7

139 6 0
                                    

Hemen çantamı alıp yukarı odama çıktım yıllardır duymadığım o adamın sesini duymak bile sinirimi bozuyor.

Kıyafetlerimi almak için spor çantasını açtım hışımla içinden bir kaç kıyafet çıkardım ama bunlar benim değildi.

Elimi alnıma götürüp sabır diledim "Ahğğ Serce!" kıyafetleri çantanın içine geri koyarken gözüme anahtarlık ilişti onu atmamış! Ne? Gerçekten onu atmamış.

Kıyafetleri koymaktan vaz geçip yatağa oturdum anahtarlığı çantadan çıkartıp biraz inceledim hâlâ olduğu gibi sapasağlamdı.

Kendisine uğursuzluk getirdiğini düşünmesine rağmen atmamış ha?

Yüzümde belirsiz bir gülümseme büyümeye devam etti anahtarlığı çantaya geri koyacaktım ama bir çakı gördüm.

Ciddi olamazdı yanında çakı mı taşıyordu ayrıca bu çakı hiçte küçük değil.

Çantadan çıkardığım herşeyi tekrar çantaya koydum ki telefonum çaldı "Efendim Serce?"

"Çanta, çantam sende değil mi?" tedirgin sesi gayet anlaşılır şekildeydi daha fazla merak etmemesi için onayladım.

"Yarın getiririm okula merak etme." ses gelmediği için telefonu kulağımdan uzaklaştırıp baktım ama hala konuşmadaydık.

"Alo?" bir ses gelmesini bekledim "Hayır ben geliyorum almaya." bu acelesi garipti ama birşey demedim geleceğim dediği için telefonu kapatıp onu beklemeye başladım.

"Hoşgeldin Serce." annem Serce'yi geçirdiğinde merdivenlerden aşağı indim "Al bakalım." çantayı uzattığımda alıp kapının kenarına koydu.

Tamam bu ondan beklediğim bir durum değil burada kalmak istiyordu sanırım "Sen geç otur ben geliyorum." koltuğa oturduğunda mutfağa gidip kahve malzemelerini ayarladım.

Kahveleri yaptığımda salona geçtim Serce annemin açık unuttuğu bilgisayarın başında durmuş ona bakıyordu.

"Birşey mi oldu?" beni farkettiğinde afalladığını anlasamda hemen kendini toparladı "Hayır bakıyordum."

Elimdeki kahve bardağını ona uzattığımda aldı bir kaç yudum içtikten sonra etrafa bakındı "Kameralar ne için?" bende onunla birlikte baktım.

"Geçen gün bir olay oldu önlem amaçlı." dudaklarını bibirine bastırıp onayladı.

"Sena nasıl?" ondan haber almadığım aklıma geldi yüzünde hafif bir tebessüm belirdi "İyi... İyi olmaya çalışıyor." onu çok sevdiği her halinden belli oluyordu.

"Kahve için sağol." bardağı elime verdikten sonra beklemeden kapıya gidip çantasını aldı ona eşlik etmek için bardakları masaya bırakıp peşinden gittim.

"Neden bu kadar ani hareket ediyorsun?" gülerek ona baktım yüzü kasılsada gülümsedi "Yarın görüşürüz." başımla onayladım.

Telefonumun çaldığını duydum komodinin üstüne elimi attım ama telefona ulaşamadım.

Tekrar çaldığında gözümü açtım ve telefonu cevapladım. "Efendim Ozi?" uykudan kapanan gözlerime engel olup telefonu kulağımdan çektim.

Işık gözlerimi aldığı için kıstım saat sabahın dördü ve Ozan beni arıyor. Ses gelmediğini farkettiğimde tekrardan konuştum ama bir şey değişmedi.

Telefonu kulağımdan aldığım sırada hıçkırık sesi duydum telefondan geliyordu.

İyice endişelenmeye başladım yatakta oturur pozisyona geldim "Ozan!" sesim o kadar telaşlı çıktı ki Ozan'ın ağlamasının hızlandığını duydum.

3.15 (GxBxG)Where stories live. Discover now