük erkekler eksikti. Büyükten kastım yaşlıydı ama babam bir defa ona yaşlı dediğim için iki gün boyunca beni evlatlıktan reddettiği için yaşlı değil, büyük ve erişkin diyorduk artık. Zortingen strize cizzen.

Abilerimi gördüğümde koşa koşa yanlarına gittim ve Selim ile Cihan abimin arasına sıkıştırmaya çalıştım götümü. İkisi de gülüp bana yer açmışlardı. İkizim direkt kolunu omzuma attı ve yanağımı öperken kulağıma fısıldadı. "Şu piçle fazla yalnız kalmaya gidiyorsun, abimler anlarsa sikerler o bebeyi. Dikkat et ikiz." ben bu çocuğu yerdim. Öperdim. Yalardım ve yutardım. Sabah yine Poyraz ile fındık ağaçlarının orada buluşmaya gitmiştik.

Aşiret PaketWhere stories live. Discover now