22.bölüm

8.1K 320 19
                                    

(21.bölüm uzaltılmıştır! Tekrar okuyun lütfen)

***

“Hala o cadıyla konuşuyor,” diye homurdandı.

Adam kıkırdayarak “Birazdan buraya gelecek,” dedi “Ve emin ol sinirli olacak.”

“Her zaman haklı olamazsın.”

“Cuk yengecim. Ben her zaman haklıyımdır!”

Hatice cevap vereceği sırada Ömer Ali yanlarında bitmişti. Koyu bakışlarına ters oldukça sakin bir ses tonuyla “Kardeşim eşimi alabilir miyim?” diye sordu. Kutay sırıtarak arkadaşına bir bakış atarak anında “Hayır alamazsın,” demişti.

Ömer Ali boğazını temizledi. “Niyeymiş?”

“Çünkü ben dans ediyorum. Şimdi çekilir misin Ömercim. Malum dans ediyoruz.”

Hatice biraz şaşkınlıkla önce kocasına sonra diğer adama baktı. Ömer gerçektende hemen peşinden gelmişti. Yasemin cadısıda görünmüyordu ortalıkta.

“Fesubbannallah! Kutay, kardeşim, benim sinirlerimle maytap geçmesen,” diye neredeyse tane tane konuşmuştu Ömer Ali. Kutay tekrar cevap verecekti ki bu kez o ağzını açamadan Ömer onu biraz iterek eşinin kolundan yakaladı. “Döverim Kutay! Valla döverim! Şimdi kapa o çeneni!” diye eşinin kolundan tuttuğu gibi masaya yönlendirdi. Ardından arkadaşı kahkaha patlatmıştı.

Ömer Ali hızlı hızlı adımlarla yürürken homurdanarak “Ya sabır Ya Rabbim! Gel beni döv diyorlar resmen!” diye homurdanıyordu.

Hatice kolundan tutmuş onu sürüklemekte olan kocasına bakarken gülmemek için çabalıyordu. Bu adam ne tuhaftı böyle? Şu an kolundan tutmasına rağmen öyle yumuşakça tutuyorduki! Sanırım canını incitmemeye baya özen gösteriyordu. Kocası az önce kalktığı masasına gelerek sandalyeyi çekti. Genç kızı omuzlarından tutarak sandalyeye oturttuğu an yine ceketini alarak üzerini örttü. Saçlarınıda önüne atıyordu.

“Ömer Ali ne yapıyorsun?”

“Görmüyor musun ne yaptığımı?” Genç adamın sesi biraz sert çıkmıştı.

“Görüyorum! Kör değilim. Ama neden yapıyorsun?”

Ömer Ali tam yanı başında oturdu. Önce keskin bakışlarıyla etrafı taradıktan sonra eşine baktı. “Etrafta onca erkek varken böyle giyinmek zorunda mıydın gerçekten?” diye sonunda patladı “Bak yanlış anlama… Seni kıskanmıyorum… Öyle bir ilişki yok aramızda. Tabii ki de istediğini giyebilirsin! Buna hakkın var. Hem ben kıskanç bir adamda değilim. Toksiklik yapmam yani. Ama genede benim karımken hayır efendim (!) böyle açık saçık şeyler giyemezsin! Giyemezsin! O kadar!”

Genç adam bir nefeste ardı ardına dizdiği sözlerinden sonra derin bir nefes alarak masada duran bir bardak suyu bir dikişte içti. Oh be içi rahatlamıştı! Nasıl bir gece yaşıyordu böyle. Başını kaldırıp eşine baktığında onun neredeyse kahkaha atmak üzere olduğunu fark etti. Ve bir anda Hatice şen şakrak gülmeye başladı. Genç adam somurttu. Bunun başına geleceğini bilmeliydi. Kıza maskara olmuştu. Genede onu böyle gülerken izlemek hoşuna gidiyordu.

Genç kız ağzını kapatarak kahkaha sesini bastırmaya çalışıyordu “Hiç güleceğim yoktu gerçekten. Toksiklik yapmam diyorsun ama karım böyle şeyler giyemez diyorsun?” diye onun söylediklerini tekrarlamıştı “Değişik bir adamsınız Ömer Bey.”

Ömer Ali boğazını temizledi. “Kıskançlığımdan değil,” dedi direk. Kesinlikle kıskanmıyordu. Niye kıskanıcaktı ki zaten? “Sadece benim soyadımı taşıyan kadın böyle şeyler giyemez o kadar.”

Bir tek seni sevdimWhere stories live. Discover now