26

49 2 0
                                    

"Mesela sadece çeneni kapatabilirsin Ege!" bağırdığımda odada resmen ölüm sessizliği oldu duyduğum tek ses ise kendi nefes alışlarım dışında Egemen'in burnundan soluması oldu.

"Nasıl bu kadar bencil olabiliyorsun?" konuyu kapatmaması sinirimi bozarken oflayarak göz devirdim "Babanı parçaladığımda bu kadar büyük tepki vermedin ulan!"

Sakince konuşmaya çalışsamda sert çıkan sesim sakin olamadığımın kanıtıydı "Konu nasıl buraya geldi? Ben ondan nefret ediyordum sevmediğim birine üzülmem!"

"Tamam, artık gitmek istiyorum şu lanet olası konuyu kapat ve bitsin." pes etmiş şekilde yüzünü ovaladıktan sonra kenara çekilip bana yol verdi.

Ceketimi alıp çıkacağım sırada Sena kolumdan tutup beni kendine çevirdiği an da sarıldı ellerim saçlarını bulurken saçlarının arasına ufak bir buse kondurdum.

"Özür dilerim, hiçkimseye açıklama yapma fırsatı veremediğin için." bu cümlesi üzerine ufak bir gülümsemeyle kulağına fısıldadım "Sorun değil takılmıyorum." ya da öyle olduğunu sanıyorum kim bilir...

İki elimide omzunun bitimine koyduğumda baş parmaklarım köprücük kemiklerinde gezindi dans ederken izlemeyi en sevdiğim yeriydi.

"Nereye gidiyorsun?" telaşlı sesi gülmeme sebep olurken endişelenmemesi için yanağını okşadım "Hava alacağım siz yatın." istemesede kafasını sallayıp salona diğerlerinin yanına gitti.

Dışarı çıktığımda ilk yaptığım iş kendime bir şişe almak oldu ardından yeni toplanma yerine gidip ateşin başına diğerlerinin yanına oturdum.

Etrafı aydıntalan ortadaki ateş çevremide az çok görünür kılıyordu bir çok kişi grup halinde takılıp benim gibi içiyor ya da hap alıyorlardı.

Gözüm bir grup gence takıldı bizim yaşlarımızda görünüyorlardı ama aralarındaki bir kişiyi tanımam için saç telini görmem yeterli ateşin ışığı güneş sarısı saçlarına vuruyordu ve bu onu peri gibi gösteriyor.

Elindeki içki şişesiyle gayet sarhoş görünüyordu açıkçası onu burada görmek şaşırtsada Soner'de kullanıyordu değil mi neden şaşırayım?

Ayağa kalkıp o grubun yanlarına gittiğimde çok yaklaşmadan diğerlerinin arasından ne yaptıklarını gördüm.

Ortaya oturttukları kişinin ağzına zorla soktukları hapları yutması için bağırıp tezahüratta bulunuyorlardı dehşetle onlara bakarken ciddi olup olmadıklarını anlamam zor olmadı.

Miray'a baktım usulca oda rahatsızca yerinde kıpırdandığında beni gördü elindeki şişe havada kaldığında afallamış hali tüm masumluğu ile apaçık ortadaydı.

İçkinin etkisiyle bakışları yumuşak ve şaşkınlığını gizleyemez durumdaydı ona bakmayı kesip tekrar yaptıkları saçmalığı izlemeye başladım ki aklıma geçen gün telefonuma gönderilen video geldi.

Oradan biraz uzaklaşıp tekrar ateşin başına oturduğumda telefondan videoyu bulmaya çalıştım bu sırada yanıma oturan kişinin kim olduğunu kokusundan anladım.

"Burada ne arıyorsun?" ses tonu o kadar sakindi ki şaşırmama sebep oldu beni şaşırtmayı hala başarması ne kadar ironik.

Ama sorusuna cevap vermedim yüzü düştüğünde elindeki şişeyle oynamaya başladı ardından histerik bir kıkırtı döküldü dudaklarından "Eskiden her sorduğum sorunun cevabını alırdım şimdi ise benimle iki kelime konuş diye kendimi yırtıyorum." bu kadar açık konuşması ona olan önyargılarımı yıkmalıydı fakat bu pek mümkün değil.

"Sana sahip olmak için senin gibi olmam gerekiyorsa... Olurum." dediğinde cümlenin nereye gittiğini anladığını sanmıyorum sarhoşluğuna vererek telefondaki işime geri döndüm ki Miray'da yanımdan kalkıp gitti.

Videoyu başlattığımda tekrar baştan dikkatle izlemeye koyuldum tam olarak kaldığım yere geldiğimde çeken kişi kamerayı salladığı için Soner'e zorla hap veren kişinin saç tutamı kadraja girdi.

Gördüğüm kişinin saçı ile gözlerim Miray'ı buldu şaşkınlık ve inanamaz gözlerle ona baktım o ise diğerleriyle doyasıya dans ediyordu.

Telefonu kapatıp kolumu diz kapağımın üstüne yasladım sanki bu gördüklerimi kendime kanıtlamak ister gibi sordum.

"Gerçekten bunu yaptın mı Miray?"

***

soner kardesime kurban olmus gibime geldi ama neyse

bolum hakkindaki dusunceleriniz nasıl ilerliyor sizce

3.15 (GxBxG)Where stories live. Discover now