“Niyeymiş bizde bilsek nedenini?” Hatice dirseklerini masaya dayamış çenesinide avuç içlerine dayamış gülümsüyordu.

“Sen… İçtin mi?” Ömer şimdi fark etmişti. Eşinin yanakları biraz kızarmıştı.

“Soruma cevap ver. Niye böyle şeyler giyemezmiş soyadını taşıyan kadın?”

Genç adam sorusunun es geçilmesine sinir olmuştu. Kaşlarını çatmış dik dik eşine bakarken genç kız tekrar “Eğer sorumu cevaplarsan bende cevaplarım,” dedi.

Ömer Ali sert mizacını elden vermeyerek “Karıma bakan erkeğin gözlerini oyma ihtimalim olabilir,” dedi sertçe “Şimdi sen cevap ver kaç bardak içtin?”

Hatice titrek bir nefes alıp vermişti. Gene başlamıştık anlaşılan diye düşündü. Somurtkan kocası eski ciddi haline geri döndü. Alkış! Bir günde ciddi olma be adam! Omuz silkerek “Bilmiyorum, hatırlamıyorum,” diye arkasına yaslandı “Sanırım üç… Ya da dört bardak. Adının İspanyol şerisi olduğunu söylemişti Kutay.”

“Kutay mı?” Ömer Ali kaşlarını çatarak sormuştu bunu “Beyi nerde Kutay’ın?”

Hatice sırıtarak “Senin arkadaşın benim arkadaşım dadaş,” diyince Ömer şaşkınlığını saklayamamıştı. Bu kız kafayı bulmuştu kesin.

“Sen kafayı bulmuşsun anlaşılan,” diye homurdandığında Hatice bu kez “Kafam ne zaman yerinde oldu ki bu gün bulayım,” diye kıkırdadı “Seninki nerde bu arada? Etrafta görünmüyor?”

Hatice etrafa bakınırken Ömer Ali tekrar homurdanarak “Benimki diye birisi yok!” dedi. Genç kız kıkırdamıştı.

“Yasemin alınabilir. Kız sana bakınca neredeyse eriyor!”

“Sana öyle gelmiştir, yok öyle bir şey,” Ömer bu konuşmanın seyirini sevmemişti. Hemen konuyu değiştirmek için “Artık kalksak mı?” diye teklifte bulundu.

“Niyeki? Ben daha yeni yeni ortama ısınmaya başladım ama,” diye eşi heyecanla etrafa bakınmıştı “Sizin kıskanç koca hareketleriniz yüzünden Kutay’la dansımı bile bitiremedim beyefendi!”

“Hasbünallah! Sen ne ara Kutay’la bu kadar yakın arkadaşın oldun?”

“Az önce,” diye tekrar omuz silkmişti eşi. Ömer kaşlarını çatarak “Ve ben kıskanç değilim,” dedi.

“Tabi tabi.”

“Değilim dedim maviş. Niye sevmediğim kadını kıskanayım ki!”

Hatice bir anda kocasının söylediği sözle alınmıştı. Sevmediğim kadın… Doğru ya onu sevmiyordu. Niye kıskansın ki? Hemen kendine gelerek “O zaman gidip şu adamla dans etsem problem olmaz kocacım?” diye sordu.

Ömer kaşlarını çatarak eşinin işaret ettiği yere baktı. Vay şerefsiz karısına bakıyordu resmen! Orada oturan Okan mendeburundan başkası değildi. Az önce açık attırmada onunla yarışanda bu hergeleydi. Kesin bir dille anında “Hayır!” dedi adam.

Karısı “Neden? Az önce adam benimle dans etmek için seninle yarışa girmişti. Hevesi kursağında kalmasın zavallının,” deyince Ömer kendine engel olamayarak “Kursağını siksinler amına koyduğum herifin,” diye kendine engel olamayarak sertçe küfür savurdu. Genellikle küfür etmekten nefret eden biri olduğundan Ömer’in kendisi bile şaşırmıştı. Bir kadının yanında asla küfür etmezdi o. Ama şimdi oturmuş karısının yanında küfür ediyordu.

Hatice duyduğu küfüre afallayarak “Ne?” diye sorabilmişti. Çakır keyif olduğundan sürekli gülüyordu. Duyduğu küfür sayesinde tekrar kahkaha atmaya başlamıştı. Sonunda kendine engel olamayarak “Adamın kursağını niye sikiyorsun onu anlamadım?” diye sordu.

Bir tek seni sevdimWhere stories live. Discover now