60

72 2 0
                                    


Hafifçe artan dalgaların arasında elleri vücudumda gezinmeye başladı su tarafından havalanan tişörtümü fırsat bilerek belimde ve karnımda dolanan parmaklarına ses çıkarmadım.

Ama gittikçe yayılan parmakları vücudumda oldukça yol almaya başladı. Denizin soğukluğuna karşın her dokunduğu yer sıcacık oluyor bu da beni deli ediyordu ve ne yazık ki her yaptığı hareketin neye mâl olacağını biliyor olmasıda cabası.

Göğüs hizamda ki su bana etki etmese bile Ezgi ayakta durmakta oldukça zorlanıyordu bunu önemsemeyerek kollarını boynuma doladı bedenini iyice yaklaştırarak aramızdaki mesafeyi tamamen kapadı.

Yüzlerimiz arasında sadece bir kaç santim vardı dudaklarından dökülen sıcak nefesi her seferinde dudaklarımı sıyırıp geçiyor ve havada dumanlar çıkarıyordu.

Tepemizden vuran ay ışığı yüzündeki her detayı görmeme yardım ediyor ayrıca ıslak dudaklarını parlatıyordu her geçen saniye biraz daha yaklaşıyor ve aramızdaki mesafeyi kapatmak için herşeyi yapıyordu.

Islak kumral hatta hafif kızıla çalan saçları o kadar güzel görünüyor ki resmen uçsuz bucaksız denizin içine renk katıyordu. Dudakları aralandığında ona sadece hayran hayran bakmaya devam ettim her söylediği kelimeyi daha net duymak adına kıpırdayan dudaklarına kitlendim "Bana nefes alıyormuşum gibi hissettir Serce. İnsan gibi..."

Gülümsediğinde inci gibi bembeyaz dişleri o kadar mest ediciydi ki... Tek elim onun belini kavramışken diğerini de yavaşça oraya götürerek kollarımı sardım.

Bir elim sırtından yavaş yavaş yukarı çıkarken diğerini ise biraz daha aşağı götürerek olduğu yeri okşamaya başladım.

Sütyeninin kopçasına vardığımda zorlanmadan açtım ve böylece yoluma çıkan başka bir engel kalmamış oldu parmaklarım yoluna devam ederken Ezgi ayaklarını belime dolağında bu anı bekliyormuş gibi elim, ensesine vardığı an da onu sertçe kendime çekip dudaklarına kapandım.

Alt dudağını dişlerimin arasına aldığım sırada bir yandanda ellerim kalçasını buldu ve onu biraz daha havaya kaldırdım.

Boynuma doladığı kollarını geri çekerek ellerini şakaklarıma kenetledi ve beni daha çok kendine bastırdı. Onu tam anlamıyla kavradığım zaman yavaş yavaş karaya doğru hareketlendim her bir öpücük olabilirmiş gibi dahada çok şiddetlenirken dudaklarının şiştiğini hissedebiliyordum.

Nefes almak adına bir saniyeliğine kafasını geri çektiğinde karaya çıkan yolu çoktan yarılamıştım dizlerime gelen suyu önemsemeden o bir saniyelik zaman kaybını telafi etmek adına tekrar ensesine götürdüğüm elimi, onu kendime çekmek için kullandım.

Buluşan dudaklarımızın arasına zaman kaybetmeden karışan dilimde eklendiğinde sadece onu kabul etmesini arzuladım. Üst dudağını emerken ondan izin bekleyen dilimde dudağını yalamakla meşguldu.

Belki de saliseler süren bu izin onun dudaklarını aralaması ile sona erdi ve dilim ağzının her bir tarafını zaman kaybetmeden talan etmeye başladı. Sonunda ayaklarımda sıcak ve kuru kumu hissettiğimde dudaklarımızı ayırmadan Ezgi'yi yavaşça kuma bıraktım.

Belime sarılı olan ayaklarını çözdüğü zaman artık tamamen kumda yatar pozisyona gelmiş oldu fakat ayrılmak istemediği dudaklarım yüzünden kollarını sıkıca boynuma sardığında zorlanmaması için elimi kafasının arkasına atarak dudaklarıma daha çok bastırdım.

Böylece dilim daha derinlerede ulaşmış oldu tek elimle kendimi havada tutarken onunda dilini dudaklarıma sürtmesi ile gözlerimi kapattım. Girmesine izin vermemek için dişlerimi hafifçe sıktığımda ısrarla tüm dudağımda baştan sona gezinmeye başladı.

3.15 (GxBxG)Where stories live. Discover now