Sinameki | Taekook

46

İyi okumalar~
__________________

-Jungkook

Gözlüğümü hızlıca üzerime sildim, karşımdaki sorgu odasındaki adama bakmaya devam ettim. Son derece gösterişli olan bu adam tam da tahmin ettiğiniz gibi juwon'dan başkası değil. Emniyette ne işin var? Diyebilirsiniz. Sabahın köründe buradayım çünkü sorguya bizzat gireceğim.
Gözlüğümü taktım önce, sonrasında kapıya ilerledim. Beni tanıyacağına dair şüphem yoktu. Belki küçük çaplı bir şok geçirecek fakat ne pahasına olsun onu öttüreceğim.
Odaya girdiğim gibi polis yana çekildi, boğazımı temizledim. Juwon tam tahmin ettiğim gibi saniyede bakışlarını bana çevirmiş, kocaman gözleriyle süzmüştü beni.

"Sen..."

Güldüm "evet, evet ben. Unutmamışsın"

"Unutmadım ancak size adınızı bile unutturacağım"

Gülüşümü bozmadan polise çıkmasını işaret ettim. Haliyle beni dinlemişti.

"Nezarethanede geçirdiğin 1 gün nasıldı?"

"Ne bok döndüğünün farkındayım"

"Anlamadım?"

Olduğu yere daha çok yayıldı "o aptal Taehyung'un adamınız olduğundan ve kendisinin düpe düz baron sahibi olduğunun farkındayım diyorum"

Tek hareketimle mikrofonu kapatıp karşı tarafa ses gitmesini engelledim. Camın arkasında duran polisin duymaması gereken şeyler bildiği belli

"Güzel saçmaladın"

"Birileri tutuştu anlaşılan. Çok yanlış kişiye bulaştı. Benim içeride olmam bile kurtaramaz onu bu saatten sonra. İçeri girsem bile dışardan elimi ayağımı çekmem ben. Ah aptal herif, kendi kendini ele verdi. Yalan yok, çatışmada o bana durduk yere saldırana kadar bi sik anlamadım. Yakıcam sırasını"

"Akıl sağlığının yerinde olduğuna dair bir rapor olmalı. Bu evraklar arasında göremememin sebebini şimdi anlıyorum" elimdeki ince dosyayı önune attım "boş tehditlerini kendine sakla ve sorularıma cevap ver sadece. Gelir gider hesaplarındaki orantısızlığın sebebi itirafında bulunmadığın baronların olduğunu-"

"Bana edebiyat yapma da dinle. Onun canına karşı özgürlüğümü istiyorum"

"Beni tehdit mi ediyorsun?"

"Çok sevgili arkadaşının peşinde adamlar olduğunu söylememe gerek yok ha? Tek hareketime bakar aldığı nefesi kesmek"

"Juwon, yemin olsun öldürürüm seni"

"Belki de şu an ölüm en az nefesi kadar yakındır ona. Tabi ölürse suç senin. Ben insan gibi teklifte bulundum. E ölümlü dünya, insan seçemiyor ölüm sebebini. Hele ki kim ister sırt sırta çatıştığı insanlar tarafından katledilmek"

Kendime hakim olamadım o anda. Yapıştım yakasına, vurdum duvara. Korku ve öfkeli gözlerim, gözlerindeydi. Hızımı alamayıp çaktım yumruğu o an. Sadece gülmesi bile sinir bozucu

"Hele bi kılına zarar gelsin o adamın, yemin olsun diri diri yakarım seni" bir kez daha duvara vurdum "duydun mu beni!"

"Bu seçim tamamen sana ait. Canını bağışlamam için yapman gereken sadece beni buradan çıkartmak"